|
Sanayi için yeni finansman metodu zorunlu

2016 yılında Türkiye’de ilk 500’e giren sanayi firmalarının finansman giderleri için kaynaklarından yüzde 50-60 oranında pay ayırması, yani sanayi şirketlerinin 2016 yılında faaliyet kârının yarısından fazlasını finansman gideri olarak kaybetmesi üzerinde durulması gereken en önemli husus.



Açıkçası sanayi şirketlerimizin başta yüksek faizden kaynaklanan yüksek finansman giderlerini daha fazla sürdürmelerinin, bu faiz oranlarıyla rekabetçi olmalarının ve yüksek teknolojik ürünler üretmelerinin ne kadar mümkün olduğunu sormamız gerekiyor.

Gerçekten faiz oranlarının bu kadar yüksek olduğu ve yeni yatırımlara ihtiyaç duyulduğu böyle bir dönemde sanayi için yeni finans sistemi ya da yeni kaynak oluşturmak bir zorunluluk. Bu bir taraftan yeni ek yatırımlar için diğer taraftan kendi mevcut kaynaklarını tüketmemeleri için hayati derecede önem taşıyor.

Sanayi için yeni finansman ayağının kesinlikle farklı şekilde planlanıp farklı bir metodolojiyle sürdürülmesi gerekiyor. Bu durum aynı zamanda Türkiye’de yüksek teknolojik ürünler üreten sanayileşme döneminin de kapılarını aralayacaktır.

Dolayısıyla, başta cari açığı azaltma ve yüksek teknolojik ürünler üretilmesi ihtiyacı olan bu dönemde, sanayiye kamunun da dahil olduğu ve sanayiye finansal destek sağlayan modeller üretilmesi elzem.

SANAYİ İÇİN NASIL BİR FİNANS SİSTEMİ?

Öncelikle kamu tarafından verilen teşvik ve destekler yeni yatırım döneminde her sektör için değil de; destekler ve teşviklerin daha seçici yani Türkiye’yi bulunduğu orta gelir grubundan yüksek gelirli ekonomiler grubuna taşıyan bir yapıda olması gerekiyor.

Öte yandan daha önce birkaç defa yazmıştım. Türkiye, Kalkınma Bankacılığı sistemini değiştirmelidir. Türkiye, Kalkınma Bankası’nın sermayesini artırmalı ve hatta sanayi için dışarıdan uzun vadeli kaynak bulup, bunu sanayi için kullandırmalıdır.

Çünkü ülkelerin sanayileşme süreçlerini tamamlamalarında Kalkınma Bankaları’nın rolü oldukça büyük ve bu durum asla göz ardı edilmemelidir.

Biliyoruz ki, mevcut kısa vadeli ticari banka mevduatıyla firmaların hem yatırım yapıp hem de dünya ile rekabet etmeleri oldukça zor. Ayrıca bu kaynağı kullandırırken, bankaların adeta damoklesin kılıcı olan kullandığı yüksek teminatlarla bu krediye vermeleri mevcut finansman sistemini daha da içinden çıkılmaz bir hale getiriyor.

Diğer yandan, Varlık Fonu da bu anlamda çok önemli bir fonksiyon üstlenebilir. Hatta Varlık Fonu’nun en önemli fonksiyonu da uzun vadeli ve stratejik yatırımlara kaynak bulma olmalıdır.

Ayrıca, Kredi garanti Fonu’nun (KGF) sağladığı başarıyı bir tık öteye taşıyacak stratejik adımlara ihtiyaç var. Örneğin KGF uzun vadeli teminat gösterilip sanayiye kaynak aktarıldığı takdirde daha etkin ve verimli bir şekilde kullanılabilir. Bu sanayicileri çok rahatlatacaktır.

En önemlisi de, finansman sorunu gibi oldukça önemli meseleyle uğraşan sanayiciler, kaynaklarının büyük kısmını arazi tahsisine ayırdıklarında, üretim için kaynak açısından zor durumda kalacaklardır. Bu nedenle, sanayiye arazi tahsisleri yapılarak üretim desteklenmelidir.

Son olarak, sanayi şirketlerinin kendini yenilemesi ve finansman kaynaklarını tüketmemeleri için KDV yüklerinin de hafifletilmesi gerekiyor.

SANAYİ VİZYONUNUN GEREKLİLİĞİ

Türkiye son yıllarda gerçekleştirdiği alt yapı yatırımlarıyla artık bu alanda önemli yol aldı. Şimdi aynı motivasyon ve ruhla yeni bir “sanayi vizyonu” oluşturmanın zamanı geldi.

Geçmişte başarı hikayesi yazan sanayi şirketleri, yüksek faiz ve uygun finansman kaynakları bulma noktasında sıkıntıya düşmemeli ve bu durum kendilerine tehdit oluşturmamalıdır.

Ayrıca kıt ve pahalı olan finansman kaynaklarının verimli ve etkin kullanılması için verilen destek ve teşviklerin de mutlaka etkinlik analizlerinin yapılması gerekiyor. Bu sürdürülebilir politikalar için olmazsa olmaz.

Bu aslında Türkiye’nin orta gelir grubundan çıkıp yüksek gelirli ekonomiler içerisine girmesinin ve yüksek teknolojik ürünler üretmesinin de yol haritası değil mi?

#Sanayi
#Finans
٪d سنوات قبل
Sanayi için yeni finansman metodu zorunlu
Hangimiz aldanmadık?
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?