2018 yılının ilk gününün sonunda bir yılın muhasebesini, bir gelecek yıl veya yılların vizyonunu değerlendirmeye hazırlanırken bir dostun ölüm haberiyle bir insan ömrünün muhasebesini yapmaya davet edilmiş oluyoruz.
Sosyoloji marifetine, edebiyatına ve kitabiyatına ve nazariyatına çok önemli katkılarda bulunmuş değerli dostumuz Prof. Dr. Hüsamettin Arslan’ın vefat haberi bu yılın ilk gününün sonunda gelmiş oldu. Tedavisini gördüğü hastalığı “epeyce ilerlemiş” diye duymamla vefatı arasında fazla bir zaman da geçmedi üstelik.
Gezi olayları ve 17-25 Aralık darbe süreçlerine karşı basiretli ve hakikatperver bir aydın endişesiyle yazdığı makaleler, televizyon programları ve konferanslarıyla FETÖ’ye karşı tavrını en net biçimde ortaya koydu.
Hüsamettin Arslan’a Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum.