|
Masa fazla kalabalık!
Türkiye’de bulunan Amerikan Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin Ankara hükümetinin tarifiyle, “iki ülke ilişkilerindeki en güçlü sınama: vize krizi”ni görüşmelerin göbeğine alacağı beklentisi yükselmiş görünüyor ama.. Esas, Suriye ve Irak’tır. Hatta daha çok Suriye. Çünkü,
ilk son
orada olacak.


Eş zamanlı bir başka ziyareti de not etmemiz gerekiyor. Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu iki günlük resmi ziyaret için İsrail’e gitti. Hem Başbakan Netanyahu hem Savunma Bakanı Lieberman ile bir araya geldi ve
Suriye’de çözüme ilişkin konuları
masaya yatırdı!
Şoygu’nun söyledikleri şöyle; “Suriye’de operasyon bitmek üzere. Acil çözüm bekleyen birkaç konu var. Suriye’de
gelecek gelişmelerin
görüşülmeye ihtiyacı var ve iki ülke arasındaki bu konular birikti”...

Bu görüşmelerin en azından askeri bir jestle sona erdiğini kestirmek için delillerimiz var; “İsrail savaş uçağı, Suriye’de hava savunma bataryasını yok etti”. (16/10) Kuşkusuz, bu “yok ediş”in derinliğini anlamak ‘lokasyonu’a bağlı; Suriye topraklarından atılan füzelerin jetlerine yönelmesinin ardından Şam’ın doğusunda bulunan bir hava savunma bataryasını vurdu İsrail...

İsrail bir süredir Suriye üzerinde eskisi kadar rahat kanat açamıyor ve olay “anında” Rusya’ya bilgi vermiş bulunuyor!

Bu işin askeri/teknik yönü. Politik yönünü anlamak için ayın 12’sine gitmek gerekiyor. Çünkü Şoygu, İsrail’e geçmeden Beşar Esad ile bir araya geldi. Savunma Bakanı’nın İsrail’e nasıl bir Şam mesajı taşıdığı merak edilebilir ama aynı gün Rusya’nın Suriye’deki güçlerinin komutanı Aleksandr Lapin’in yaptığı, “Suriye’nin yüzde 85’i ordunun kontrolünde” açıklaması, “Rus mandası”nın gücünü işaret etmeli.

Bölgenin müstakbel düzeni adına Rusya-İsrail ilişkileri takip edilecekse,
Moskova-Washington ‘açmazları’ ve Tel Aviv-Trump ilişkisine bakılmalı.
Rusya-İsrail ve Türkiye-ABD temaslarından çıkacak bilgiler,
“benzerlikler ve zıtlıklar”
derlenerek okunmalı. Örneğin
, ‘İran her iki görüşmede nasıl ele alınmış olabilir’
,gibi...
IRAK’IN BÜTÜNLÜĞÜ VE “BASS”IN GİTTİĞİ YER...

Irak-Erbil-Kerkük gelişmelerinde ABD-Rusya-Çin’in duruşlarına baktığınızda hepsinin “Irak’ın toprak bütünlüğü”nden yana oldukları görülüyor. Ama yine biliyoruz ki, en azından ABD ve Rusya’nın Kuzey Irak’a bakışları kaygan...

ABD’nin ‘koridor’, Rusya’nın İran üzerinden Bağdat bağlarını/yatırımlarını anlatmaya gerek yok.

Bir flash-back yapalım...

Eylül 2006’da NATO’nun Roma’daki Askeri Koleji’nde gösterilen “Yeni Ortadoğu haritası” (Haziran 2006’da Amerikan Armed Forces Journal’da yayınlanmıştı) bölünmüş Türkiye’yi gösteriyordu ve büyük reaksiyon çekti. Ankara sinirlendi ve Genelkurmay Başkanları arasındaki telefon görüşmelerinde haritanın ABD’nin resmi politikasını yansıtmadığı izahı duyuldu.

Ancak bugün gelinen noktada, ABD, İsrail ve İngiltere’nin günümüze değin uzanan eylemleriyle haritanın uyuştuğu izlenebiliyor...

Vakayı anımsatmamın nedeni ABD Büyükelçisi John Bass’ın Ankara’dan Afganistan’a gidecek olması.
O harita Afganistan ve Pakistan’ın formunu da bozuyordu!
Yani konu elçinin gitmesiyle çözülmüş olmayacak.

Ankara’nın, Washington’un çift başlılığını tarif eden okuması doğru ve Amerika da vize uygulamasından pişman ama işte “plan” da devam ediyor.

Vize “yaptırımının” düzeltilmesi hemen olamıyor çünkü, “ABD’nin prestiji” söz konusu. Elçinin Amerikan derin devletinin uzantısı olduğunu kendileri de biliyor ama onu da “aynı haritanın” diğer ucuna gitmesi engellenemiyor, çünkü güçleri yetmiyor.

İran-Akdeniz arası bir koridor üzerinde de savaş sürüyor, Pakistan-AB arası koridor üzerinde de. İkisi de “Büyük Ortadoğu”da mukim kimsenin yararına değil...

HERKES SIKIŞIRSA ÇIKIŞ YOLU TEKE DÜŞER...
Önce Suriye’de şimdi de Irak’ta
İran sorunun merkezine dönüşüyor
. ‘İsrail’e yaklaştıkça’ da diyebiliriz. Kuzey Irak’ta merkezi hükümetin operasyonlarına “katkısı”nın doğurduğu düşüncelerin ötesinde, Kuzey yarım kürede bir kırılmayı tetikleyecek baskı da kasten uygulanıyor Tahran’a. Masada istenmiyor ama...
Rusya
: “... Karşılıklı güven kaybediliyor. ABD’nin İran nükleer programına yönelik plandan çekilme kararı ve sorunların yalnızca askeri yolla çözülmesine yönelik tehditleri mevcut olumsuz eğilimleri daha da kızıştırıyor. ABD köprü kurmayı beceremiyor, anlaşmalara bağlı kalamıyor”...
ABD
: “Yeni İran stratejisi atılması gereken bir adım. İkinci aşama pozitif de olabilir, negatif de. Belki
komple ortadan kaldırma
da olabilir. Bu da oldukça gerçek bir ihtimal. 2015’teki İran anlaşması Amerika için felaket bir anlaşmaydı”.

Ancak bu “resmi” görüşler yeterince “resmi” değil. Yine konuşturalım...

Trump
: “Rusya soruşturmasının sona erdiğini görmek istiyorum.
Tüm bu Rusya meselesi, Demokratların se
ç
imi kaybetmesinin bir mazeretiydi
Lavrov
: “ABD’de Rusya karşıtlığının amacı Trump yönetiminin pozisyonunu baltalamak.
Demokratların çoğu seçimlerdeki yenilgiden duyduğu acıyı sindiremedi
.”

İlginç değil mi?

Peki, Türkiye nerede?

Polonya’da...

Daha doğru başka yer olamaz.

Hele... NATO’nun ABD ve Türkiye’ye, “oturup konuşun”, Gerhard Schröder gibi bir ismin, “AB, Türkiye ve Rusya ile daha iyi ilişkiler kurmalı” dediği bir zamanda...

#Türkiye
#ABD
#NATO
6 yıl önce
Masa fazla kalabalık!
Sevgili Kürt kardeşim
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!