|
New York'ta Dünya Ticaret Merkezi'nin ikiz kulelerine çarpan uçaklar, sanki Amerika'nın aklına da çarpmışlar. Amerika çarpık bir akılla, hem kendi yurttaşlarını, hem bütün dünyayı gütmeye, güdülemeye, güdümlemeye çalışıyor.

Çeliği eriten alevler, Amerika'nın sağduyusunu da eritmiş sanki. Amerika, hem ülkesini, hem bütün dünyayı, masum kurbanların kanlarıyla sevenlerinin gözyaşlarından oluşan bir karışımla dolduracağı kocaman bir keskin sirke küpüne çevirmeye çabalıyor.

Pentagon'a düşen uçak, devletin ve hukukun üstüne de düşmüş sanki. Enkazın altından çıkan yaratık, yürekli bir şeriften çok, çılgın bir kovboya benziyor. James Bond, bu kovboya dudağının bir ucuyla gülüyor olmalı.

Amerikalı bilgisayar uzmanı Adrian Lamo, ABD başkanı Corc Buş'un terörle ilgili konuşmasının Yahoo'da yayımlanan metni arasına şöyle bir cümle sıkıştırıvermiş: "Bazı çocuklar Mark Twain okuyormuş. Bu kanunsuzluğun sürmesine izin vermeyeceğiz. Bizi yenemeyecekler!"

Pensilvanya'da yere çakılan uçakla birlikte adalet de yere çakılıp parçalanmış sanki. Beyaz Saray'ın kara kutusu deşifre edilirse, adaletin boğulurken çıkardığı sesler duyulacak sanki.

23 Eylül tarihli Milliyet Pazar'da İlber Ortaylı Hoca, komşumuz Bulgaristan'ın yeni başbakanı Simeon Saxe-Coburg-Gothski'nin hikâyesini anlatmış. "Bulgaristan'ın son çarı" başlıklı yazısını okurken "asâlet"in önemini düşündüm. Amerika'nın yoksun olduğu ve edinme şansına sahip olmadığı niteliklerden biri de asâlet.

Hoca'nın şu cümlesine takıldım: "Eski Çar ve yeni Başbakan, en azından, "delil aramadan vuralım, sonra bakarız" diyen halk çocuğu ve Yale diplomalısı Hillary Clinton ile mukayese kabul edilmeyecek derecede hukuka saygılı." Sanki İlber Hoca "mukayese kabul etmeyecek derecede" yerine dalgınlıkla "mukayese kabul edilmeyecek derecede" deyivermiş yahut ifadesinden "kabul" kelimesini çıkarmayı unutmuş.
#New York
#Dünya Ticaret Merkezi
#Amerika
23 yıl önce
Sanki
Yargıtay kararları ya da "Türban bizim anadilimiz!"
Berber Osman’ın emekli maaşlarına ilişkin düşündüren analizi
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…