|
Ekonomiden sinyaller

Dün İstanbul Sanayi Odası, uzun süredir yayımlamakta olduğu PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) çalışmasını temel alarak dünya ve Türkiye ekonomisindeki seyrin tartışıldığı bir konferans düzenledi. PMI, bilindiği üzere dünya çapında çok sayıda ülkede devrede olan ve ilgili ekonomilerdeki gidişat hakkında sinyal veren yaygın kullanımlı bir endeks… Bu bağlamda konferansta, PMI’ın uluslararası kontekstteki uygulamalarından da yola çıkarak dünyadan Türkiye’ye uzanan bir resim çizme imkânı bulmuş olduk.



Öncelikle endeksi kısaca hatırlamak gerekirse, firma yöneticilerinin bir nevi gidişat, güven ve beklentileri çerçevesinde her ay nabzını tutan bir barometreden bahsediyoruz. Üretimden yeni siparişlere, istihdamdan fiyatlara uzanan çeşitli temel dinamikleri bir sonraki ayın hemen başında bu kapsamda derleyerek sunan PMI’ın avantaj sağlayan başlıca özelliği ise, ekonomik koşullarda gözlenen değişimleri vaktiyle yorumlama şansı veriyor olması... Nitekim ekonomideki gelişimi ortaya koyan milli gelir verilerinin ilgili dönemden aylar sonra gecikmeli olarak yayınlanması, ekonomik aktörler ve özellikle politika yapıcılar açısından bir kısıt oluşturabiliyor.

Dolayısıyla PMI gibi ilgili dönemin hemen bitiminde gelen zamanlı veriler, verilecek kararların azami doğruluğu açısından anlam taşıyor diyebiliriz. Bu bağlamda geçmişten bugüne GSYH gelişimi ile anlamlı bir ilişki sergilemesi de, endeksin söz konusu önemini destekliyor.

Öte yandan PMI’ın bir yayılım endeksi olduğunu ve bir denge istatistiği sunduğunu da hatırlamak gerekir. Zira endeksin dayandığı anketteki sorular, önceki aya göre ilgili faktörlerdeki artış/iyileşme, azalış/kötüleşme veya durağanlık durumunu ölçmeyi amaçlıyor. Sonucun 50’nin üzerinde olması ilerlemeye, altında olması ise düşüşe işaret ediyor. Ayrıca endekste geleceğe dair beklentilerin de yer alması, PMI’ın öncü bir gösterge olmasını beraberinde getiriyor.

KÜRESEL DURUM

Neticede çeşitli araştırmaların da geçmişten bugüne ortaya koyduğu üzere, söz konusu endeksin ekonomik gelişmelere sağlıklı ışık tutan bir done olduğunu söylemek mümkün. İstanbul Sanayi Odası’nın bu ayın başında açıkladığı Türkiye İmalat Sanayi PMI’a bu bağlamda kısaca bakacak olursak, üretimdeki büyümenin güçlü bir şekilde devam ettiğini anlıyoruz. Nitekim endeks, Şubat ayında kaydettiği 55,6’lık skor ile imalat sanayindeki iyileşmenin sürdüğü mesajını veriyor.

Öte yandan PMI’ın dünya genelinde ve aynı metodolojiyle uygulanıyor olması da, küresel gidişatı görmek ve kıyaslamalar yapmak açısından fayda sağlıyor. Tabii bu kapsamda, imalat, hizmetler ve bileşik PMI’lardan bahsetmek mümkün.

Bu doğrultuda Şubat ayına dair global bileşik PMI verilerine baktığımızda, 54,8’i bulmuş belirgin bir büyüme resmiyle karşılaşıyoruz. Bu çok kabaca, 2018 yılında küresel büyümenin emin adımlarla ilerlediğini sinyal veriyor. Hikâyenin arka planında ise, yükselen ekonomilerdeki olumlu görüntünün yanı sıra gelişmiş ülkelerde de canlı bir temponun hissediliyor olması var.

Bu kapsamda PMI verileri Euro Bölgesi’nin sanayi üretimi dâhil olmak üzere yukarı yönlü seyrini sürdürdüğüne işaret ederken, ABD’den de güçlü sinyaller geliyor. Tam bu noktada, alt kalemlerinde ilgili detaylara da ışık tutan endeksin ABD’deki fiyat baskısına da dikkat çektiğini belirtmekte fayda var. Zira FED başta olmak üzere, gelişmiş ülke Merkez Bankaları’nın normalleşme sürecinin dinmeyen bir ilgiyle izlendiği mevcut dönemde, bu tür sinyalleri takip etmek önem taşıyor.

#Ekonomi
#Piyasa
#Üretim
6 yıl önce
Ekonomiden sinyaller
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti