|

Sistem daha acımasızlaşıyor

Avrupa’nın göbeğindeki insanlık ayıbı olan Calais kampında yaşananlar Batı medyasında yer almazken İngiliz ressam, gazeteci ve aktivist Kate Evans kampta yaşananları çizdiği karikatürlerle dünyaya duyurdu. İngiliz hükümetini eleştiren Evans, “Sistem acımasız ve daha da acımasızlaşıyor. Karikatürlerimdeki mültecilerin çoğu takip altında. Çizimlerimdeki dantel imgesini de onlara uygulanan baskıya ve yok sayılan insanlıklarına dikkat çekmek için kullandım.”

Yeni Şafak ve
04:00 - 17/06/2018 Pazar
Güncelleme: 04:24 - 17/06/2018 Pazar
Yeni Şafak
​Son beş yılda savaştan, şiddetten ve açlıktan kaçan milyonlarca insan Avrupa’ya bir göç akını başlattı.
​Son beş yılda savaştan, şiddetten ve açlıktan kaçan milyonlarca insan Avrupa’ya bir göç akını başlattı.

Son beş yılda savaştan, şiddetten ve açlıktan kaçan milyonlarca insan Avrupa’ya bir göç akını başlattı. Binlercesi umut yolunda hayatını kaybetti. Avrupa’ya ulaşanların çoğu da mülteci kamplarına yerleştirildi. İnsanlık dışı yaşam koşullarının olduğu bu kamplarda neler olduğuna dair kamuyou ile sınırlı sayıda bilgi paylaşıldı. İşte İngiliz ressam, gazeteci ve aktivist Kate Evans, Fransa’daki Calais mülteci kampını çizgilerine taşıdı. Biz de sanatçı ile kamptaki tecrübelerini ve Avrupa’daki mülteci krizini konuştuk.

KARİKATÜRLERDE KİMLİKLERİNİ SAKLADIM

Evans, kampta bir aktivist olarak geçirdiği günlerde yetkililerin gazetecilere uyguladığı baskılara tanık olunca aklına karikatür fikri gelmiş. İngiliz çizer, “ Kamptaki insanların özgürce konuşma şansı yoktu. Kimliklerinin açığa çıkması halinde başları belaya girebilirdi. Ancak ben onların içindeydim ve tüm hikayelere tanık oluyordum. Karikatürler, kimliklerinin gizil tutluması için en iyi yöntemdi. Bu savunmasız insanların hikayelerini anlatmak için de ideal bir araçtı. Bir kişinin yüzünü ve adını kolaylıkla değiştirebiliyorum ancak benim karikatürlerimi okuduğunuz zaman onlarla şahıs olarak tanışabiliyorsunuz.” diyor. Calais kampında annesi olmayan yüzlerce çocuktan çok etkilendiğini belirten Evans, bir anne ve ev hanımı olarak annesiz çocuklarla arasında bir bağ olduğunu dile getiriyor ve şöyle devam ediyor: “Bu duyguyu karikatürlere yansıtırken okuyucuların mültecilerle benim vasıtamla bir bağ kurmalarını arzu ettim.”


GAZETECİLER OBJEKTİFMİŞ GİBİ GÖRÜNÜR

Calais’de yaşananları kayıt altına almak benim için gerçekten önemliydi diyen Evans, mültecilerin kötü yaşam koşullarının onu altüst ettiğini ifade ediyor. İngiltere’deki yayın organlarının ise İngiliz olmayanlara , “insandan daha azı” muamelesi yaptığına dikkat çekiyor. Mültecilerin hikayelerini anlatabilmek ve masum insanların kampta kurban olduklarını açıklığa kavuşturmanın bir ayrıcalık olduğunun altını çiziyor. Karikatürlere eşlik eden yazılarda araştırmacı gazetecilik izleri olsa da kendini bir gazeteciden çok aktivist olarak gören Evans, sözlerini şöyle sürdürüyor: “ Calais’de çalışırken her konuda elimden geleni yaptım. Bu konuda çok istekliydim ve zorlanmadım. Orada olanlardan çok etkilenmiştim. Kafamdakilerle eve döndüğümde karikatür haberciliği kendiliğinden gelişti.Çalışmalarım daha çok mizah haberciliği kategorisine giriyor. Çünkü gazeteciler objektiflermiş gibi görünmeyi severler ancak ben objektif olduklarına asla inanmıyorum.”

