Kanlı kalkışmayı Türk milletinin destansı bir mücadeleyle püskürtmesinin ardından 16 Temmuz sabahı Yunanistan’a bağlı Dedeağaç’a TSK’ya ait Skorsky tipi helikopterle kaçan 8 FETÖ üyesi artık ‘resmi iltica hakkı’na sahip oldu. Bir süre önce kaçak darbecilerden Süleyman Özkaynakçı’ya iltica hakkı verilmesine Yunanistan Hükümeti’nin yaptığı itiraz, Yunan Danıştayı tarafından reddedildi. Böylece, FETÖ’cü teröristlere Yunanistan desteği, bu ülkenin en yüksek yargı organı tarafından resmileştirildi ve skandal uygulamaya itiraz hakkı da ortadan kalktı. Yunanistan Başbakanı Çipras, 15 Temmuz sonrası darbecileri Türkiye’ye iade edeceğine dair sözler vermişti.
TAM BİR BASİRETSİZLİK
Skandal karara devletin her kademesinden tepkiler gecikmedi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Yunanistan Danıştayı, bir darbeciye iltica hakkı tanıyarak uluslararası anlaşmaları çiğnemiş ve Yunanistan’ın darbeciler ve teröristler için güvenli bir ülke olduğunu ifade etmiştir. Bu skandal kararın AB dahil bütün taraflarca reddedilmesi ve kınanması gerekir” mesajını paylaştı. Milli Savunma Bakanlığı ve askeri yetkililer ise Yunanistan’ın FETÖ’cülere iltica hakkı tanımasını, ‘tam bir basiretsizlik örneği’ olarak nitelendirdi. Savunma kaynakları, darbeci teröristlerle ilgili hukuka, demokrasiye ve iyi komşuluk ilişkilerine uygun kararlar alınmadan güvenlik artırıcı önlemlerin uygulamalarında bir gelişme beklenemeyeceğini belirtti.
DARBECİYE GÜVENLİ LİMAN
Dışişleri Bakanlığı ise Yunanistan’ın skandal kararına tepki açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Yunanistan Danıştayı, 15 Temmuz hain darbe girişiminin faillerinden Süleyman Özkaynakçı’ya iltica hakkı tanınmasına Yunanistan Hükümeti’nin itirazını reddederek skandal bir karara daha imza atmıştır. Yunanistan Danıştayı’nın bu kararı Yunanistan’ın terörle mücadele konusundaki uluslararası yükümlülüklerine aykırıdır. Karar ayrıca 1951 tarihli Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin Cenevre Sözleşmesi’nin de ihlali niteliğindedir. Yunanistan, darbeci hainlerin iadesini defalarca reddederek Türk milletinin vicdanını yaralayan bu tür kararlara zemin hazırlamıştır. Yunan makamları, uluslararası yükümlülüklerini dahi çiğneyecek kadar hukuk anlayışından yoksun yargı mekanizmalarına sığınarak darbeciler için ülkelerinin güvenli liman olmasına daha fazla müsaade etmemelidir.”
- Atina darbecinin yanında
- FETÖ’cü haine iltica hakkını resmileştiren skandal karara AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de tepki gösterdi. Sosyal medya hesabındaki açıklamasında Çelik, “Geçmişte darbelerden acı çekmiş Yunanistan’da yargı makamlarının darbecileri himaye eden kararlara imza atması, hukukun bir kenara bırakıldığını, başka amaçlarla hareket edildiğini gösteriyor. Yunan yargısı, Türkiye düşmanları ve darbecilerin yanında yer almıştır. Bu, teröre destek vermekten daha ağır ve utanç verici bir tutumdur. Teröre karşı verdiğimiz mücadelede olduğu gibi, darbecilere karşı da kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu mücadele sırasında teröristlere silah vererek destek olanları ve darbecileri yargı kararları ile himaye edenleri asla unutmayacağız” ifadelerini kullandı.
Yapılan bir hukuk katliamıdır
Skandal kararla ilgili açıklama yapan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Yunanistan’ın Avrupa’nın ortasında bir terör sığınağı haline geldiğini söyledi. Gül, “Evrensel hukuka ve demokratik değerlere inanan hiçbir kişi veya yönetimin, Yunanistan yargısının teröristleri bağrına basan kararlarını kabul etmesi mümkün değildir” değerlendirmesinde bulundu. Bakan Gül, açıklamasında, “Bu hukuk katliamının sorumlusu; uluslararası anlaşmaları reddederek, ülkelerini teröristlere güvenli liman haline getiren Yunanistan yargısı ve örgüt üyelerine kapılarını açarak Avrupa’nın orta yerinde bir terör sığınağı kuran Yunanistan siyasetidir” ifadelerini kullandı. Kimin ne karar aldığına bakmaksızın FETÖ mücadelesinin sonuna kadar sürdürüleceğine işaret eden Gül, bu tip hukuk cinayetlerini işleyen birlikleri, ülkeleri, yöneticileri ve yargı insanlarını tarihin mahkum edeceğini vurguladı.
