|
İzine düşmek!

Ormanda yolunu kaybeden insanın acziyetini tarif için kullanılan bir tabir ''izine düşmek''. Adam bir çıkış yolu ararken kendi iziyle karşılaşıyor. Kendi ayak izini kurtuluşa giden yol sanıp daireler çizmeye devam ediyor. İzler çoğaldığında da paradoksal bir şekilde umudu artıyor adamın ve pek çok kişinin aynı yoldan geçtiğini düşünerek daha sıkı sarılıyor kendi izine. Kaybolduğunun farkına bile varmadan ve her seferinde artan bir kurtuluş umuduyla daireler çizip ömrünü tüketiyor zavallı adam. İşte buna ''izine düşmek'' deniyor.

Trabzonspor''da işbaşı yapan yönetim özgüveniyle tebarüz etmiş bir başkan tarafından yönetiliyor. Fakat henüz yolun başında takımın iki milli oyuncusundan biri olan Gökdeniz''i elinden kaçırınca bu özgüven Sadri Şener''in izine düşmesine sebep oluyor.

Kendisine sorulan her soruda dikkat dağıtmak için başarılı bir hamle yaptığı düşüncesiyle yeni sıkıntılara giriyor başkan. Gökdeniz transferi sorulduğunda cevaben; ''O değil de, Mahmut Uslu söylemişti, Aziz Yıldırım''dan da teyit aldım. Tekke transferinde 2.6 milyon Euro kayıp!'' deyiveriyor. ''Bendeki belgeler dedikoduyu desteklemiyor onun için de işe yaramıyor'' yollu açıklamalar yapıyor.

Biz arasak Middlesbrough yetkililerini ve Tuncay Şanlı''nın onlara maliyetini sorsak, Sadri Şener için tatmin edici bir bilgiye ulaşabilir miyiz acaba? Oyuncuya verilen parayı buharlaşmış kabul etmek için herhalde insanın izine düşmesi lazım!

Muhalefetteyken doğruyu söylemek gibi bir mecburiyetiniz vardır ve bu gerçekten de çok kolaydır. İktidarda ise mecburiyetiniz doğruyu yapmaktır ve bu cidden zordur. Sadri Şener şimdi bu zorluğu aşmaya çalışıyor. Kolay olsa Ergun Ata başkan olurdu, öyle ya!

Unutmadan;

Gökdeniz''in Rubin Kazan''a maliyeti nedir acaba?

Aradaki para TMSF''ye mi gitti diye soracağım ama belgem yok!

Beğeniyle izlediğim bir reklam var aklımda. Afrika''ya taşınacağını söyleyen evladına telefon görüşmesini kısa tutmak için sadece ''çok uzak!'' şeklinde bir tepki veriyor annesi. Kim bulduysa fikrine sağlık, yüksek müsaadesiyle Gökdeniz ile Sadri Şener arasındaki telefon görüşmesini aynı mantıkla kurguluyorum:

-Başkanım ben Rubin Kazan''a gidiyorum!

-Yıldız değilsin!

16 yıl önce
İzine düşmek!
MBZ’nin varlığı İsrail’in varlığına armağan
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim