|
Bir gün batımında uyandır onları

İstanbul’da gün batımı harikadır.

Hele Üsküdar’dan bakıyorsan…

Battığı nokta mevsime göre değişse de, önde Boğaz, arkada Ayasofya ve Sultanahmet.

Tarihten bir sayfa açılır önüne.

Güneşi takip et genç arkadaş, güneşi takip et.

Git Silivri’ye; İstanbul’un en batı noktası.

Ufuklarında bulutlar her akşam ayrı bir şiir yazar.

Güneş durmaz, ilerler.

Sen de durma.

Koş Edirne’ye, ülkenin en batı noktasına ulaş.

Selimiye minaresinden ileriye doğru bak.

Az ötede Gümülcine’nin üstündeki güneşi yakalarsın.

İstersen, telefonla ara o taraftan bir tanıdığını, Mustafa gibi.

Yağmur mu yağıyor diye sor.

Şaşırsınlar.

Yoksa geldin mi, burada mısın desinler.

Pasaportun cebindeyse, vizen de varsa, hiç durma.

Geç sınırı, akşam sofrası toplanmadan yetiş.

Yahut bir selamla yetinerek daha batıya git.

İskeçe’ye uğra, Makedonya’yı dolan.

Üsküp’te de güneşin batışı eşsizdir, emin ol, Kosova’da da.

Dağlarla ovalarla cilveleşir, okşar her birinin saçlarını.

Hepsini bir günde tamamlayamazsın, dert etme.

Yorulduğun yerde konakla. Ama hiç şaşırma yönünü.

Hep batıya, hep batıya.

Deden gibi.

Roma’da bir kahve molasında seyret batan güneşi.

Sana söylediği şarkıyı dinle.

Rastladığın insanlara kendi türkünü söyle.

Gördüğün bütün gün batımlarından bahset onlara.

Ve hep ileriyi işaret et.

Yüzün o tarafa baksın.

Elin o tarafı göstersin.

Yol danışacak olursan birilerine…

Hiç mahcup olma.

Senin bildiklerini kim bilir?

Senin gördüklerini kim gördü?

Sırt çantanda biraz azık, biraz su olduktan sonra, bütün yollar senindir.

Yine de sen hep güneşi takip et.

Endülüs’e kadar yürü.

Koş. Dinlen, tekrar yola koyul.

Kurtuba’da güneşi batarken yakaladığında, içinden geldiğince gülümse.

Ne sen o eski sensin artık, ne o güneş eski güneş.

Kalanlara bak, gidenleri düşün.

Düşünmekten hiç vazgeçme.

İçinden geliyorsa, gözyaşını tutma.

Bırak aksın. Sel olacak değil ya.

Fazla da oyalanma; dinlenmeyi abartmanın âlemi yok.

Her zaman, her şeyde ölçülü olmak en iyisi.

Karanın bittiği yere kadar ilerle.

Kıtanın denizle buluştuğu en uç noktaya kadar.

Orada dur ve yine gün batımına kavuş.

Sana anlattığı hikâyeyi, sana söylediği şarkıyı dinle.

İleriye seslen. En uzaktakilere. Okyanus ötesine.

Duyacaklardır.

Onlar ki gün batımından habersizler.

Her şeyin bir gün batacağını bilmiyorlar.

Bilmiyorlar bir gün kendilerinin de batacaklarını.

Bir gün batımında uyandır onları.

Belki işe yarar sözlerin.

Sonra dön İstanbul’a. Yolun başladığı yere.

Yeni bir günde, güneşin doğuşunu seyretmek için.

Genç arkadaş, gelecek sende, ümit sende, güç sende.

Sendeleme hiç, toprağa sağlam bas.

Ne sen o eski sensin artık, ne o güneş eski güneş.

#İstanbul
#Gün batımı
6 yıl önce
Bir gün batımında uyandır onları
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü
‘Korkuluk’…