Kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarının 2002-2017 döneminde enflasyon karşısında ezilmediği belirlendi. Söz konusu dönemin yoğun enflasyonlu yılların ardından düşük enflasyonlu olduğuna dikkat çekilirken, bu yıllarda tüketici fiyat endeksinin memur maaşının üzerinde olmadığı hesaplandı. Kamu sendikalarının yaptığı hesaplamada söz konusu yıllarda toplu sözleşmelilerde toplam maaş artışı yüzde 535,35 olurken, aynı dönemde tüketici fiyat endeksindeki artış yüzde 372,16’da kaldı. Türkiye Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından belirlenen 59 sözleşmenin 53’ünü yürürlüğe koyarak, sosyal devlet politikaları konusunda tavrını net olarak gösterdi.
ÇALIŞMA HAYATI AB İLE TAM UYUMLU
Bu çerçevede; Türkiye ILO sözleşmelerindeki 94 No’lu Kamu sözleşmelerini içeren çalışma şartları konusunda ve 98 No’lu örgütlenme ve toplu pazarlık hakkı sözleşmelerinde AB ülkelerindeki mevzuata tamamen uyumlu olduğunu netleştirdi. Söz konusu sözleşmeler de kamu çalışanlarının ücretlerinin enflasyonun altında kalmaması için memur sendikalarının toplu sözleşmeler yapmalarını sağladı.
15 YILLIK DÖNEM ETKİLİ OLDU
Bu kapsamda yapılan bir çalışmada AK Parti hükümetlerinin görevde olduğu 2002-2017 döneminde kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarının tespitinde toplu sözleşme ve sendikal örgütlenmenin etkili olduğunu ortaya koydu. Buna göre, söz konusu yıllarda tüketici fiyat endeksi ile memur maaşları arasında yapılan mukayesede TÜFE endeksinin yüzde 372,16 arttığı görüldü. Buna karşılık aynı yıllarda kamu çalışanlarının toplam maaş artışı ise yüzde 535,35 oldu.
Söz konusu hesaplama toplu sözleşmeler ile maaş artışlarının enflasyonun altında kalmamasının sağlandığını gözler önüne serdi. Ayrıca, kamu görevlilerine milli gelir artışından da pay verilmesinin enflasyon altında ezilmeyi önlediğini gösterdi.
