Malatyaspor maçı, gergin ve travmatik iki hafta geçiren Fenerbahçe için önemli bir dönemeçti. Devam eden lig yarışında rakiplerin puan kayıpları sarı-lacivertlilerin son iki haftadaki mağlubiyetlerine rağmen yarışta kalmasına, umutların canlı kalması için galibiyet şarttı. Yeni Malatyaspor ligin görece rahat takımlarından. Güçlerine göre Süper Lig'de görevlerini tamamlamış, beklentileri fazlasıyla karşılamış durumdalar. Fenerbahçe'nin oyun sistemi, yani Aykut Hoca'nın oyun anlayışı böyle deplasmanlar için son derece uygun. Evinde vasatının üstüne çıkan, büyük takımlara karşı motive olan takımlara karşı kontrolü kolay kolay vermiyor sarı-lacivertliler. Dün de böyle oldu; son iki maçını kazanmış, istim üstündeki Yeni Malatyaspor'un olası tehditlerini var olmadan bastırdı. Süper Lig'de duran top becerisi ya da eksikliği hedefe ulaşma adına fazlasıyla önemli bir ayrıntı. Bu beceriye sahip olan Fenerbahçe dün skoru bu şekilde elde etti. Bu tip deplasmanlarda skora sahip olmak, hele ki bunu korumayı biliyorsanız sizin için büyük bir avantaj. Çokça eleştirilen Mehmet Topal-Josef ikilisi de böyle anlarda emniyet görevi görüyor. Ancak yine de takım savunmasını becerebilen bir takımda santrafor çıkarıp orta saha oyuncusu almak topu kalenden uzak tutma ve tehditkar olma konusunda büyük eksiklik ortaya çıkarır. Aykut Hoca'nın bu tercihi anlaşılabilir değildi ve pratikte de olumlu bir sonuca ulaşmadı. Malatya'da önemli olan üç puandı, Fenerbahçe bunu başardı. Oyun olarak belki yine tatmin etmedi ama yarışta kalmak adına çok kritik bir virajı döndü. Sonuca giden haklıdır, hele ki böyle bir lig yarışında...