İzmir Körfezi 'Kuş Cenneti'ne dönüştü

Aa
00:0021/02/2009, Cumartesi
G: 21/02/2009, Cumartesi
Yeni Şafak
İzmir Körfezi 'Kuş Cenneti'ne dönüştü
İzmir Körfezi 'Kuş Cenneti'ne dönüştü

Büyük Kanal Projesi'nin aktif hale geçtiği 2000-2003 tarihini takip eden yıllarda, Körfez'deki bakteriyel kirlilik büyük ölçüde azaldı. Bundan sonra, denizin mavisi, berraklığı geri geldi ve tüm kötü kokular büyük ölçüde giderildi. Körfezin 11 değişik bölgesindeki kontrollerde, kefal ve dil balığı türlerinin sayısının arttığı gözlendi.

İzmir Büyükşehir Belediyesince Büyük Kanal Projesi'nin tamamlanmasının ardından kirliliğin durduğu İzmir Körfezi'nde, çeşitli balık türleri artmaya başladı. Balık ve canlıların artışı, bunları avlayarak beslenen pelikan, karabatak, balıkçıl ve flamingoları da körfeze çekti.

Ege Üniversitesi (EÜ) Tabiat Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Sıkı, yaptığı açıklamada, bu yıl körfezde balık ve canlılarla beslenen daha fazla sayıda kuş türünün görülmeye başlandığını bildirdi. Prof. Dr. Sıkı, balık ve deniz canlılarıyla beslenen kuş türlerinin kışın kuytu olan körfez ve koylarda gruplar halinde avlanmayı tercih ettiklerini belirtti. Karabatak, pelikan ve martıların ortak avcılık yaptığını anlatan Prof. Dr. Sıkı, karabatakların genellikle denizin altındaki balık sürülerine dalış yaparak beslendiğini, yüzeye çıkan balıkları da pelikan ve martıların paylaştığını söyledi.

Flamingo ve balıkçıl kuşlarının da İzmir Körfezi'nin sığ yerlerinde deniz canlılarıyla beslendiğini anlatan Prof.Dr. Mehmet Sıkı, şu bilgiyi verdi:"Bu yıl İzmir Körfezi'nde denizin daha da temizlenmesiyle Romanya, Yunanistan, Bulgaristan ve Rusya'dan gelen pelikanlara rastlanıyor. Pelikanların Türkiye'deki üreme alanları İzmir Kuş Cenneti, Manyas Kuş Cenneti, Ardahan Akkaş Gölü ve Büyük Menderes Deltası Karina Dalyanı'dır. İzmir Körfezi'nde balık tür ve canlılarının artması ile İzmir Kuş Cenneti'ndeki pelikan kolonileri, körfezde avlanmaya, beslenmeye başladı. Bu doğal zincir açısından son derece yararlıdır." Öte yandan, İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri de balıkla avlanan kuş türlerinin özellikle İzmir Körfezi'nin İnciraltı ile Karşıyaka Bostanlı bölgesi kıyı şeridinde beslendiğini dile getirdi.


İZMİR BÜYÜK KANAL PROJESİ

Akdeniz'in incisi İzmir'de, 1960'lı yıllardan sonra, endüstriyel faaliyetler, şehirleşme ve nüfus oranı hızlı bir artış gösterdi. Evsel ve endüstriyel atıklar, uzun yıllar boyunca Körfez'e deşarj edildi. Atıklarla ilgili olarak gerekli önlemler alınamadığı için, bu durum İzmir Körfezi'nde aşırı kimyasal ve biyolojik kirlenmeye neden oldu. 1980'li yıllardan sonra denizin berraklığı tümden kayboldu, İç Körfez'in bazı bölgelerindeki koku dayanılmaz boyutlara ulaştı.İzmir Büyük Kanal Projesi, İzmir genelindeki tüm evsel ve endüstriyel atık suları toplayarak biyolojik arıtmaya tabi tuttuktan sonra (kimyasal arıtma yapılmamaktadır) körfeze deşarj etmek, böylece giderek kirlenmeye maruz kalan ve Türkiye'nin en büyük doğal körfezi olan İzmir Körfezi'nin kirlilik yüklerini azaltarak ona yeniden doğal canlılığını kazandırmak amacıyla, 2000 yılında devreye girdi. Büyük Kanal Projesi'nin aktif hale geçtiği 2000-2003 tarihini takip eden yıllarda, Körfez'deki bakteriyel kirlilik büyük ölçüde azaldı. Bundan sonra, denizin mavisi, berraklığı geri geldi ve tüm kötü kokular büyük ölçüde giderildi. Körfezin 11 değişik bölgesindeki kontrollerde, kefal ve dil balığı türlerinin sayısının arttığı gözlendi.


PROJEDE NELER VAR

İzmir Körfezi'nin iki ucu olan Çiğli-Güzelbahçe arasındaki bölgeden Körfez'e evsel ve sanayi atığı akışını önlemek amacıyla yürütülen Büyük Kanal Projesi, Çiğli ve İzmir Güneybatı Atıksu Arıtma Tesisleri ile Gümrük, Bayraklı, Karşıyaka ve Çiğli pompa istasyonları, 65 kilometrelik ana kuşaklama kanalı ve bu kanala bağlanan kolektörlerden oluşuyor. Kanalizasyon şebekesiyle toplayıcı kanallara aktarılan atıksu, ana kuşaklama kanalı ve pompa istasyonları üzerinden arıtma tesislerine ulaşıyor, burada arıtıldıktan sonra temizlenmiş olarak yeniden Körfez'e veriliyor. Yaklaşık 20 yıllık geçmişi bulunan proje için 2000 yılına kadar 530 milyon dolar harcanmış ve projenin tamamlanması için kamulaştırmalar hariç 615 milyon dolar ve 20 yıllık bir süre daha gerekiyordu. Bu tablo üzerine, 1988 yılı master plan değerleri, 2000 yılında tartışılarak değerlendirildi ve proje revize edildi. Böylelikle dış krediye gereksinim duyulmadan İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı İZSU'nun öz kaynakları ile projenin tamamlanma maliyeti 615 milyon dolardan 50 milyon dolara, tamamlanma süresi ise iki yıla indirildi. Çalışmalar hızla sonuçlandırılarak Körfez'e evsel ve endüstriyel atık akışı durduruldu