Bir tarafta sezonun namağlup, geçen haftayı 6 farklı galibiyetle kapatmış ve şampiyonlar liginde dişine göre bir gruba düştüğü için moralli Galatasaray, bir tarafta kulüp olarak yeniden yapılanmaya gidip, sezon başı gönderdiklerinin yerini ancak lig başladıktan sonra doldurmaya çalışan ve aldığı sonuçlardan dolayı istikrarsız bir görüntü sergileyen Trabzonspor…

Fakat maç saati gelip çattığında ve başlama düdüğüyle birlikte ne yaptığını bilen, alan daraltan, ikinci bölgede oyun ve mücadele üştüğünü kuran, arkaya koşmak yerine önde basan bir Trabzonspor ile Bafteimbi Gomis’i göndermenin sadece güç kaybına değil moral motivasyon erozyonuna uğrattığı her halinden belli olan bir Galatasaray izledik.

Burak ve Abdulkadir’in yokluğunda neredeyse hamle oyuncusu bile olmayan Trabzonspor’da herkes iki kişilik koştu, alan daralttı, özellikle Sosa ve Onazi’inin ikinci bölgeyi kontrol ettiği maçta 10 numara pozisyonunda oynayan Yusuf Yazıcı’nın geniş alan bulduğunda hünerlerini sergilediği, Olcay Şahan’ın mücadele ve organize ataklarda ki çabası takımı ateşleyen en önemli faktörlerdi. Yeni transfer Anthony Nwakaeme’nin daha arkadaşlarının ismini bile tam anlamıyla öğrenmeden çıktığı ilk maçta attığı 2 gol ve takım oyununa uygunluğu gelecek adına da ümit vericiydi.

Galatasaray, bir türlü organize olamadı, Trabzonspor’un baskısını kıramadı. Skor olarak geri düştüğünde de Belhanda’nın 30. Dakikada kırmızı kart görmesiyle sayısal olarak ta eksik kalınca skorun avantajıyla oyunun tüm hakimiyeti ev sahibinin eline geçti.

Trabzonspor hak ederek ve beğeni toplayan oyunuyla milli araya moralli giriyor. İnanıyorum ki kendi oyun karakterini futbolcularına da yansıtan Ünal Karaman ile Trabzonspor bu sezon lige hem renk getirecek hem de damgasını vuracak.

Geçen iki sezonu düşünüyorum da demek ki bu takım böyle de oynayabilirmiş. Demek ki Sosa’dan 60 metrede değil 20 metrede de yararlanabilirmişsin.

Trabzonspor’un takım olma yolunda çok yol kat ettiğinin en önemli göstergesi ise daha bir hafta önce kadro dışı kalan fakat hafta içinde yeniden takıma katılan Mustafa Akbaş’ın 3. Golden sonra Ünal Karaman’a sarılmasıydı.

Bir parantezde Bordo Mavili taraftarlar için açmak gerekirse. Stadı doldurdukları gibi takımı ateşleyerek Akyazı’da ki safariye önemli katkı sağladılar.