Pekin-Londra hattının sunduğu devasa ekonomik potansiyel ile
vaadini göremeyenler için küçümseme haktır...
Bugün köşeleri ve manşetleri kavuran “İpek Yolu” methiyeleri, yıllar öncesinden dikkat çekenler için eski hatta sıkıcı...
Gezi olaylarında Marmaray’a saldıranları, “hangi hatta vurduklarını bilmiyorlar, bilseler, neye/kimlere hizmet ettiklerini görseler utanırlardı” yazan fakir gibilerin, şimdi yenisini paylaşmaları gerekiyor...
İpek Yolu’nun 65 ülkeli haritası tek değil.
Düşmanı var. Bir de nispeten “organik” üçüncü bir harita...
Bakü-Tiflis-Kars demiryolunu hızla tamamlayan üç ülke, İpek Yolu’nun belkemiğini, yani Pekin-Londra hedefini ana hattıyla bağlamış oldu. Boğaz’daki tüm köprüler, tüneller, limanlar dahildir.
İpek Yolu’nun politik sembolizmi
bulunuyor ve korkmakta haklılar...
İkinci harita, muharebe alanının göbeğinde, Suudi Arabistan’ın ilan ettiğidir. Prof. Beril Dedeoğlu, Suud veliahdı Salman’ın haritasını tercüme ediyor; “(Riyad)
Küresel güçlerin İslam üzerinden siyaset, özellikle de dış politika üreten ülkelerle arasına mesafe
kararlılığını algılamış. Öncelikle ‘Batı’ dünyası ile ilişkilerini güçlendirme ve Soğuk Savaş’taki gibi özellikle Anglosakson dünya ile ittifak kurma iradesini ifade eden bir anlatım söz konusu. Ve 2025’de tamamlanması öngörülen NEOM projesi/bölgesi”... (‘Salman’ın ılımlı İslam tasarımı’, 27/10.)
Çıkan şu; “Mısır-İsrail-Ürdün ve S. Arabistan”, ABD’yi arkasına alarak bir ittifak
ediyor. Böylece ‘küre koalisyonu’nun üyeleri kadar arazisi de belirginleşiyor. Pek ‘centilmenler ligi’ sayılmaz ama ikinci harita budur. Asya, Avrupa ve Afrika’yı bağlamayı kestiriyorlar.
Görünen o ki NEOM
yaratıyor…
Haritalar arası çatışmalara örnek için Afrika’yı seçebiliriz. Çin ve Türkiye kıtada baskın. Bu hafta Ankara, Afrika’da beş büyükelçilik daha açma kararı aldı. ABD’nin Afrika’daki bu ağırlıktan rahatsızlığı sır değil: “ABD Savunma Bakanlığı’nın son savaş oyunları senaryosuna göre,
yılında ABD ordusu ‘terörle mücadele’ adı altında Afrika’yı işgal edecek. (24/10, Yeni Şafak.) Somali’de aslında Türkiye’yi hedef aldığı söylenen kanlı saldırıyı da ekleyebilirsiniz.
NEOM PROJESİ İLE PARÇALANAN
Üçüncü harita Avrupa’da...
Katalanlarla fiskelenen domino taşı, Avrupa Birliği’ni hatta kıta Avrupası’nı kazdıkları kuyunun eşiğine getirmiş görünüyor...
Prof. Çağrı Erhan özet listeyi şöyle döküyor; “Katalanlar ile tetiklenen süreç, Bask, Endülüs ve Galiçya’ya, Fransa’da Korsika, Oksitenya ve Brötanya’ya, Birleşik Krallık’ta İskoçya’ya, K. İrlanda hatta Galler’e, Belçika’da Flander ve Valonya’ya, Almanya’da Bavyera’ya, Hollanda’da Frizya’ya, Polonya’da Yukarı Silezya ve İtalya’da Lombardiya’ya sıçrama ihtimali taşıyor. AB üyesi olmayan Avrupa ülkelerinde de risk var; Bosna Hersek’te Sırp Cumhuriyeti, Kosova’da Kuzey Kosova, Moldovya’da Transdinyester, Sırbistan’da Voyvodina, İsviçre’de Jura Kantonu, vb”...
Avrupa’da tüm ayrılıkçıların bağımsız devlet kurmaları durumunda kıtadaki
devlet sayısı 100’ün üzerine çıkma riski taşıyor
.
Bu Brüksel’i siyaseten siler.
Yarısının yarısı gerçekleşse AB çöker. Üstelik bu hayati tehlikeyi yaratan kendileri. AB planları, kanunları önce
muhatap alıyor. O yerel yetkilendirme zamanla işte bu hale geliyor.
Burada ilginç bir durum var, sezmek şart; kıta Avrupası’na yayılabilecek bu durum ile “19. yüzyıl sonlarında Avrupa’da ekonomik ‘adacıklar’ yaratma girişimleri, o dönemde hem milliyetçi eğilimlerle mücadeleyi hem ekonomide yeniden yapılanmayı hem de yeni savunma stratejileri geliştirmeyi öngörmüştü” tespiti arasında
bir benzerlik var.
Ve.. Prens Salman’ın önerdiği 500 milyar dolar başlangıç fiyatlı projeye de çok benziyor!
Benzerlikleri akılda tutmamız gerekiyor çünkü dünyamızda yeni bir ‘evrenin’ doğuşuna tanık olabiliriz.
Şu halleriyle hem NEOM hem AB daha çok zafiyet üretecek gibi. Çin çıkışlı İpek Yolu daha kapsayıcı. Politik kutup üretmesi/sunması kaçınılmaz. Hayatın doğal akış böyle.
Çin, geleneksel politikasında(n) geçişi de bilindiği gibi Komünist Parti’nin son kongresinde yaptı ve liderliğin gücünü pekiştirdi.
‘Şimdi dünya Trump’ın 3 Kasım’da gerçekleştireceği Çin ziyaretini bekliyor’ demiştik. Başkan, 25 Ekim’de Fox’a verdiği bir röportajda, “Çin lideri Şi güçlü bir adamdır. Şu an bazı insanlar ona ‘
’ diyor” dedi. İlginç!
‘Orta Krallık’ kaşıması, Çin orta sınıfının kolektif zihin altına gönderilen bir mesaj.
İleride hatırlamamız gerekecek.
Bu üç planın bir ortak noktası daha var, artık şaşırmıyoruz, Türkiye’dir.
Ankara, iç/dış dinamikleri kaygan bu büyük haritaların yine tam göbeğinde bulunuyor.
Kombinasyonların sayısı sınırsız
görünüyor ama.. Üç haritayı üst üste koyup, ‘
’ yapacak. Yeniden pozlandıracak.
Yani tek resim, tek harita çıkaracak.
Teorisi de pratiği de zorludur.
Şimdiye kadar “tek dişli”leri yendik. Artık “çok dişli” canavarlar var. Biraz yorulacağız ama yüzdük yüzdük, kuyruklarını yakaladık.