|
Ya el ele, ya ölüme
Bir
varolma
ya da
yokolma
mücadelesi veriyoruz. Kudüs sadece Filistin’in meselesi değil, tüm Müslümanların üzerine titremesi ve sahip çıkması gereken bir konu derken de bu zorlu mücadeleden
bir
olmadan sağ çıkılamayacağınınısrarla hep altını çiziyoruz.

İslam İşbirliği Teşkilatı’nın İstanbul’daki toplantısının devam ettiği saatlerde, Müslüman ülkelerin liderlerinin İsrail işgaline ve ABD haydutluğuna öfkesini dile getirdiği dakikalarda yaşanan birkaç gelişmeye baktığımızda dahi çok yakın bir gelecekte bu mücadelenin şartlarının daha da ağırlaşacağının sinyallerini alıyoruz.

Yeter ki doğru okuma yapalım.

İstanbul’daki İİT zirvesinden saatler önce İsrail parlamentosu 1915 olaylarını “Ermeni Soykırımı” olarak tanımak için harekete geçti.
Sen İsrail’e karşı tüm Müslüman ülkelerini biraraya getirirsen bak ben de “soykırım” kartını masaya sunarım
dedi.

Sürpriz mi? Değil. Desin.

Tam daha arakasından ne gelecek derken, gözümüz kulağımız İstanbul’daki zirveye yoğunlaşmışken bu kez Ermenistan çıktı sahneye. Ermeni Dışişleri Bakanı, Türkiye ile 2009 yılında imzalanan ilişkileri normalleştirme protokollerini iptal edeceklerini söyledi.

Şaşırdık mı? Hayır. Etsin.

Oynanan şu iki adım bize bir kez daha gösterdi ki durmayacaklar.

Ellerinde bulunan tüm kozları masaya değil, bir adım da ötesi sahaya sürmeye başlayacaklar.

Ermenistan,
Türkiye ile işbirliği anlaşmalarını iptal edeceğiz
diyerek İsrail’e göz kırptı; İsrail de sözde soykırımı ısıtarak Ermenistan’a teşekkür öpücüğü ısıttı.

Olağan dışı mı? Değil. Isıtsın.

Devam edelim.

İstanbul’da İslam İşbirliği zirvesinin başladığı dakikalarda, Suudi Arabistan Yemen’de bir hava saldırısı gerçekleştirdi; onlarca kardeşini katletti.

Kendince masada değilim ama bakın
buradayım
ve
sahada varım
mesajı verdi.

Bitmedi.

Suudi Arabistan’ı İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısında İslam Bakanı Nizar Bin Muhammed Medeni temsil etti.

Riyad’dan bu zirveye gelecek mesajlar önemliydi.

Saatler içinde yaşanan onca gelişmede çünkü Suudi Arabistan hep başroldeydi.

Suudi Arabistan’ın Kralı Selman’dan dikkat çeken bir açıklama geldi. Açıklamayı ülkenin önemli sorunlarının tartışıldığı danışma meclisi’nde yapması ayrı bir önem arzediyordu. Selam,
Filistinlilerin İsrail tarafından topraklarına katılmış Doğu Kudüs’ü başkent olarak kabul etme hakkı bulunduğunu
söyledi.

Oğlu veliaht prensle tamamen ters düşen bir açıklamaydı bu.

Hem kral Selman’ın açıklamasının hem de İslam İşbirliği Zirvesi’nden çıkan
Doğu Kudüs Filistin’in başkenti
kararının yüzümüzde oluşturduğu tebessüme şaşırdığımız anlarda İsrail anında devreye girdi.

İsrail İstihbarat Bakanı, Suudi Veliaht Prensi Muhammed'i acilen İsrail'e davet etti.

Davetinde de veliaht prens için "
Suudi Arabistan ve Arap dünyasının lideri
" ifadesini kullandı. (erdoğanfobia)

Sürpriz mi? Yalan yok, şaşırdık.

İsrail’in istihbarat bakanı üstten bakan bir pencerede hem de diplomasi kurallarını da ayaklar altına alarak resmi bir davette bulunmuştu Suudi Arabistan Kralı’na değil, Suudi Arabistan Kralı’nın ölümünden sonra tahta geçecek isme.

Bir cümlenin içinde
taht, veliaht, krallık, İsrail, istihbarat
kelimeleri geçiyorsa orada durup iki kere düşünmek lazım.

Büyük ihtimalle oğul Selman’ın kulağına, baba Selman’ı nasıl saf dışı bırakacaklarını fısıldayacaklar.

Görünen şu ki; İsrail, Kral Selman’dan ve Selman gibi düşünenlerden rahatsız. Bunu saray içi darbe ile gördük. Veliaht prensi ise kucaktan indirmiyorlar.

İsrail’in bu davetini bir de bu pencereden okursanız, Suudi Arabistan’ın çok yakın bir gelecekte İsrail yönetimindeki oyunda başrolü kapma çabasının nasıl hüsranla son bulduğuna şahit olacaksınız.

Çok sancılı doğumlara ve ölümlere gebe bir coğrafyada yaşıyoruz.

İşaret fişekleri bu sancıların daha da artacağı haberini veriyor.

Onun için
bir
olmalıyız diyoruz.
Şu bir gerçek
bir
olursak varız.

Bunun ülke liderleri nezdinde başarılı olamayacağını görüyoruz ve biliyoruz.

Ve reçete olarak da temennimiz liderler nezdinde sağlanamayan o birliğin halklar arasında vücut bulması.

#Kudüs
#Filistin
#İsrail
6 yıl önce
Ya el ele, ya ölüme
Cemaatin kısa siyasi tarihi (3)
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!