|
Haydi, alınalım!

"Her insanın, mutlaka, herzaman, her koşulda, her durumda, heryerde; bir çetinlik, bir güçlük, bir zorluk, bir sıkıştırılmışlık karşısında sesli ya da içinden şu sözcükleri ateşleyeceği, bu ateşin üreteceği enerjiye doğru seğirteceği doğru:

Elimden Geleni Yapacağım.

Farketsek de, etmesek de; inansak da, inanmasak da; bu giz içimizdeÆYaradılış Bilgeliğinin Özünde.

Bu Öz de insan vicdanına en yakın yerde.

Hayatın tartılışı ânîden, birdenbire değil; ağır ağırdır."

"İblis karşısında İnsan Derinliğini yücelten bir konumlanışla kimliğimizin kapsama alanını genişletmeye bakmalıyız.

İnsanla, evrensel pozisyonlarda, tüm zulümleri, tüm sömürüleri ortadan kaldırabilmenin olanakları da, koşulları da bu kapsama alanının genişlemesiyle belirmeyecek midir, ortaya çıkmayacak mıdır?"

"Ben buraya güvercinlerin yanından geldim.

Hâlâ elimde bir buğday tanesi : bazan, son buğday tanesini serpmem : o, bir Tohum Direnti gibi, siperinde bekler; aslında, sâdece ''bekliyor'' bilsem de, çoğalıyor mütemadiyen; cebimde, bütün yoksulları sevindirecek cümlelerden kalmışsa, birini kimse görmeden okuduktan sonra, yürürüm sütçüye doğru.

''..kalmışsa..'' demem de şundan : bu cümleleri cebimde çok tutmam; özel çekiçlerle yonta yonta deftere geçirmeye çalışırım, cebimi boşaltırım da onun için.

İçin için ağlamıyorsak, dışımız hiç ağlamaz.

Genelgeçer ilgilerin ne önemi var ki!"

Yukarıdaki satırlar, Nuri Pakdil''in "Otel Gören Defterler" adını verdiği dizinin 2. Kitabı olan "Yazının Epik Resmi Çekildiği Sırada" eserinden seçildi. (Dizinin ilk kitabı "Çarpışan Sesler" idi) Edebiyat Dergisi Yayınları''nın 15. Kitabı olan eser, 23 enstantaneden oluşuyor. Nuri Pakdil duyarlılığının ilginç ve çarpıcı örneklerinin sergilendiği bu kitaptan alıntılar yaparken, yazılanlardan alınmamız, onları üstümüze almamız gerektiğini düşündüm. Bugünlerde hac yolculuğuna çıkan kardeşlerimiz, adı geçen kitabın 82. Sayfasında yer alan şu cümleleri de yanlarına alsalar ne iyi olurdu:

"Kâbe, dâima bana, yaşamayı müjdeliyor : darası alınmış saf hayatı.

Kirsiz hayatı.

Evrensel hayatı.

Estetik hayatı.

Çok ince hayatı.

Savaşıma değer hayatı.

Hayatın artıkdeğeri bir tek bu ÖneriHayatta."

23 yıl önce
Haydi, alınalım!
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı