Boğaziçi Üniversitesi'nin gönlünden geçen konuma ulaşamadığını belirten Erdoğan, Sorbonne’u birincilikle tamamladıktan sonra Nurettin Topçu’nun, üniversiteye Türk bayrağı asılmasını talep ettiğini hatırlatarak, “Mesele bu, ruh bu. Dünyanın en iyi üniversitelerinde eğitim görmek ile yerli ve millî duruş sahibi olmak, asla birbirinin zıddı değildir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Boğaziçi Üniversiteliler Derneğinin 14. Genel Kurulunda, “ABD’nin, İngiltere’nin, Fransa’nın ve diğer ülkelerin kadim yüksek öğretim kurumları, bir ayağını kendi ülkelerine ve toplumlarına sıkı sıkıya basıyor, diğer ayaklarıyla da tüm dünyaya ve hatta tüm evrene sesleniyorlar. Esasen bu yaklaşım bizim yabancımız değildir. Birkaç asır öncesine kadar dünyanın bilim ve sanat merkezi bizim coğrafyamızdı” şeklinde konuştu.
Erdoğan, Cumhuriyet döneminde de hem kendi birikimine sahip çıkacak hem küresel seviyede iddia sahibi bilim yuvaları kurmak için pek çok deneme yapıldığını, bunların bir kısmının yabancı eğitim öğretim kurumlarının mirasları üzerine oturtulduğunu belirterek, Boğaziçi Üniversitesi ve Galatasaray Üniversitesini örnek verdi.
Boğaziçi Üniversitesinin Türkiye’nin en prestijli, en önemli yüksek öğretim kurumlarından biri olduğunu dile getiren Erdoğan, “Bununla birlikte bizim gönlümüzden geçen konuma ulaşamadığını da belirtmek durumdayım” dedi. Erdoğan, “Batı ülkelerindeki üniversiteler, çok sesli değil mi? Peki bunlardan hangisinin sürekli kendi devletine, kendi halkının değerlerine karşı faaliyet yürüttüğünü duydunuz, gördünüz? Böyle bir şey var mı?” diye sordu. Erdoğan, Sorbonne’daki doktorasını birincilikle tamamlayıp, mezuniyet merasiminde isteği sorulduğunda, Nurettin Topçu’nun, üniversitenin giriş ve çıkış kulelerine Türk bayrağı asılmasını talep ettiğini ifade ederek, “Mesele bu, ruh bu... Dünyanın en iyi üniversitelerinde eğitim görmekle yerli ve millî duruş sahibi olmak, asla birbirinin zıddı değildir.” dedi.
Erdoğan, “Asıl mesele, fiziken nerede olduğunuzdan ziyade, zihin olarak nerede durduğunuz meselesidir. Merhum istiklal şairimiz Mehmed Akif’in, Asım’ın nesli hayali ile Tevfik Fikret’in Batı’ya eğitime gidip papaz olarak hayatını sürdüren oğlu Haluk’un nesli arasındaki farkı asla unutmamalıyız. Türkiye, son 200 yılda bu dengeyi doğru şekilde kuramadığı için yurt dışına gönderdiği veya içeride aynı anlayışla yetiştirdiği pekçok evladını fiziken değil ama zihnen kaybetmiştir” ifadesini kullandı. Erdoğan, bir Boğaziçilinin böyle bir tuzağa düşmesine asla gönlünün razı gelmeyeceğini söyledi.
Erdoğan, “Pensilvanya olayı böyle değil mi? Orada bir murakabe var mı? Br tane profesör müsveddesi var, aynen ‘tweet’inde şu ifadeyi kullanıyor, Pensilvanya için, ‘O bize şah damarından daha yakındır’ diyor. Bize şah damarından yakın olan sadece Allah’tır” ifadelerini kullandı. Bu ifadenin “Allah’a ortak koşmak” olduğunu kaydeden Erdoğan, “Bu İslami bir yöntem değildir, bilimsel bir yöntem hiç değildir” dedi.