Türkiye Futbol Federasyonu ile Fatih Terim Türkiye Futbol Direktörlüğü görev tanımıyla Kasım 2013'te 5+2 yıllık bir sözleşmeye imza atmıştı. Bu imzadan yaklaşık iki ay önce, o dönemde Terim'in görev yaptığı Galatasaray ile Türkiye Futbol Federasyonu arasında "sözleşme krizi" oluşmuştu.Dönemin Galatasaray yönetimi Fatih Teirm'le TFF arasında imzalanan sözleşmeyi istiyor ancak o sözleşme bir türlü ellerine geçmiyordu. Federasyon Başkanı Yıldırım Demirören, kamuoyunda merak uyandıran sözleşme için "Sadece hatıra kağıdı imzaladık" demişti. Bu kriz Terim'in Galatasaray'daki görevine son verilmesiyle sonlanmıştı. Türkiye Futbol Federasyonu ve Terim arasında o 5+2 yıllık sözleşme de bu sürecin sonunda imzalandı. Görevin tanımına, sözleşmenin boyutuna bakınca, artan beklentiler ne saha içinde ne de saha dışında karşılanmıştı. 5+2 yıllık sözleşme her yıl için 3,5 milyon Euro net ücret ve oldukça yüksek başarı bonuslarını içeriyordu. Tabi ki Türk Milli Takımı teknik direktörlüğü koltuğunun bir değeri, Fatih Terim'in de oldukça başarılı bir kariyeri var. Ama diğer milli takım teknik patronlarının ücretleriyle kıyaslanınca eleştiriler hiç eksilmediği gibi, 2013'ün Ağustos ve Kasım ayları arasında Galatasaray-TFF-Fatih Terim üçgeni arasında yaşanan krizler için farklı yorumlar ortaya çıktı. Başarısız geçen 5 yılın sonunda Terim ve Milli Takım konuları geçtiğimiz yaz aylarının ana gündem maddelerinden oldu. Türkiye Futbol Federasyonu, Temmuz ayı ortasında istifa teklifini kabul etmediği Terim'in görevine 26 Temmuz'da son verdi. Fatih Hoca sözleşmede yazılanlar gereği tazminatını talep etti. Sonrasında gelişen olaylarda Terim ve TFF davalık duruma geldi. Sonucunu mahkeme bitince göreceğiz. Burada ilk göze çarpan nokta, TFF yöneticilerinin yanlış yönetim ve hamleleriyle kamuyu zarara uğrattığıdır. Aralık ayına gelindiğinde Fatih Terim, Galatasaray'ın yeni teknik direktörü olarak açıklandı. Başkan Dursun Özbek, saha içi ve saha dışında yaşanan krizi bitirmek ve oluşan baskıyı yumuşatmak adına futbol takımını Terim'e emanet etti. Borsaya yapılan ilk bildirimde Terim'in bu sezon sonuna kadar 1 milyon Euro, gelecek sezon ise 2 milyon Euro alacağı açıklandı. 1 saat sonra düzeltme yapılan bildirimde, Terim'in sene sonuna kadar 1905 TL, gelecek sezon ise 3 milyon Euro kazanacağı açıklandı. Burada çok net bir biçimde görülen şu ki, Fatih Terim'in “sempatik” görünen 1905 TL'lik ücretinde başka bir hesap olduğuydu. İlk bildirimde de, ikinci bildirimde de 1,5 yıllık toplam maaş 3 milyon Euro olarak göze çarpıyordu. Yani, Terim'in Türkiye Futbol Federasyonu'yla inatlaşmasına Galatasaray alet olmuştu. Baskın seçimle tepkileri iyice üzerine çeken Dursun Özbek kulüp içi muhalefete ve taraftara karşı Terim'i kendine kalkan yapmış, onun taleplerini sorgusuzca kabul etmişti belki de. Buradaki kişisel beceriksizliklerin, başarısızlıkların sonucunda zararı gören Türkiye Futbol Federasyonu ve dolayısıyla kamu oldu. Dursun Özbek, Terim'i kendine kalkan yaparken, kulübü de kişisel çekişmelere alet etti. 2013'te Galatasaray ve TFF arasında çıkan krizden, 2017 Aralık'ta aktörlerin aynı olduğu ama bu sefer tüm kesimleri ilgilendiren krize... O gün Galatasaray tarafı, TFF, Terim ve dönemin başkanı Ünal Aysal'a kızgındı, bugün ise TFF'ye kızgın. Geçen süreçte, gelinen noktada durum çok açık: TFF, 4 sene önce kendi yöneticilerinin oluşturduğu kaostan en büyük zararı bugün yine kendi görmüştür. TFF, özerk bir kamu kuruluşudur ve dolayısıyla kamu zarara uğramıştır. Kulüp içinde çaresiz olan Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, bu çekişmenin arasında koskoca Galatasaray'ı hiç olmaması gereken işlerle yan yana getirmiştir. Belli ki Fatih Terim, kendisi hakkında 1 haftada 2 farklı karara imza atan ve süreci yönetemeyen federasyonun parasını almadan rahat etmeyecektir.
