Galatasaray, Ankara deplasmanına iç saha temposunda başladı. Bu yol Galatasaray kadrosunun üç puana en kolay gidebildiği yöntem olduğu için akılcı da sayılabilirdi. Feghouli üstünden önemli ataklar gerçekleştiren sarı-kırmızılılar kendi savunmasında da önemli boşluklar verdi. Gençlerbirliği kazandığı toplarda daha akılcı ve kalabalık çıkabilse bulduğu tek pozisyondan fazlasını elde edip öne geçebilirdi. İlk bölümde tempolu ve riskli oyun gol getirmedi ve önlem alan taraf Gençlerbirliği oldu. Selçuk İnan, Belhanda, Feghouli pas bağını kesmek adında merkezde mesafeleri daraltan ev sahibi ekip daha güvenli bir anlayışa döndü ama rakibi tehditten ve dolayısıyla golden uzaklaştı. Düşen tempoda Galatasaray baskılı görünse de pozisyon bulmakta zorlandı. Gençlerbirliği ise hücuma çıkmayı uzunca bir süre düşünmedi. Bireysel denemeler ve duran toplar ev sahibinin gol planıydı ama az sayıda fırsatı gole dönüştüremedi.

Savunmaya gömülen rakibe karşı çift santrafor akılcı bir yöntemdi, Fatih Terim bunu da denedi. Ancak topu ileriye taşıması gereken Feghouli ve Rodrigues gibi isimlerin bireysel performansı çok sönük kaldı. Gol ve galibiyet için Gomis’in ceza sahasında topla buluşması şart ama Fransız futbolcunun en az beslendiği karşılaşma Gençlerbirliği maçıydı.

Üç puanın alınamadığı yerde eldeki bir puan da çok değerliydi ama Galatasaray bunu beceremedi. Gençlerbirliği, Galatasaray savunmasının verdiği boşluklarından bulduğu ikinci pozisyonu gole çevirdi. Bu gol Başkent ekibi için çok önemliydi ancak zirvedeki hesapları da tümüyle değiştirdi.