Galatasaray bu grupta şansını Schalke deplasmanında aldığı mağlubiyetle kaybetmişti. Ancak Moskova’dan alınacak bir puan ya da galibiyet sarı-kırmızılıların son günlerde yaşadığı travmadan çıkması için fazlasıyla önemliydi.

Fatih Terim stratejisini elindeki malzemeye göre değiştirebilen bir teknik adam. Dün, Lokomotiv karşısında çıkardığı üçlü savunma, iki kanatta eforu yüksek iki isim Linnes ve Nagatomo’nun maç için doğru plan olduğunu ilk yarıda ortaya çıkardı. Galatasaray oyunun kontrolünü eline alırken Linnes’in müthiş çıkışlarıyla fırsatlar da yakaladı. Tabi gol atmak için santraforunuzun ve diğer gol alternatiflerinizin bir şeyler yapması lazım. Ancak Eren Derdiyok ve Rodrigues sahada yoktu. Eren’in kapasitesi bu seviyeler için çok yetersiz, bu bilinen bir şey. Galatasaray’ın alternatif bir santrafora sahip olmamasının sorumluları ise belli. Ocak ayına kadar bu durum böyle devam edecek. Galatasaray’ın transferde bir değil iki santrfora ihtiyacı var. Rodrigues’in istikrarsızlığı da bilinen bir şey. Sezona hatta maça ona güvenerek başlamak yanıltıcı olabiliyor. Dün de akılda top kayıplarıyla kaldı, bir çok pozisyonda arkadaşlarını oyundan düşürdü. Galatasaray’ın ilk yarıdaki iyi oyununa rağmen gol bulamamasında bu iki ismin kötü oyununun etkisi büyüktü. Donk’un sakarlığı da maçın kırılma anı oldu. Galatasaaray devre arasına umutla girebilecekken yediği şanssız gol zaten kırılgan olan sarı-kırmızılıların fişini çekti. O dakikadan sonra kenardan yapılan hiçbir müdahele de işe yaramadı. Galatasaray puanla hatta üç puanla dönebileceği Şampiyonlar Ligi deplasmanından eli boş döndü. Sancılı havayı normale çevirme umutları da Beşiktaş derbisine ertelendi.