Lig'de olduğu gibi kupada da Galatasaray'ın " fikstür avantajından" bahsetmek mümkün. Diğer yarı finalistler düşünülünce teknik direktör Fatih Terim için Akhisar deplasmanında abartılı rotasyon kararını bu avantajla birlikte okumak lazım. Buna karşılık uzun bir duraklama devrinden sonra aldığı rahat nefesle küme düşme korkusundan biraz olsun uzaklaşan Okan Buruk'un Akhisar'ı için kupada final, önemli bir prestij vesilesi olurdu; hele de Galatasaray'ı eleyerek...
Az pozisyonlu ama bolca itiraz ve hareketli geçen ilk yarıda her iki takım da rakip müdafaaların hataları ile birer gol buldu. Şüphesiz bu skor deplasmanda oynayan ve büyük ölçüde yedek kadro ile sahada olan Galatasaray için çok daha "kabul edilebilir" idi. Fatih Hoca'nın, Eren'in sakatlığı Gomis'in istirahat ihtiyacı karşısında mecburen başvurduğu 4-6-0 tercihi, oyun ve skor olarak ilk yarıda "vaziyeti idare etti" Ama ikinci yarı Akhisarspor bilhassa sağ kanattan Galatasaray'ın üstüne geldi. Ahmet Çalık dışında "yedeklerin" hazır görünmediği maçın ikinci yarısında orta sahalar her iki takım adına kolay geçilir haldeydi. Topu alanın rahatlıkla rakip kaleye gittiği bu bölümden teknik adamlar değilse de seyredenler keyif almıştır herhalde.
Bu "hazırlık maçı" görüntüsü Fatih Hoca'yı rahatsı etmiş olcak ki önce Feghouli'yi ardından Gomis'i sahaya sürdü. Galatasaray klasik kadro değilse de dizilişe dönünce önce Akhisarspor'un hızı kesildi sonra da Cimbom'un galibiyet golü geldi. Ve Galatasaray deplasmanda istediğini alarak tekrar önce evine sonra da Lig'e dönmüş oldu.
