|

Zekat ne zaman verilir? Zekat verme vakti nedir?

Dinen zenginlik ölçüsü kabul edilen miktarda (nisap) mala sahip olan kimselerin Allah rızası için belirlenmiş kişilere vermesi gereken belli miktarı ifade eden “Zekat” kelimesi, İslam’ın beş şartından biridir. Dinen zengin olup da zekat verebilme gücü olan herkes, ihtiyaç sahiplerine mallarının zekatını vermeli. Peki, zekat ne zaman verilir? Zekat kimlere, ne zaman verilir? İşte detaylar...

11:05 - 10/04/2021 Cumartesi
Güncelleme: 13:29 - 18/10/2022 Salı
Yeni Şafak
Vatandaşların merak ettiği "Zekat ne zaman verilir?" sorusunun cevabı haberimizde.
Vatandaşların merak ettiği "Zekat ne zaman verilir?" sorusunun cevabı haberimizde.

Ramazan ayında olmamız sebebiyle fitre ve zekat konusu tekrar gündeme geldi. Zekat vermesi farz olunan kişileri ilgilendiren “zekat ne zaman verilir?” sorusuyla ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı şu açıklamayı yapıyor:

Zekat vermenin belirli bir zamanı var mıdır?

Zekât vermenin belli bir zamanı yoktur. Oruç ve hac ibadetlerinde olduğu gibi nisap miktarı malın üzerinden sene geçmiş olması konusunda da kamerî ay hesabı uygulanır. Farz olduğu andan itibaren verilmesi gerekir. Bunun için belli bir kamerî ayı veya Ramazan’ı beklemeye gerek yoktur. Zekât vermekle yükümlü olanların, yükümlü oldukları andan itibaren en kısa zamanda zekâtlarını vermeleri gerekir. Çünkü zekât bir kulluk borcudur, borç da bir an önce ödenmelidir (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, III, 175, 191-192, 223).

  • Allah Teâlâ şöyle buyurur:
  • "Rahmetim her şeyi kuşatmıştır. Ben onu, sakınan, zekât veren ve âyetlerime iman edenlere has olmak üzere tesbit edeceğim" (el-A‘râf 7/156). "Sizin dostunuz ancak Allah, O'nun elçisi ve boyun bükerek namazı kılan, zekâtı veren müminlerdir" (el-Mâide 5/55).

Zekât hicretin ikinci yılında Medine’de farz kılınmıştır. Zekât, Kur’an-ı Kerim’de pek çok âyette namaz ile birlikte zikredilmiş (Bakara, 2/43, 110; Hac, 22/78; Nûr, 24/56); Hz. Peygamber (s.a.s.) de zekâtın İslam’ın temel ibadetlerinden biri olduğunu bildirmiştir (Buhârî, Zekât, 1).

Kur’an ve hadislerde namaz ile zekâtın ardı ardına zikredilmesi, toplumların ruhî olgunluğa ulaşmasında bu iki ibadetin rolünü göstermesi bakımından son derece önemlidir. Kur’an-ı Kerim, iyiliğe erişmenin ve muttakî bir mümin olabilmenin en önemli şartlarından birinin zekât vermek olduğunu ifade eder (Bakara, 2/177).

Aynı zamanda zekât kurtuluşa eren müminlerin vasıflarından biridir (Mü’minûn, 23/1, 4). Bütün bunlara ilaveten zekât vermek, Allah’ın rahmetini celbeden hususlardandır (A’râf, 7/156). Kısaca zekât, malı temizleyen ve manevi arınmaya vesile olan bir ibadettir (Tevbe, 9/103). Âyet ve hadislerde sıklıkla emredilen zekâtı vermemek müşriklerin vasfı olarak görülmüş ve Kur’an’da bu durum yerilmiştir (Fussilet, 41/6-7).

Zekâtın topluma dönük pek çok yararı da vardır. Mesela zekât, maddi gücü olmayanların ihtiyaçlarının giderilmesine katkı sağlar, zengin ile fakir arasındaki uçurumu azaltır; aralarında sevgi ve yakınlık doğmasına vesile olur. Bu yönüyle zekât toplumsal kenetlenmeyi artırır. Ayrıca toplumları bencillik ve kin gibi ahlaki hastalıklardan arındırır.

#zekat
#ramazan
#fitre
3 yıl önce