|
Batı putlarını yemeye başladı

Hz. Ömer’in cahiliye dönemi ile

ilgili şu değerlendirmesi günümüze de ışık tutuyor: “Cahiliye devrinde yaptığımız iki şey vardı ki bunlardan birini hatırladıkça güler, diğerini hatırladıkça ağlarım. Helvadan put yapıp tapar, acıktığımızda yerdik. Bunu hatırladıkça gülerim. Ağladığım şey ise kızlarımızı diri diri toprağa gömmemizdir.”



Geçtiğimiz hafta Başbakan Binali Yıldırım ile 4 günlük bir yurt dışı gezimiz oldu. Çarşamba günü Ankara’dan Belarus’a hareket ettik. Perşembe günü de Belarus’tan Almanya’ya uçtuk. Almanya’ya iner inmez Berlin’de Başbakan Yıldırım ve Almanya Başbakanı Merkel’in ikili görüşmesi başladı. Bir saati aşkın süren görüşmenin ardından heyette yer alan biz gazetecileri de basın toplantısının yapılacağı salona aldılar.

Salon girişinde siyah koltuklar vardı. O koltuklarda oturan lacivert takım elbiseli daha doğrusu diğer Alman gazetecilerden daha canti giyimli bir tip dikkatimi çekti. Ayak ayak üstüne atmış bekliyordu. Çok negatif bir enerji aldım ondan. Negatif enerjinin nedeni kısa süre sonra ortaya çıktı. İki başbakanın basın toplantısı sırasında malum kişi Esad’ın katliam fotoğraflarıyla Türkiye’nin Afrin’e yönelik Zeytin Dalı Harekatı'nı protesto etmeye kalkıştı.

Başbakan Yıldırım’ın ağzının payını verdiği bu şahıs gazeteci görünümlü olarak o salona alındı. Gazetecilik ile ilgisi olmayan, sözde bir yardım kuruluşu ile ilişkili o şahsın iki başbakanın basın toplantısı yaptığı salona Alman yetkililerin bilgisi dışında alınması mümkün değil. Zaten salondaki ambiyansa bakıldığında tezgâh kabak gibi meydana çıkıyor. Yine o basın toplantısında sorulan sorulara bakıldığında önyargı ve Türkiye karşıtlığını çok net görüyorsunuz.

Aynı gün Berlin’den Münih’e geçtik. Cumartesi de Başbakan Yıldırım Münih Güvenlik Zirvesi’ne konuşmacı olarak katıldı. Yıldırım, Türkiye’nin gerek NATO, gerek AB açısından bölgede nasıl bir görev üstlendiğini en yalın dille anlatırken, Türkiye’nin bölgede yaptığı insanlığı Batılıların yüzüne vurdu.

Ancak heyhat Batılılarda insanlık kalmamış. Başbakan Yıldırım’ın konuşmasının ardından yapılan soru cevap bölümüne bakınca gerçekten Batı’da insanlığın bittiğini görürsünüz. Başbakan Yıldırım’a salondan üç soru yöneltildi. Gerçi Türkiye karşıtı her oluşumun içinde olan Alman Yeşiller Partisi Milletvekilli Claudia Roth, çok zıpladı soru sormak için ama süre yetmedi. Soruların biri ifade özgürlüğü, biri Afrin Harekatı'nın meşruluğu, biri de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünya gündemine oturan “Osmanlı tokadı” sözleri idi. Sorulara gereken cevap Başbakan Yıldırım tarafından verildi. Ancak sorulardan bir konu çok açık bir şekilde ortaya çıkıyor.

Batı demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü gibi temel değerleri sadece kendisi ve yandaşları için istiyor. Daha doğrusu, bu kavramlar ve değerler kendi çıkarlarına hizmet ediyorsa önemlidir. Kendilerinden olmayan başta Müslümanlar olmak üzere hiç kimsenin bunların nazarında hiçbir kıymeti yoktur. Müslümanların onların gözünde sinek kadar değeri bulunmaz.

Türkiye’de sadece kendilerine hizmet eden marjinal gruplar dışında hiç kimse için insan hakkı, ifade özgürlüğü Batı’nın umurunda değil. Suriye’de her gün binlerce çocuk-kadın ölmüş Batı’yı zerre kadar ilgilendirmiyor. Eğer ölen Batı’ya hizmet etmiyorsa insan bile değil.

İnsan hakları, demokrasi, ifade özgürlüğü, demokrasi Batı için tıpkı Hz. Ömer’in bahsettiği helvadan puttur. Bu değerler Batı işine yaramayınca bu putları yemekten imtina etmez. Türkiye dünyanın en büyük mülteci akınına göğüs gererek, milyonlarca insana kucak açarken, Batı bu insanları kendi sınırlarına yaklaştırmamak için duvarlar örüyor. Yine cahiliye döneminde kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü gibi Aylan bebekler diri diri Akdeniz ve Ege Denizi’ne gömülüyor. Bunu görmeyen Batı’nın, Türkiye’ye akıl vermeye kalkması kabul edilebilir durum değil.

Batı putlarını yemeye başladı. İslam dünyası Hılfulfudul, Medine Vesikası ve Veda Hutbesi ruhuna sarılmalıdır. Başka çıkar yolumuz yok.

#Türkiye
6 yıl önce
Batı putlarını yemeye başladı
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset