|
William Wales’ı öldürenler Barzani’yi de öldürecekler mi?

Cesur Yürek filmindeki, o meşhur sahneyi hiç unutmam.

İngiliz kralına karşı İskoçya’nın bağımsızlığı için savaşan klanları birleştirmeye çalışan William Wales’un, savaş meydanında uğradığı ihanet, hele hele lider olarak seçtiği derebeyinin, İngilizlerle işbirliği yaptığını anlaması, yüzüne çöken o acı, ciğerine saplanan o hançer, o bakışlar, o gözyaşları, unutulur cinsten değildi.

Benim için Mel Gibson oyunculuğunun zirvesi, o sahnedir.


Irak ordusu, Kerkük’e girince, Talabani’ninin Peşmergeleri, mevzileri bırakıp kaçmaya başlayınca, Barzani de muhtemelen William Wales’un hissettiklerini hissetmiştir.

Barzani’nin, aptalca davranması, uyarılara kulak asmaması, dolduruşa gelmesi ayrı konu; bütün bunlar “ihanet” sözcüğüne yüklenen alçak manayı değiştirmiyor.

Türkiye’nin dostluğuna güvenmeyip, Talabani’nin soydaşlığına güvenen Barzani’nin ibretlik öyküsünü herkes ders niyetine okumalı.

İzlediğim manzara acıydı, gerçekten çok acıydı, Barzani resmen satıldı, öyle satıldı ki, bölgenin ne genetiğine, ne örfüne, ne adetine uymayacak şekilde satıldı.

Belli ki, Talabani güçleri, İran destekli, Irak ordusuyla anlaşmış ve Barzani’yi ateşe atmış, bu çok net…

Referandum kararının yanlışlığına, bağımsız Kürt devleti fikrinin hukuksuzluğuna ve asla karşılık bulamayacağına dikkat çekmek ayrı bir şey.

Ben, daha farklı başlıklardan bahsediyorum, “güven” diyorum mesela, “haysiyet” diyorum, “onur” diyorum, “vicdan” diyorum mesela...

Bu gibi kavramların ehemmiyetini, önemini vurgulamaya çalışıyorum.

Yoksa Barzani, Ankara’ya geldiğinde, bölgesel yönetim bayraklarıyla karşılandığında, bu olayın yanlış olduğunu da yazdım, “Devletler anlaşır, sen ortada kalırsın, bu alemin raconu budur” dedim.

Anlatmaya çalıştığım konu bu değil…

Anlatmaya çalıştığım konu, Kerkük’ü, Irak ordusuna bir tek kurşun atmadan teslim eden Talabani güçlerinin sergilediği tavrın, bu bölgede neden bir Kürt devletinin kurulamayacağını, ya da kurulamamış olmasını ispatlamış olmasıdır.

Ne kadar ilginç değil mi, Türkiye’nin, Barzani ile yakınlığı bir referandumu engellemeye yetmedi, ama İran’ın, Talabani ile olan yakınlığı, belki de bir devletin kurulmasını engelledi.

Kimmiş mezhepçi, kimmiş ırkçı, kimmiş dost, kimmiş düşman, anlayabildiniz mi mevzuyu, sevgili Kürt kardeşlerim?...

Bağımsız Kürt devleti fikrine, dün de karşıydım, bugün de karşıyım, yarın da karşı olacağım, çünkü çatışma istemiyorum, insanların ölmesini istemiyorum, sonu gelmez kan davalarının yeniden başlamasını istemiyorum.

Ulus devlet projesi iflas etmiş, ırk temelli kavim devletleri modaymış, halkların kendi kaderlerini tayin etme hakları varmış, bilmem neymiş!

Yok öyle bir şey, aynı ırktan gelen iki aşiret anlaşamıyor, ne kavmi, ne devleti, ne diyorsunuz siz, öyle kolay mı millet olmak, devlet kurmak?

Yeryüzünde on tane devlet var, gerisi şirket, bildiğiniz işyeri.

İşyerinin hakanı, beyi, kralı, padişahı mı olur, hepsi atanmış amirler, memurlar takımı.

Adam Gürcistan’da devlet başkanıydı, bir sene sonra Ukrayna’da vali oldu, daha ne diyeyim ben size, her şey gün gibi ortada.

Hatırlayın,

Yakın zamanda İskoçya’da bir referandum yapıldı, Wales’ın torunlarına, uzun bacaklı Edward’ın, Birleşik Krallığından ayrılmak isteyip, istemedikleri soruldu.

Ne dediler peki?

Edinburgh’da, on binlerce İskoç’un gözü önünde başı kesilen özgürlük savaşçısı Walles’ın torunları, uzun bacaklı Edward’ın krallığında kalmak istediklerini, her şeyin çok eskilerde kaldığını söylediler.

“Acaba” diyorum, Barzani’yi, bağımsızlık için cepheye sürüp, sonra da onu yalnız bırakanlar, William Wales’a yaptıkları gibi kocaman bir infaz meydanı hazırlamasınlar?

Umarım olmaz, Barzani’nin sonu Wales’ınki gibi olmaz.

#Politika
#Barzani
#Cesur Yürek
#William Wales
6 yıl önce
William Wales’ı öldürenler Barzani’yi de öldürecekler mi?
Neden MHP - DSP?
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…