|
"Kuşun Hikayesi"

Endişeliyim. Şiddet ve öfke tırmanıyor. Hoşgörüsüzlük, tahammülsüzlük artıyor. "Biz ve onlar" ayrımı yapanların sayısı artıyor. Bu atmosferde nefes almak zor. İzninizle ben bugün şiire sığınıyorum. Çocukken annem öğle uykularından önce kardeşimle bana şiir okurdu. Çoğu halen ezberimde. Cahit Külebi"nin "Kuşun Hikayesi" adlı şiiri de onlardan biri. Yeniden okudum, farklı olana, "garip kuşlar"a karşı korku ve öfke duyan çocuklar hayal ettim; insan olmak üzerine, hakkaniyet, merhamet, diğergamlık üzerine düşündüm ve paylaşmak istedim.

Evin önünde hark vardı,

Harkın önünde alçacık köprü,

Köprünün üstündeki çocuklar

Hayalet gibi bir kuş gördü.

Eğilip baktık tahtalar arasından

Uzaklardan gelme bir garip kuş.

Kuzgun gibi, balıkcıl gibi birşey,

Köprünün altına yorgun düşmüş.

Kutupların, denizlerin, romanların,

Sihrini taşıyordu.

Biz ona bakıyorduk, o bize

Korkusuyla karanlık ormanların.

Kimimiz deynekle dürte dürte...

Kimimizde kaynar su döktük,

İşedik bir güzelce üstüne,

Garip kuşu öldürdük.

Yaralı bir gemi gibi yüze yüze

Köprünün dışına çıktı.

Vura vura eğlendik,

Attık birbirimize.

Uzaklardan gelme garip kuş

Mürekkep rengi gözlerinle

Artık dünyamızı göremezsin!

Bağrışmamız gitmez kulaklarına,

Yaprakların arasında güneşe karşı

Çiftleşemezsin.

Dişiysen yumurtlayamazsında!

Böyle deyip kuşun dört yanında

Akşama kadar hora teptik

İnsan olduğumuzu iyice

Garip kuşa öğrettik

11 yıl önce
"Kuşun Hikayesi"
Seküler muhafazakarlık hali
Üç sorun, üç yorum zor evlilikler
Kudüs, bilginin Mecra’sında...
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?