Dünyanın en yoksul ve kalabalık ülkelerinden biri olan Tayland'da halihazırda 75 binden fazla mülteci ve sığınmacı bulunuyor. Bu sayı son yıllarda giderek artıyor. Çünkü Tayland'a vize almak diğer ülkelere göre daha kolay. Suriye'de yaşayan çok sayıda Filistinli de, 2011 yılında ülkeden ayrılmadan önce Tayland'a turist vizesi alarak gitmiş. Bir pasaporta sahip olmadıkları için uzak olmasına rağmen çaresizlikten bu ülkeyi seçmişler. Tayland'a mülteci olarak sığınan yaklaşık bin Filistinli yaşıyor. 2013 yılına kadar hayat onlar için nispeten daha kolaymış. Turist vizelerinin süresi doldukça belli bir ücret ödemeyi sürdürmüşler. Ancak bu uygulamayı da uzun bir süre önce kaldırmışlar. Son beş yıldır Tayland hükümetinin haksız uygulamaları nedeniyle büyük bir çaresizlik içindeler ve gidecek bir yerleri yok. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğine başvurmaları ve yardım talepleri de sonuçsuz kalmış. Her gün haksız tutuklamalara bir yenisinin eklendiği kabus dolu günler yaşıyorlar.
Biz de Tayland'da yaşayan Filistinli mültecilere ulaştık. Ailelerinin bir çoğunun hikayesi acı dolu. Filistinli Um-Habibe’nin, eşi eve dönerken polisler tarafından götürüldüğü için şeker hastası çocuğuyla yapayanlız kalmış. Polisler oturdukları binanın önünde beklediği için tutuklanma korkusu ile evden çıkamıyor. Çaresiz kadın sık sık elektirik kesildiği için çocuğun ilaçlarının bozulacağını ancak ev hapsinde olduğundan dışarı çıkıp ilaç alamadığını söylüyor.Filistinli Ayşe'nin ise iki oğlu var. Diğer ailelerle birlikte toplamda, yedi çocuk aynı evde yaşamını sürdürüyor. Ayşe, çocukların gürültü yapmadan oynamayı öğrenmek zorunda olduklarını belirtiyor ve ekliyor: “Çünkü komşular tarafından polise ihbar edilmekten korkuyoruz. Bangkok'a geldiğimizden beri çocuklar dışarıda oynamıyorlar ve okula devam edemiyorlar.”
Paris'te yaşayan Filistinli aktivist Fatma Caber, Tayland'daki mülteciler için mücadele veriyor. Gazetemize özel açıklamalarda bulunan Caber, her gün onlarla iletişim halinde olduğunu söylüyor. Birçok ailenin haksız tutuklamalardan dolayı mağdur olduğunu dile getiren Caber, sözlerini şöyle devam ediyor: "Tayland yoksul bir ülke ve mültecilere bir yardım sağlamıyor. Önümüzdeki dönemlerde Tayland'da bir seçim olacak. Bu seçimlerde göç idaresi başkanı önemli bir konumda aday gösterilmiş. Bu nedenle göçmenler üzerinden pirim yapmaya çalışıyor ve baskıları arttırıyor. Önceden mülteciler belli bir ücret ödüyorlardı. Şimdi insanları gördükleri yerde tutukluyorlar." Caber, Türk hükümetinin her zaman Filistin halkının yanında olduğunun altını çiziyor ve ekliyor: "Dünyanın bir ucunda çaresiz kalan bu insanlara Türkiye'nin el uzatacağını inanıyorum. Buradan yetkililere sesleniyorum. Suçsuz yere tutuklanan insanlara yardım edin."
Bir süre önce serbest bırakılan Ebu Ali, hapishane koşullarını çok ağır ve kötü olduğunu söylüyor. “Bazen Müslümanlara içinde domuz eti olan yemekler dağıttılar. Benim hücremde iki yaşlı adam ve küçük çocuklar vardı. Çocuklar hiç durmadan ağladılar. Ne yapacağımızı hiç bilmiyoruz.Eşlerimiz ve çocuklarımız çaresiz. Herhangi bir suçum yok. ” Şimdi serbest bırkılmasına rağmen diğer Filistinliler gibi herhangi bir zamanda yeniden tutuklanabilir ve gözaltı merkezine geri gönderilebilir.
