|
Tecessüs

Tecessüs kelimesinin türediği, Arapça'daki "cess", hastalık veya sağlamlığı anlamak üzere nabız yoklamak, araştırmak anlamındadır. Tecessüs ise, dikkat ve gayretle araştırmak demektir. Casus kelimesi de, bu köktendir.

Tecessüs Kavramı

Tecessüsün olumlu anlamı, bir şeyin iç yüzünü araştırmaktır; bu anlamda tecessüs, merak sonucu bilginin artmasını sağlayan bir erdemdir. Daha çok kullanılan olumsuz anlamı ise, bir şeyin gizli yanını ve kusurunu (kötü ve ayıp hallerini) araştırmaktır. Bir ahlâk deyimi olarak tecessüs, insanların gizli durumlarını, ayıplarını ve kusurlarını araştırıp ortaya dökmektir. Bunun için başkalarının gizli kalmasını istedikleri özelliklerini belirten veya duygularını yansıtan her türlü durum ve eşyaları araştırmak, tecessüs kapsamında yer alır.

Müminler arasındaki ilişkilerin temellerini açıklayan Hucurat Sûresi'nde şöyle buyurulur: "Ey inananlar! Zannın çoğundan sakının, zira zannın bir kısmı günahtır. Tecessüs etmeyin (birbirinizin gizlisini-gizli hallerini-özel hayatlarını/suçunu-kusurunu araştırmayın); kimse kimseyi çekiştirmesin; hangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır? İşte bundan tiksinirsiniz. Bu konularda Allah'tan sakının, şüphesiz Allah tövbeleri daima kabul edendir ve acıyandır." (Hucurat, 49/12) Bu âyette, kardeşliği yaralayan üç düşük davranış yasaklanmıştır: Sûizan, tecessüs ve gıybet.

Gizlilikleri Araştırmak Olarak Tecessüs

Başkalarının özel durumlarını, izinleri olmaksızın öğrenmeye çalışmak, mahremiyetine girmek, genel bir yasaktır. Tecessüs yasağı, bir insan hakkı olan "özel hayatın gizliliği" kapsamında, özel hayatın gizliliğinin korunmasını sağlayan ilkeler arasında yer alır.

İnsanlar, genellikle ayıp şeylerin gizli tutulmasını isterler. Ancak, bazı insanlar, ayıplarını açıklar veya ayıp sayılan bazı davranışları açıkça işler, gizleme ihtiyacı ve gereği duymazlar. Bu durumların, artık gizliliği kalmamış demektir. Tecessüs yasağında ilke, gizli hususları araştırmamaktır, açık hususları merak etmekte yasak yoktur.

Kişinin gizli kalmasını istediği durumlar için Hz.Peygamber (s.a.), şu ölçüleri verir: "Bir kimse konuşurken, başkasının işitmemesi arzusuyla etrafına bakınırsa, o şey gizli sayılır." (Ebu Davud, edeb, 32; Tirmizî, birr, 39); "Bir örtüyü aralayıp kendisine izin verilmeden bakan kimse, aşılması helal olmayan sınırı aşmış olur." (Tirmizî, isti'zân, 16, edeb, 76); "Kim bir topluluğun kendisinden kaçtığı (hoşlanmadığı) bir haberi işitmeye çalışırsa, kıyamet gününde iki kulağına kurşun dökülür." (Buharî, ta'bîrü'r-rü'yâ, 45) İnsanları tecessüse itmek de doğru değildir: "Üç kişi olduklarında, ikisi üçüncülerini bırakıp gizlice konuşmasınlar." (Buharî, isti'zân, 45; Müslim, selâm, 36)

Hz.Peygamber (s.a.) tecessüsün imanla ilgisini şöyle kurar: "Ey diliyle inanıp kalbine iman girmeyenler! Müslümanlara eziyet etmeyin ve onların gizli tarafını araştırmayın. Allah, müslüman kardeşinin gizli tarafını araştıranın gizli tarafını araştırır. Allah, kimin gizli yanını araştırırsa, evinin içinde bile olsa onu herkese karşı mahçup ve rezil eder." (Ebu Davud, edeb, 35, no:4884; Tirmizî, birr, 85, no: 2032)

Gizli halleri araştırmak, gönül yaralayıcı ve bozguncu bir davranıştır: "Müslümanların gizli hallerinin peşine düşerseniz, onları bozarsınız (fesada uğratırsınız)." (Ebu Davud, edeb, 39, no: 4888) Bu açıdan, aynı gerekçeyle, devlet adamları da gizlilik peşinde olmamalıdır: "Bir yönetici, şüphelendiği kimseleri tecessüs ederse, onları bozar." (Ebu Davud, edeb, 39)

Sonraki yazımızda, kusurları araştırmak olarak tecessüs konusunu ele alacağız.

18 yıl önce
Tecessüs
Abartılmış sevinç gösterisi değil, tersinden ifade edilmiş bir toplumsal protesto
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…