Yoksullukla mücadele konusunda son yıllarda önemli başarılar elde edildi. Ekonomik büyüme ile elde edilen kaynaklar sayesinde yoksulluk oranı da, yoksul sayısı da azaldı. Ekonomideki iyileşmenin yansıdığı göstergelerin başında, yoksulluk göstergeleri geliyor.
Yoksul yanlısı büyüme politikası
benimsenerek kullanılan sosyal politika araçları ve uygulamaları, yoksulluk göstergelerinin aşağı yönlü, yani olumlu bir seyir izlemesini sağladı.
Gerçekten bir tarafta, farklı sosyoekonomik ihtiyaçları olanlar için ihtiyacı karşılayacak sosyal yardım ve sosyal hizmet sunulurken,
diğer taraftan kullanılan hedefleme mekanizmaları
ile de verilen yardımların verimli olması konusunda önemli mesafe alındı. Sosyal politikaların daha görünür olması ve tek elden yönetişimin sağlanması amacıyla
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın
kurulması da bu sürecin daha iyi yönetilmesinde ve sosyal politikalarda sürekliliğin sağlanmasında etkili oldu.
Şöyle ki, Dünya Bankası'nın kullandığı en önemli göstergelerden biri olan
kişi başı günlük harcaması 1 doların altında kalan fert oranı, 2002 yılında yüzde 0,20 iken 2006 yılında 1 doların altında kalan fert bulunmamıştır, yani 1 dolar sınırında hesaplanan yoksulluk oranı sıfır olmuştur.
Diğer yandan,
kişi başı günlük 2.15 doların altında yaşayanların oranı da 2002 yılında yüzde 3,04 iken, 2012 yılı itibariyle yüzde 0,06’ya gerilemiş ve bu oranda sabitlenmiştir. Ayrıca, kişi başı günlük 4.30 doların altında yaşayanların oranı, 2002 yılında yüzde 30,3 iken 2015 yılında yüzde 1,58’e gerilemiştir.
Yoksulluk sınırını yükselttiğimizde, yani yoksulluk ölçütü olarak sınırın 1 dolardan 4.30 dolara çıktığında dahi, 2002 yılından sonra bir başarı olduğunu görüyoruz.
Şimdi ise, sosyal politikalarda gerçekleşen bu atılımı bir üst seviyeye taşıma zamanı.
Yani, yoksullukla mücadelede yalnızca gelir odaklı değil, sosyal göstergelerin merkeze alındığı bir dönemin başındayız.
YENİ STRATEJİYE İHTİYAÇ VAR
Türkiye’de yoksullukla mücadelede sonucunda yoksulluk oranının azalması ve yoksul sayısının düşürülmesi, ekonomik kalkınma ve sosyal gelişmeyle birlikte farklı bir boyut kazanmıştır. Özellikle son 15 yıldır,
Türkiye ekonomisinin gelişimi ve refahın tüm sosyo-ekonomik tabakalar arasında adil paylaşımının sağlanması
dolayısıyla, gerçekleşen ekonomik ve sosyal dönüşüm, yeni bir yoksullukla mücadele stratejisini zorunlu kılmaktadır.
Bu amaçla,
Yoksullukla Mücadele
Günü olan 17-18 Ekim 2017 tarihlerinde Ankara’da
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın öncülüğünde “
Yoksullukla Mücadele Strateji Belgesi Hazırlık Çalıştayı” gerçekleştirecektir.
Bu çalıştayda hem üniversiteler hem de paydaş kurum ve kuruluşlar ile yeni dönemde bir taraftan yoksullukla mücadele diğer taraftan değişen sosyoekonomik koşullara ve yeni sosyal refah anlayışına göre, sosyal devlet uygulamalarında nelere ihtiyaç olduğu tartışılacak.
Özellikle toplumun tüm fertleri için gerekli olan
mal ve hizmetlerin tüketimin sürdürülebilir olması, yoksulluğun azaltılması, yoksulluğun ailelerden çocuklarına mirası gibi aktarılmasını engellemek için fırsatlara erişimin nasıl sağlanacağı ve yoksul kesimlerin elde edecekleri kazanımlarla kapasite gelişimlerini sağlamaları,
çalıştay başlıklarında yer alacak.
Tüm bu başlıklar, sosyal politikalarla vatandaşın sosyoekonomik göstergelerinin güçlendirilerek, bağımsız bir şekilde ekonomik ve sosyal yaşama katılımını amaçlıyor.
YENİ SOSYAL POLİTİKA HİKÂYESİ
Çalıştay sonucunda ortak kararla belirlenecek başlıklarla ve uygulama önerileriyle, hem yoksullukla mücadelede hem de
sosyal politikalarda yeni bir yol haritası oluşacaktır.
2002-2017 döneminde Türkiye’nin 2002 öncesinde gündeminde dahi olmayan sosyal politikalar alanında büyük bir atılım gerçekleştirildi.
Şimdi ise hedef, bu atılımı bir üst seviyeye taşıyarak, hiçbir vatandaşımızın yoksul, yoksun ve mağdur olmaması, ekonomik ve sosyal yaşama katılımda tüm hizmetlerden eşit ve adil faydalanmasını sağlamaktır
.
2019 yılına kadar, yani Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçeceğimiz eşiğe kadar, Türkiye’de yeni bir sosyal politika hikâyesinin oluşturularak, 2019 yılında toplumun
tüm kesim ve tüm sosyoekonomik statüdeki vatandaşlarımıza adil, sürdürülebilir sosyal politika
uygulamalarını hayata geçirmek çok önemli.
Yoksullukla Mücadele Stratejisi de, bu politikalar arasında önem verilmesi gereken en önemli konuların başında geliyor.
#Türkiye
#EKonomi
#Yoksulluk
7 yıl önce
Yoksullukla mücadele ve sosyal politikalarda yeni paradigma
Kara dinlilerle milletin savaşı
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