ÖNEMLİ OLAN SİZİN NE YAPTIĞINIZ

Evans’ın kampta gönüllü olduğu süre epey kısıtlı olmuş. Bu süreçte mülteciler kadar gönüllülerin karşılaştığı sorunlar ve gösterdikleri insanüstü fedekarlıklara tanık olmuş. Avrupa’da halkın mültecilere dayanışmasının artık bir ölüm-kalım meselsi olduğunu dile getiren Evans, şunları söylüyor: “Gönüllüler, bulabildikleri tüm kıt ve ümitsiz kaynaklarla sistemdeki delikleri yamıyorlar. Ancak insanların mültecilerle dayanışması ve yardıma dahil olması kesinlikle hayati. Bu bir kitle hareketi. Yalnızca sevgi ve bağla oluşan bir kitle hareketi, bu bakış açısı krize kalıcı bir çözüm sağlayabilir.Mahatma Gandhi’nin sözleriyle ifade edecek olursak, “Yaptıklarınız önemsiz olacaktır, ancak önemli olan onları sizin yapmanış olmanızdır.”


SANAT DİLİN ÖTESİNE GEÇİYOR

Sürekli korku ve güvende olmadığın hissiyle yaşamak, bir tuvaleti yüzlerce insanla birlikte kullanmak, her an bir güvenlik görevlisinin aşağılamasına maruz kalmak, biriken çöplerin kokusundan nefes alamamak. Evans çizimlerde sadece bunları anlatmıyor. Kamplarda sanatın dilin ötesine geçtiğini gören Evans, bu tecrübesinden sonra sanat ve müziğin yardım edemeyeceği hiçbir şeyin olmayacağına gördüğünü söylüyor. İngiliz sanatçı mülteci sorununa değinmeye devam ediyor. Bristol Mülteci Sesi Projesi ile birlikte çalışmalar yapan Evans, İngiltere’de mültecilerin portrelerini yapıyor ve orada karşılaştıkları düşmanca şartlara dikkat çekiyor. Kendi ülkesindeki mültecilere nasıl davranıldığı konusundaki sorumuza ise şöyle yanıtlıyor : “ Hükümet, bu insanların sağlık sistemine erişimini, yerleşimlerini, eğitim almalarını ve iş sahibi olmalarını kısıtlıyor. Sistem acımasız ve daha da acımasızlaşıyor. Çizimlerdeki insanların çok takip altında. Bu yüzden çizgi romanımdaki dantel imgesiyle onlara yapılan baskıya ve yok sayılan insanlıklara gönderme yaptım.

Avrupa’nın ortasında insanlık ayıbı

‘Orman’ ya da ‘Göçmen Ormanı’ olarak bilinen Calais’deki mülteci kampı 2016 tarihinde boşaltılmıştı. 7 bin 400 göçmenin devlet tarafından kamptan tahliye edilmesinin ardından İngiltere’ye geçiş yapmak umuduyla bölgeden ayrılmayan göçmenler kampta kalmayı sürdürüyor. Soğuk ve açlıkla mücadele eden göçmenler oldukça zor şartlarda yaşamlarını sürdürüyor. Tamamen gönüllülerden oluşan insanî yardım kuruluşları göçmenlere giyecek ve yemek dağıtıyor. Ancak imkanları çok kısıtlı. İngiltere’ye geçmek amacıyla bölgeyi terk etmeyenlerin durumu çok zor. Buradaki göçmenler açlık ve kötü hava şartlarının yanı sıra çeşitli hastalıklarla da karşı karşıya. Tahliye edilen göçmenler için ise kalıcı çözüm gelmedi.

#Kate Evans
#​Avrupa
6 yıl önce