|

Tasavvufa çoklu bakış

İslâm ve tasavvuf araştırmacısı Annemarie Schimmel’in “Tasavvuf Notları” adlı eseri meraklı okura bir yol haritası sunuyor. Alman yazar hem Doğu hem de Batı’dan birçok alimin tasavvufa bakışlarına yer veriyor. Schimmel’in bazen okuduğu bir mısraya bazen yüz yüze tanıştığı bir alimle hatırasına tanık oluyoruz.

Yeni Şafak
04:00 - 10/11/2018 Cumartesi
Güncelleme: 17:08 - 9/11/2018 Cuma
Yeni Şafak
Gündem
Gündem
DİLA İŞLEYEN

Annemarie Schimmel, Türk okurunun çokça aşina olduğu bir isim. Çoğu tasavvuf üzerine olan pek çok kitabı Almanca’dan çevrildi, Samiha Ayverdi ile mektuplaşmaları basıldı ve Sufi Yayınları’ndan otobiyografisi olan “Doğudan Batıya” kitabı yayımlandı. En son olarak da tasavvufa gönül vermiş Türkiye aşığı bir oryantalist olan Annemarie Schimmel’in tasavvufa giriş mahiyetindeki eseri “Tasavvuf Notları”, orijinal dili olan Almanca’dan Türkçe’ye ilk kez çevrildi ve raflarda yerini aldı.

FİKİRLER, ANILAR VE MISRALAR
ARASINDA

Tasavvuf Notları tasavvufa giriş mahiyetinde bir eser ancak klasik giriş kitapları gibi kitabî bilgiler içermiyor. Annemarie Schimmel’in kendine has üslubunu yansıtıyor evvela. Zaman zaman mübalağalı ifadelerden geri durmayan Schimmel, tarihî olayları kendine has kurgusuyla aktarıyor. Kitap boyunca da kronolojik bir anlatım tercih etmemiş Annemarie Schimmel. Yeri geliyor anılarından da bahsediyor. Tanışma şerefine erdiği büyük mutasavvıflarla karşılaşmalarından, onların sözlerinden nasıl etkilendiğinden bahsediyor ve bu anılarını aktarıyor yer yer bizlere. Samimi üslubu sayesinde bu bilgiler zihnimizde çok kolay yer ediyor. Kuru kuru kalmıyor hiçbir cümlesi Schimmel’in, mesela Hallac-ı Mansur’u anlatırken birden 50’li yıllarda tanıştığı bir Türk şeyhten bahsediyor. Onun Hallac-ı Mansur’a olan yaklaşımını eleştirerek anlatıyor meramını. Ayrıca Hallac’dan mısralar aktarıyor, bununla da kalmıyor Goethe’den bazı mısraları örnek gösteriyor. Annemarie Schimmel gibi hem Doğu hem de Batı kültürüne hâkim olan birinden beklenebilecek bir tavır bu. Kitabın asıl tadı da buradan kaynaklanıyor. Büyük mutasavvıfları, tasavvufî kavramları, ilahi aşkı anlatırken Yahudilik ve Hristiyanlıkta nasıl algılandığından, konu ile ilgili Batı’daki çalışmalardan bahsedebiliyor. Bu da kitaba ayrı bir boyut katıyor, okurun kitaptan aldığı zevk de katlanıyor.


Evvela tasavvufun nasıl oluştuğundan bahsettiği bölüm olan Tasavvufun Teşekkülü’nde olaylar ve şahsiyetler kronolojik olarak aktarılsa da daha sonraki bölümlerde, bilhassa Sufi ve Edebiyat ile Tasavvuftaki Tarikatlar bölümünde coğrafyalara göre ayrı ayrı sınıflandırma yapıyor Annemarie Schimmel. Zaten kendisi hayatı boyunca dünyayı dolaşmış, çeşitli ülkelerden yüzlerce mutasavvıfla tanışmış bir isim. Özellikle kitapta tasavvufun günümüzdeki ahvalini anlattığı bölümde kendi hayatından örneklerden bolca yararlanıyor. Siyasi hayata eklemlenen gruplardan olduğu kadar René Guénon, Frithjof Schuon, Seyyid Hüseyin Nasr gibi isimlerin yer aldığı gelenekselcilerden de bahsetmekte. Bu anlamda neredeyse her tasavvufî harekete değiniyor kitabında Annemarie Schimmel, kimse onun kaleminden uzak kalmayı başaramıyor. Çok da iyi yapıyor çünkü bu kısa kitabında detaylı bir şekilde değinmese de gerekli bilgileri veriyor ve kaynak kitaplar önererek okuru ileri okumalar için teşvik ediyor. Okumaya kanamayanlar, hep daha fazlasını arayanlar için paha biçilmez bir kitap “Tasavvuf Notları”. Alıp okumalı.

#Annemarie Schimmel
5 yıl önce