|
Pasha"nın tantanası ve Tantan"ın polisleri
1

Şimdi bu İstanbullular eğer Pasha''ya teşekkür etmiyorlarsa nankörlük yapıyorlar demektir. Ülkenin İçişleri Bakanı''nın açık ve sarih emirlerine; yani gece onikiden sonra gazinolardan dışarıya müzik sesi taşmayacak diye irade buyurmalarına rağmen; bu iradeyi yerine getirecek binlerce polisin varlığından haberdar olunmasına rağmen İstanbul Boğaziçi''nde Kuruçeşme nam yerde Pasha adlı büyük gazinomuz dünyanın en gelişmiş ses teknolojilerini kullanaraktan, üstelik bunu hiçbir masraftan kaçınmadan yaparak, öyle cılız sesleri salonlardan dışarı taşmayarak icrayı faaliyet eyleyen müzik yerlerine gidemeyen halka, bir ihtiyacı giderme babında müzik ziyafeti çekiyorsa, bunu Tantan''ın polislerine rağmen göze alıyorsa teşekkür edilmez de ne yapılır. Ta Harem''den Üsküdar, Sultantepe, Kuzguncuk, Nakkaştepe, Beylerbeyi, Küplüce, Kirazlıtepe, Çengelköy, Güzeltepe, Talimhane, Kandilli, Anadolu Hisarı, Kavacık, hatta Kanlıca''ya kadar geniş bir bölgeye, bıkmadan usanmadan her gece 24.00''ten sonra, üstelik bedava hizmet sunmak, müzik dinletmek az şey midir? Üstelik bütün bunları becerirken sizi Tantan''ın bir tek polisi duymayacak ve görmeyecek. Az şey mi küçümsenecek bir marifet mi ki? Teşekkürler sevgili ''Pasha''mız!

2

Tantan''ın polislerine çok da haksızlık yapmayalım. Onlar her ne kadar Pasha''dan çıkan sesi duymasalar da, bazı şeyleri görüp duyuyorlar tabii ki. Birisi anlattı. Gece 24.00''ten sonraymış yine, Pasha''nın ortaya çıktığı saatten sonra yani, bir çay bahçesine gelmiş üç dört kişi ve oturmak istemişler. Garson; oturun ama size servis yapamayacağız. Ayrıca da yüksek sesle konuşmayın diye ricacı olmuş. Gelenler sebebini sorunca da vallahi demiş karakola şikayet ediliyoruz 24 yasağına uymadığımız için. Gelenlerden birisi; ulan sen ne ters herifsin. Hem karakoldan korkuyorsun hem komiseri tanımıyorsun diye terslemiş garsonu. Nankörüz biz nankör, hem çay bahçesinde garson olacaksın hem komiseri tanımıyacaksın, sonra da ukalalık yapacaksın.

3

Ukalalıklarımız bitmiyor ki; başka bir gün; Üsküdar İskelesi minibüs bir durağında akşam saati. Havalar sıcak, insanlar bir an önce evlerine gitmek için kuyrukta. Yolcuları alacak minibüs gelmiş ama her zamanki yolcu aldığı yere yaklaşamıyor. Durakta bir otomobil, Japon çıkışlı olanlarından, beyaz renkli. İçinde iki delikanlı birşeylerle meşgul, belki de arabanın teybini ayarlıyorlar. Kahya efendi dikleniyor "Beyefendi arabayı duraktan çeker misiniz?" Delikanlılar kaşlarını kaldırıp bakıyor ''La havle'' deyip başlarını sallayıp meşguliyetlerine dönüyor. Kahyanın başına sıcak geçmiş anlaşılan yeniden rahatsız ediyor arabadakileri. ''Çeker misiniz arabanızı duraktan?'' E polis de bir insan. Onların sabrının da bir sınırı var. Hışımla fırlıyor arabadan birisi ve kafayı geçiriyor kahyaya. Kahya ya bu, bir kafa darbesi yeterli gelmemiş anlaşılan ayağa kalkıp üzerine yürümek istiyor delikanlının. Delikanlı Amerika filmlerinde gördüğümüz bir hızla cebinden kimliğini çıkarıyor, şaşkınlık geçiren kahyayı tek eliyle saçlarından yakaladığı gibi tıkıyor arabaya, sonra basıp gaza, lastikleri vınlatarak uçup gidiyor.

4

Başlarken Pasha''ya teşekkür ettik. Bir teşekkür borcumuzu daha size hatırlatmak lazım. Varolduklarını bir vesileyle bizlere hissettiren, ama bizi Pasha''nın hizmetlerinden yararlanmaktan da mahrum etmeyen polislerimize de yatıp kalkıp teşekkür etmeyi unutmayın.

24 yıl önce
Pasha"nın tantanası ve Tantan"ın polisleri
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi