Cep telefonu insana dost olabildiği gibi, onun hayatına kasteden bir düşman haline de gelebiliyor… Bunu bir araştırma ve ona dayanarak başlatılan bir kampanya vasıtasıyla bir kez daha idrak ediyoruz…
Zamanın Ruhu’nu (Zeitgeist) yakalamak için insanın etrafına biraz daha ciddî, derinlikli ve odaklanarak bakması yeterli...
Birkaç yıl önce ilk kez Yeşilay’ın bir etkinliğinde karşılaşmıştım o yaklaşımla. Tütünle, Alkolle, madde bağımlılığı ile mücadele eden Yeşilay, bir vahim bağımlılıkla daha mücadeleyi gündemine almıştı: Teknoloji bağımlılığı…
Üç ay kadar önce Cumhurbaşkanımız Erdoğan da 4. Teknoloji Bağımlılığı Kongresi’nde yaptığı konuşmada ‘teknofobik’ (teknolojiden korkan, onu reddeden) bir anlayışta olmaya karşı çıkarken, insan ilişkilerini ve yaşamı tehdit eden teknoloji bağımlılığıyla da mücadele edilmesi gerektiğini vurguluyordu…
Faaliyette bulunduğu ülkelerde sürüş ve yol güvenliği konusunda çeşitli çalışmalar yürüten Axa Sigorta da yaptırdığı bir araştırma ile teknoloji bağımlılığının verdiği zararlardan birinin de trafik kazaları olduğunu tespit etmiş. Araştırmayı İstanbul Ekonomi yürütmüş ve sonuçları kapsamlı bir de raporda bir araya getirmiş.
Düzenlen bir basın toplantısında İstanbul Ekonomi Yönetici Ortağı Sinan Ülgen tarafından sunulan rapor verilerine Axa Sigorta’nın web sitesinden ulaşmak mümkün…
Toplantının açılış konuşmasında Axa CEO’su Guillaume Lejeune, çok ilginç noktalara değindi. Konuşmasında, dünyada 1,3 milyon insanın trafik kazalarında hayatını kaybettiğine, 50 milyon insanın ise yaralandığına işaret eden Lejeune, Türkiye’de yılda 7 bin kişiyi trafik kazalarında kaybettiğimizin (teröre verdiğimiz şehit sayısının çok çok fevkinde bir rakam), 200 bin kişinin yaralandığının altını çizdi…
Lejeune, kendilerinin de denemekte oldukları, telematik denen, sürüşün ne kadar güvenli olduğunu ve kalitesini ölçen teknolojik aygıtların kullanılması dahil, kazaların azaltılması için halkın bilinçlendirilme sürecinde yerel otoritelerle iş birliği yapmaktan mutluluk duyacaklarını belirtti…
Araştırmaya göre Türkiye trafik kazalarında OECD ülkeleri içinde en kötü durumda olanlar arasında dördüncü, yaya ölümlerinde ise üçüncü sırada… Ülkemizde 18-35 yaş grubundaki her üç sürücüden biri cep telefonu ile mesajlaşıyormuş. Mesaj çeken biri 5 saniye süreyle hiçbir yere bakamıyormuş. Bu ise, ortalama bir hızda bir futbol sahası kadar uzunluğunda bir mesafeyi görmeden geçmek demekmiş…
Fransa’da yürütülmüş olan bir araştırmaya göre telefona bakmak kaza riskini 3 kat, mesaj çekmek ise 23,5 kat artırıyormuş…
İstanbul Ekonomi sorularını yanıtlayan sürücülerin çoğunluğu kendilerinin trafik kurallarına uyduklarını ancak diğer sürücülerin uymadıklarını ifade etmişler… Bu şaşırtıcı değil tabii. İnsan kendine toz kondurmaz bu durumlarda… Rakamlar şöyle: Ben uyarım %94,6; Yakın çevrem uyar %60,9; Türkiye’de trafik kurallarına uyulur: %12,7… Uymayan %87,3 kimmiş acaba?..
Araç kullanırken telefonla konuşmanın bir sorun olmadığını düşünenlerin oranı %20’den fazla… Bir günde cep telefonlarımıza 63,5 milyon bildirim geliyormuş…
Axa Sigorta’nın başlattığı kampanyanın ana sloganı, ‘Telefon Kazasına Son’…
Cep telefonu kullanımının neden olduğu kazaların ve insan ölümlerinin sayısını azaltmak, ciddî bir algı çalışmasıyla mümkün olabilir. Bu kampanyayı başta İçişleri Bakanlığı olmak üzere ne kadar çok kamu kuruluşu ve sivil toplum örgütü sahiplenirse o kadar başarılı olunacağı açık… Umut verici bir de sonuç çıkmış araştırmadan: Araştırmaya katılanların %70’e yakını yol güvenliğini artıracak bir kampanyaya gönüllü olarak destek vereceklerini beyan etmişler…
Devlet ricalinin dikkatine…
