"Çocuklarımızın enerjisini harcamayalım ve onları susuz bırakmayalım" diyen Omo, sürdürülebilir bir gelecek için tüketicilerin çamaşır yıkama alışkanlıklarını değiştirmek üzere kolları sıvadı. Küresel ısınmanın etkilerini enerji verimliğinin kaybı ve su kaynaklarının tükenmesiyle hissettiğimiz bugünlerde Omo çamaşır yıkama alışkanlıklarına dikkat çekecek. Bu çerçevede düzenlenen toplantıda konuşan Ünilever Türkiye Ev ve Kişisel Bakım Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Zeynep Yalım Uzun tüketicilerin çamaşır makinesinde renklileri ortalama 40 derecede, beyazları 60 derecede yıkadığına dikkat çekerek, “Tüketicilerin yüzde 44'ü ön yıkama yapıyor. Ortalama çamaşır makineleri 6 kg. çamaşır alırken Türk tüketicisi makinede 3,4 kg. çamaşır yıkıyor” dedi.
1 yıl boyunca ön yıkama yapanların bu alışkanlıklarından vazgeçmeleri halinde 18 milyon YTL tutarında ve 4 Ömerli Barajı dolusu kadar su tasarrufu sağlanabileceğini belirten Uzun, "Çocuklarımız için yaşanabilir bir dünya hayali kuruyorsak, küresel ısınmanın olası sonuçlarını silmek üzere kolektif akıl ve çözüm üretmeliyiz. Unilever olarak, daha az enerji ve su tüketen ürünler tasarlama ve yenilikler geliştirme yolunda çalışıyoruz” dedi.
Omo'nun sürdürülebilir gelişme programının hayata geçmesi nedeniyle Türkiye'ye gelen Omo Dünya Başkanı Aline Santos, 2004'te 'Kirlenmek Güzeldir' marka dönüşümü boyunca Türk halkının bu paylaşıma en açık halk olduğunu gördüklerini belirterek, “Kirlenmek Güzeldir felsefesini en iyi özümseyen ve doğru yolda olduğumuz konusunda bizleri cesaretlendiren Türk halkının, sürdürülebilir gelişme ve çevre için yapacağımız çağrıya da en olumlu tepkiyi vereceğinden neredeyse markamızın adı kadar eminiz" dedi. 1963 yılında Türk tüketicisine sunulan Omo 2003 yılında dünyanın en prestijli verimlilik ödüllerinden biri olan TPM ödülünü aldı. Yüzde 26'lık payla Omo Türkiye'de pazar lideri konumunda.