Beşiktaş, sezonun en ağır döneminden geçiyor. Şampiyonlar Ligi, Süper Lig, Türkiye Kupası üst üste geliyor. Hem fiziki hem zihin olarak buralardan çıkmak ciddi efor istiyor. Trabzonspor'un öngörülemez tarzı, maçı zorlu kılıyordu. Çünkü bordo-mavililer sezon içerisinde bir oyun istikrarı oturtamadı. Ne reaksiyon vereceğini bilseniz ona göre önlem alırsınız. Maçın ilk yarısında orta sahaların kolay geçildiğini gördük. Trabzonspor, şutlarla ve savunmanın arkasına adam kaçırarak gol aradı. Tosic'in aksayan oyunu olsa da ciddi pozisyon vermedi Beşiktaş. Qauresma'nın yokluğunda Babel üzerine yoğunlaşmış bir oyun vardı. Topa daha fazla sahip olan Beşiktaş, oyunu yıkamasa da net pozisyonlar buldu. Beşiktaş'ın bu sezon son vuruş sıkıntısı var. Aslında pozisyon buluyor bulmasına da, atacağı gol epey gecikiyor. Love'un futbola yeni başlamış gibi kendini ispat çabası, hücum organizasyonunu sekteye uğrattı ilk yarıda. Oysa Beşiktaş, hücumu organize oynayan bir takım. Dolayısıyla o al-verleri daha fazla yapması lazım. Negredo'nun bu özelliği var. Şenol Güneş bu kez hamlesini erken yaparak ikinci yarının başında Negredo'yu soktu oyuna. İspanyol futbolcun hem yıpratıcı hem de hazırlayıcı özelliği var. Rıza Hoca'nın Yusuf ve Rodallega hamleleriyle Trabzonspor orta sahası savunma anlamında düştü. Bu hamleler Beşiktaş'ın işine geldi. Beşiktaş, Quaresma ile topu rakip alana taşıyordu. Bu durumlarda siyah-beyazlı orta saha dönen ribauntları toplayınca oyun genelde rakip yarı alanda oynanıyordu. Lens aynı etkiyi vermiyor, veremiyor. Yazının ortasında bahsettiğim Negredo özelliği devreye girdi ve Babel'e 2 golü de çok net hazırladı İspanyol. Geçen hafta sonradan dahil olduğu Fenerbahçe maçında da aynı etkiyi yapmıştı. Bir santrafor nasıl olur, ne işe yarar, sonradan girdiği Fenerbahçe ve Trabzonspor maçlarında gösterdi Alvaro Negredo. Babel de oyun liderliğini alıp uzun süredir göstermediği kalitesini sahaya yansıtınca Beşiktaş, çok keskin bir virajı 3 puanla dönüp yolunu düzledi...