cumhurbaşkanımızın, gerek iç işlerine ve iç problemlerimize ait, gerekse dış politikamıza ait hususlarda yaptığı konuşmalardaki mantık kuvvetinin; zekası ve ihlası eksik olmayan herkesin dikkatini çektiği bir gerçektir..

cumhurbaşkanımız herhangi bir mevzua ait konuşma yapıyorsa eğer, çoğumuzun farkına varamadığı incelikleri, sebep-netice münasebetlerini o kadar ustalıkla tahlil ve o kadar açık ve seçik bir surette ifade ediyor ki; bu iktidarı irsiyetten mi getiriyor, yoksa uzun süren idarecilik hayatı müddetince edindiği tecrübe, bilgi ve maharetler sayesinde mi kazanmıştır, düşünmekten kendinizi alamıyorsunuz..

acıbadem hastaneleri
* ülkemizde her türlü hastalığı tedavi etmek gücünü gösteren, türkiye’deki en iyi doktorları sayıları yirminin biraz altında veya biraz üstünde olan modern kurumlarında toplayan acıbadem hastaneleri günümüz tıbbının en üstün temsilcisi olarak en son ve en büyük sağlık tesisini maslak’ta açmış bulunmaktadır.. memleketimiz için bu olay bir müjde değerindedir.. acıbadem hastanesinin maslak ve hinterlandı için ne büyük bir ihtiyacı karşılayacağı hususunda bir tereddüt mevcut değildir..
bu satırların yazarı, halkalı’daki şubesinde birkaç defa muayene ve tedaviye tabi tutulmuştur.. müessesenin temizliği, işleyiş düzeni, nazik doktorların bilgili ve şefkatli hizmetlerine bizzat şahit olmuş, her seferinde şifa bulmuş, minnettar ve müteşekkir kalmıştır..
acıbadem tesislerinin kurucusu mehmet ali aydınlar’ı ne kadar tebrik etsek, teşekkür ve dualarımızı ne kadar çoğaltsak yeridir..

* türk kültürünü geliştirecek tedbirleri almak, gereken icraatı gerçekleştirmek, hiç şüphesiz birinci derecede kültür ve turizm başkanlığı’nın vazifesidir..

divan edebiyatının, tanzimat, servet-i fünun (edebiyatı cedide), fecr-i âti ve milli edebiyat devrelerinin klasik eserlerinden yeni nesilleri haberdar etmek, özel teşebbüse, yani özel yayınevlerine, kitabevlerine ait bir vazife olduğu kadar, ondan daha evvel kültür bakanlığı’na düşen bir görev sayılsa gerektir..

özel teşebbüse ait yayınevlerinin birinci ölçüsü, bastığı kitaptan para kazanmaktır.. mali gücü mahduttur.. üç kitap, beş kitap basabilir.. devletimizin gücü bugün bütün okullarda okuyan çocuklarımızın milyonlarca ders kitabını sıralarının üstüne yerleştirecek bir başarıya ulaşmıştır..

sözü uzatmadan diyeceğimiz odur ki kültür bakanlığı, vazifelendireceği uzmanlar veya komisyonlar marifetiyle yirminci yüzyılın ikinci yarısına isimlerini yazdırmış bulunan edib ve şairlerimizin eserlerini gençlerle buluşturmalıdır.

şinasi, ziya paşa, namık kemal, ahmet mithat efendi, ahmet vefik paşa, recaizade mahmud ekrem, şemseddin sami, abdülhak hamid, samipaşazade sezai, nabizade nazım, muallim naci, direktör ali bey,

halit ziya uşaklıgil, tevfik fikret, ahmet hikmet müftüoğlu, süleyman nazif, hüseyin cahid yalçın, faik ali ozansoy, ismail safa, ali ekrem bolayır, mehmet rauf, cenab şahabettin, hüseyin siret,

ahmet haşim, emin bülent serdaroğlu, mehmet fuat, celal sahir erozan, refik halid karay, yakub kadri, fazıl ahmet, şahabettin süleyman, tahsin nahid, hamdullah Suphi,

ömer seyfettin, ziya gökalp, yahya kemal beyatlı, mehmed emin yurdakul, halide edip, reşat nuri, fuat köprülü.

Bu edib ve şairlerimizin eserlerini şahsi teşebbüs erbabı kitabevleri basmaktadır.. gerekirse bu zevatın kitaplarını da kültür bakanlığı basabilir..

bizden hatırlatması.. hükumetimizin dinamik, pratik icraatından bu hamleyi beklediğimizi beyan ediyoruz..

az az, güçlü güçlü, ehliyetli ve uzman kişiler vasıtasıyla..