|
general patton

sevgili okuyucularım;

bu fakir; 1952 yılından beri basında muhtelif gazetelerde yazarlık ve gazetecilik yapagelmişimdir.. istanbul ekspres, şehir, son telgraf, ankara zafer, dünya, tercüman, son havadis, güneş, ortadoğu, türkiye, ankara adalet… bazı dergiler..

zafer, adnan menderes zamanında ankarada yayınlanıyordu.. iktidarın basın organıydı.. tercümanda üç posta çalıştım..

gençliğimde edebi değeri fikri mesajı olan filmlere bayılırdım.. tabiatıyle tiyatrolar da kolladığım, çok seyrettiğim sanat yuvalarıydı.. o sebeble film ve tiyatroların toplandığı beyoğlunda çok gezmişim, çok dolaşmışımdır..

yıllar önce, taksim lisesine çıkan sokakta bir pastahanede televizyon seyrediyor, birşeyler atıştırıyordum..(general patton) filmi oynayacaktı.. film tam başlayacağı sırada tv, ekranını kapattılar..(ne kapatıyorsunuz, dedim.. general patton oynayacak..) adam aldırmadı.. (burada da general kumar oynayacak) dedi.. beyoğlu esnafı çenebaz ve oyunbazdır… laf yetiştirmek kolay değildir.. kapıyı kapatıp çıkarken ne söylediğimi hatırlamıyorum..

hayatı filmlere konu yapılmış bu patton, enteresan askerlerden birisidir.. ikinci dünya savaşında müttefik orduları komutanıydı.. çok disiplinli sert bir askerdir.. oldukça da küfürbazdır.. iri yapılı, cüsseli, uzun boylu ve güçlü.. sırf fiziksel özellikleri dolayısıyle bile düşmanlarına korku saldığı söylenir.. (reenkarnasyona) inanırmış.. kendisinin aslında anniball’ın yahut napolyonun mareşallarından biri olduğunu etrafına sık sık söylediğinden bahsedilir.

hitabeti de kuvvetlidir.. normandiya çıkarması sırasında yaptığı (kan ve cesaret) konulu konuşmasında savaşı ve savaşanları kutsamış, ölümle dalga geçmiştir..

ilk olarak afrikadaki zırhlı kolordulara, daha sonra sicilyadaki zırhlı orduya komuta etmiştir.. otoriteyi dinlemeyen, başına buyruk bir yapısı vardı.. ingiliz mareşalı montgeomery’den hiç hazetmemekteydi.. sicilya harekatında montgeomery birliklerini kollayan ihtiyat kuvvetine komuta ettiği halde, ele geçirilmesi planlanan şehre, montgeomery’den evvel girerek ingiliz mareşalini şehirde karşılamıştır..

sicilyadayken, yaralanmış askerlerin bulunduğu bir dispanseri ziyaret ettiği sırada, fiziksel olarak sağlıklı fakat morali bozuk bir askeri görünce sinirlerine hakim olamamış “sen burada, kahramanca savaşan bu askerlerle aynı yeri paylaşmayı haketmiyorsun” diyerek askeri tokatlamıştır.. askere şöyle demeyi de ihmal etmemiştir.. “seni en ön cepheye sürmek gerekir.. lâkin bu senin için bir mükâfat olur..”

normandiya çıkarması esnasında kızakta beklerken, müttefik ilerleyişinin almanlar tarafından durdurulması, kendisine beklediği şansı yaratmış oldu.. birliklerinin başına geçtiğinde alman hatlarını öylesine hızlı yardı ki, arkasındaki ihtiyat kuvvetleri kendisinin hızına yetişemedi.. bunun üzerine müttefik kuvvetleri başkomutanı dwight eisenhower, planlanandan daha çabuk ilerleyen patton’a yakıt desteğini kesti.. her ne kadar bu jest bir taktik hareketi gibi gözükse de asıl sebebin, ilerleyişi durdurulmuş olan montgeomery’nin karizmasının daha fazla çizilmesini önlemek olduğu harekat tarihinde kayıtlıdır..

***

savaş devam ederken aralık ayında arden ormanında’ki 101. hava indirme tümeni, alman komutan vonrunsted tarafından kıstırılmıştı.. patton 3. ordu komutanlığını devralarak gene şanına yakışan bir hızla (3 gün içerisinde 150 km’lik yol katetmiştir.. hem de karakışta..) hem 101. hava tümenini kurtarmış hem de son alman saldırısını boşa çıkararak harbin kaderini tayin etmiştir..

***

savaş sonucunda bavyera vilayetine vali olarak atanmıştı.. nazi’lere görevlerini iade etmesi tepkilere sebeb oldu..( adamlar işlerini iyi yapıyorlar.. nedir yani..) diye konuşarak, bildiğini okuyan birisi olduğunu yine göstermiştir..

savaş bitiminde almanları silahlandırıp ruslara savaş açılması gerektiğini söyledikten sonra 1945 yılında 60 yaşında iken şüpheli bir trafik kazası sonunda felç olmuş, birkaç hafta sonra da hayatını kaybetmiştir.

kazadan yaveri ve şöförü yara almadan kurtulmuştur.

cenazesine 20 bin amerikan askeri emir almaksızın katılmıştır..

bu adamın hayatı, hem savaşta hem de barış devresinin her saha ve her safhasında moralin, özgüvenin, kararlılığın, azmin ne kadar önemli ve elzem olduğunu göstermektedir..

mevzu etmekle bir değişiklik olsun istedim..

kemal atatürk de trablusgarb’dan 3. ordudaki arkadaşlarına yazdığı mektupta defalarca (kalb kuvveti)n den bahsetmiştir.. bilek kuvveti beden kuvvetine bağlıdır.. lakin her ikisini de idare eden yürek kuvvetidir

#Almanya
#Nazi
6 yıl önce
general patton
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı