Milli maç arası ritmini bulmuş takımlar için kabusa dönüşebiliyor. Galatasaray, sezonun geri kalanında oyun istikrarı sağlayamadı ama kazanma alışkanlığı ve kendine güven konusunda ligin en iyisiydi. Lige verilen bu ara Galatasaray’a iyi gelmemiş. Galatasaray’dan beklentiler yüksek ama sarı-kırmızılıların bu sezon kağıt üstündeki parlaklığı Türk Telekom Stadyumu çimlerinde yansımadı. Alanyaspor ve Kasımpaşa maçları farklı kazanıldı ama sarı-kırmızılılar öne geçene kadar sıkıntılı dakikalar yaşamıştı. Kazanılan Göztepe ve B.B. Erzurumspor maçları da sancılı geçmişti.

İyi hazırlanan takımlar İstanbul’da Galatasaray’a zorluk çıkarabiliyor. Samet Aybaba’nın maç öncesi genç kadrosunu rahatlatan söylemleri de takımına özgüven yüklemiş. Bursaspor maçın başından itibaren orta sahada rakibine boyun eğmedi. Topun arkasında beklerken doğru alan paylaşımıyla fazla efor sarfetmeden Galatasaray orta sahasını kilitlemeyi bildiler. Sarı-kırmızılıların daha ilk yarıda sakatlık sebebiyle üç değişiklik hakkını kullanması oyunun psikolojik dengesini de değiştirdi. Bursaspor’un hamle hakkı kalmayan rakibi karşısında özgüveni daha da arttı. Galatasaray hiçbir olgun atak gerçekleştiremediği gibi geri dönüşlerde sıkıntı yaşadı. Özellikle bekler Mariano ve Ömer Bayram sonlanmayan ataklardan sonra geri dönmekte zorlandı. Bursaspor, bu zaafı ikinci devreyle beraber kullanmaya başladı ve golü buldu. Maçın kırılma anları ise Bursaspor’un öne geçtikten sonra kaçırdığı goller oldu. Konuk ekip maçı bitiremeyince Türk Telekom Stadyumu’ndaki kaçınılmaz baskıyı yedi. Yükselen tempo Galatasaray’a golü ve bir puanı getirdi.

Galatasaray, şu ana kadar kazandığı maçların bir benzerini oynadı ama bu sefer şanssız taraf sarı-kırmızılılardı. Bu sonuç bekleniyordu ve bir gün gelecekti. Dar kadro ve yoğun fikstür Galatasaray adına böyle kayıpları çoğaltabilir. Bursaspor da dün üç puanla dönebilirdi ama maçı koparacak tecrübeye sahip değildi.