|

Vikingler'in mitolojik öyküsü

Viking Mitolojisi-Nesir Edda adlı kitap, çok eski kadim dizeleri okuyucuyu buluşturuyor. Selahattin Özkan tarafından Türkçeye kazandırılan eser, aynı zamanda alanında önemli bir boşluğu doldurduyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 11/04/2018 Çarşamba
Güncelleme: 06:42 - 11/04/2018 Çarşamba
Yeni Şafak
​Vikingler'in mitolojik öyküsü
​Vikingler'in mitolojik öyküsü
NİHAL METİN

“Kimdir tüm tanrılardan en önde geleni? ”

Büyü becerisi olan bilge kral Gylfi’nin ilk sorusuydu bu. Düşünüp duruyor, pek çok şeyi merak ediyordu. Daha fazla bekleyemezdi. Bir gün yaşlı bir adam kılığında Asgard’a doğru gizlice yola çıktı. Yılanları takip ederek ilerledi, ilerledi ve sonunda bir saray, sarayda da üç ayrı taht buldu. En başta kral Harr, bir diğerinde Jafnharr ve en yukarıda olanda da Pridi oturuyordu. Nihayet aklındaki sorulara cevap alabilecekti. Kısa bir tanışmadan sonra bu bilge adamlara soruları başladı:

CEVAPLARIN PEŞİNE DÜŞTÜ

“Kimdir tüm tanrılardan en önde geleni? Nerededir bu tanrı ya da nasıl bir gücü vardır? Neyle geçimini sağlar? Peki ya başlangıçta ne vardı? Oradan ırklar nasıl çoğaldı?” Gangler sordukça soruyor, bilge adamlar uzun uzun acıkıyordu.“Dünya nasıl meydana geldi ki? Peki, dünyadan cennete nasıl gidilir? Sonra? Tüm dünya yandığında, insan nesli öldüğünde… O zaman ne olacak?”Öyle temel konuları, öyle sâfî soruyordu ki her okuyucu hayatında bir kez, aynı soruların cevaplarını dinî ya da felsefî bir kitapta aramıştır. Peki ya sonuç?

Gylfi’nin sorularının tümü, bu bilge adamların cevapları ve daha fazlası, kısa zaman önce Viking Mitolojisi-Nesir Edda adlı kitapta Yeditepe Yayınevi tarafından yayınlandı. Selahattin Özkan tarafından Türkçeye kazandırılan Nesir Edda’nın, aynı zamanda alanında önemli bir boşluğu doldurduğunu söyleyebiliriz. Üç farklı bölümden oluşan Nesir Edda, Skaldlar için hazırlanmış bir mitoloji el kitabıdır. Diyaloglar halinde yazılan ilk bölüm Kuzey mitolojisinin bir özetidir. İkinci bölüm ise manzum bir söylevdir. Ağıtların yeraldığı üçüncü bölüm ise bu kitaba dahil edilmemiştir. İlk bölümün “Gylfi’nin Aldanışı” olarak adlandırılması da dikkat çekicidir.

Yukarıda örneklerini verdiğimiz dizeler gibi eserin ikinci bölümünde de kahraman kimi zaman Ay’ı, Güneş’i, rüzgârı, ateşi açıklamalarını istiyor; kimi zaman cenneti, kimi zaman erkekleri. Her ne kadar eserin adı “Nesir Edda” olsa da özellikle bu ikinci bölümde sıkça manzum parçalar bulunmaktadır.

Son bölümde ise alt başlıklar, eserdeki tanrılar ve tanrıçalar hakkında geniş bir indeks bulunmakta ve kadim Norse dili hakkında bilgi veren bir bölüm yer almaktadır. Ayrıca bir de eserde geçen terimler ve bazı isimlerin açıklandığı bir de sözlük bulunmaktadır.


İZLANDA TARİHİNİN EN ÖNEMLİ İSMİ

Bu kadim dizelerin yeni nesillere aktarılmasında en büyük katkı hiç kuşkusuz, eseri yazıya geçiren Snorri Sturluson’a aittir. Şair, tarihçi ve aynı zamanda politikacı olan yazar, İzlanda tarihinin en önemli isimlerindendir. Soylu bir aileden gelen Sturluson’un 1202 yılında bir kabile şefi olarak başladığı siyasi kariyeri, kısa zamanda hâkimiyet bölgesini genişleterek önemli bir önder haline gelmesiyle ilerlemiştir. Sturluson aynı zamanda İsveç’in ilk yazılı yasasının yazarıdır. Dini hayatına bakıldığında kiliseyle iyi geçinen Sturluson’un siyasal olarak Norveç ile birleşme görüşü destek görmemiştir. 1241 yılında bir cinayete kurban gitmiştir.

Bu ilgi çekici eserde yeralan mitolojik anlatımlara yer yer Hristiyan ve pagan öğelerin karıştığı da açıkça görülmektedir. Özellikle önsözünde İncil’deki Yaratılış ve Tufan öykülerinin bir yorumu bulunmaktadır. Eser İskandinav sözlü edebiyatını ve manzum geleneğini temsil etmektedir.

Selahattin Özkan eserde tanrıçalara dair bölümlerin kısa geçilmesine rağmen, Vikinglerin eski inanışlarında kadınların önemli bir yere sahip olduğuna dikkat çekiyor. Bu konuda “Tarihsel kaynakların erkeklere daha çok önem veren yönünün tarih yazarlarının cinsiyetleriyle ilintisini hatırlatmak isteriz” ifadesi oldukça dikkat çekicidir.

Eserde belli güçlerle evreni kontrol eden tanrıların, tanrıçaların başlarına gelen olayları, devlerin, doğa olaylarının mitolojik öykülerini okurken aynı zamanda Vikinglerin sosyal yaşantısına da yakından tanık olmaktayız.

Kitapta verilen bilgilere göre Nesir Edda’nın günümüze ulaşan mevcut üç nüshasının tarihi 14. yüzyıla dayandırılmaktadır. İlk basımı Latince ve Danimarkaca tercümeleri karşılıklı verilerek 1665 yılında Kopenhag’ta yapılmıştır. Daha sonra İsveççe, Fransızca, İngilizce ve Almanca tercümeleri yapılmıştır.

Eser kadim bir kültürün varlığını kanıtlamakta ve izlerini diğer nesillere ulaştırmaktadır. Bugüne kadar pekçok dile çevrilmiş olan eserin dilimize çevirisinin de Türkçe literatüre de büyük bir katkısı olduğu açıktır.

#Viking Mitolojisi Snorri Sturluson
#Selahattin Özkan
6 yıl önce