|
‘Vatan’ deyince, nabzı yükselenlerin oluşturduğu bir mahkeme

Ana var, üvey ana var.

Benzer mi hiç birbirine?

Biri baş tacı eder, diğeri kül kedisine çevirir.

O halde anayasa için de aynı ayrım yapılabilir.

Bir anayasa varsa, üveyi de mümkün.

Nedir üvey anayasa?

Nasıl olur?


Şöyle:

Kanlı bir darbe sonrası hazırlanmışsa…

Darbeyi yapanlar, “olgunlaşmasını beklediklerini” açıkça itiraf etmişlerse...

Hileye başvurularak, gerçekler gizlenerek ve halka rağmen yapılmışsa…

Tehdit ve baskı altında oylanmışsa…

Ortaya çıkan metin, milletin ihtiyaçlarından ziyade, darbecilerin çıkarlarını gözetmekteyse…

Onları koruyup kollama, en temel özellik olarak öne çıkıyorsa…

Ve bu durum bariz şekilde görünüyorsa…

İşte o zaman, elde tutulan, zaman zaman karşıdakine fırlatılarak krizlerin doğmasına sebep olan anayasa üveydir.

*

Gelelim mahkeme kısmına.

Üvey anayasanın mahkemesi de öyledir.

Fırsat buldukça yetkisini aşıyorsa…

Esas ile usulü karıştırıyorsa…

Görev tanımı içinde yer almayan kararlar ile meşgul oluyorsa…

O AYM’nin başına bir Ü gelir, kendiliğinden.

Üveyin ü’sü.

*

Darbe yapmaya kalkışanları…

Darbe şartlarının olgunlaştığını söylemeyi müjde vermek sayanları…

El ovuşturarak saatinin gelmesini bekleyenleri…

Açıkça vatana ihanet içinde olanları…

Sandığın itibarını yerle bir edenleri…

Vatandaşın tercihlerini yok sayanları ve o tercihlerin tam aksine hareket edenleri…

Milletin üzerine bomba yağdıran, yolda kendi halinde ilerleyen araçların üzerinden tankla geçen, önüne çıkanları kurşunlayan kim varsa onları övenleri…

Vatanı savunmak için canını vermekten çekinmeyen aziz kardeşlerimizi şehit edenleri...

O katilleri, o vahşileri, o canileri ‘masum’ göstermeye çalışanları…

Bölücülerin ekmeğine yağ sürenleri…

İşgalcilerin yağlı ekmeği üstüne bal dökenleri…

Önce meydan okuyup sonra da ilk fırsatta yurt dışına kaçarak ihanet görevlerini ikiye katlayanları kahraman olarak takdim edenleri…

Vs.

*

Her birinin marifetini tam olarak sayamadıysam kusura bakmayın, gerisini tamamlayıverin.

İşte bu gaflet, dalalet ve hıyanet içindekilerin salıverilmesi için çırpınanların ‘öz’ olabileceğini kabul etmek, mantık çerçevesini çok zorlar.

Üveydir.

*

Bu durumda ÜAYM’nin kapatılmasını talep etmek, teklif olarak sunmak, en azından aklından geçirmek vatana hizmet kapsamına girer.

ÖAYM hakkımız olsa gerek.

Yetkisini bilen…

Sınırını tanıyan…

Görevini lâyıkıyla yerine getiren…

‘Vatan’ deyince, nabzı yükselenlerin oluşturduğu bir mahkeme...

Yoksa daha çook canımız sıkılır.

Daha çook başımız ağrır.

Sonra bir bakarız ki haksızın, suçlunun dışarı çıktığı, onların yerine haklı ve masum olanların içeri girdiği bir ülkeye dönüvermişiz zaman içinde.

İş işten geçtikten sonra dövünmek de bir işe yaramaz.

#Vatan
#Millet
#Toplum
6 yıl önce
‘Vatan’ deyince, nabzı yükselenlerin oluşturduğu bir mahkeme
Huşû
Haftanın ekonomik özeti ve beklentiler
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından