|

Sıradan hayatlar

Zeynep Sati Yalçın’ın yazdığı “Adım Adım” adlı öykü kitabı Eşik Yayınevi tarafından okura ulaştı. Kitap, sıradan hayatlara farklı bakışlar sunuyor.

Yeni Şafak
15:13 - 7/11/2017 Salı
Güncelleme: 15:17 - 7/11/2017 Salı
Yeni Şafak
Zeynep Sati Yalçın'ın "Adım Adım "adlı kitabı yayınlandı.
Zeynep Sati Yalçın'ın "Adım Adım "adlı kitabı yayınlandı.

ARİF AKBAŞ

Yedi İklim, Ay Vakti, Edep, Esin Sanat, İnsanca, Yitik Düşler, Abbara, Sivas Kültür, Değirmen, Külliye, Dil ve Edebiyat, Hece, Heceöykü, Keşke, Üslup ve Türk Dili dergilerinde eserler yayımlamış ve son dönemin başarılı öykücüleri içinde yer alan Zeynep Sati Yalçın, Eşik Yayınlarından yeni çıkan “Adım Adım” isimli uzun soluklu öyküsüyle bizleri öykü mecrasından tekrar selamlıyor. Bence “Adım Adım” yazarın yazdığı ve anlattığı en güzel hikâye.

Bildiğim kadarıyla Zeynep Sati Yalçın’ın üç kitabı mevcuttu. Bunlar sırasıyla Çölden Sonraki İlk Kuyu (Sokakkitapları, 2011), Beklerken (İz Yayıncılık, 2014), Şeker Kırığı (İz Yayıncılık, 2017). Bu kitapların odağında daha çok umut etme duygusu ve hüzün hâkim unsurdu. Yazar, bu duyguları da derinlemesine okuyucuya hissettirebiliyor. Yazarın duygular konusundaki naifliğini daha çok tasavvufi ve sembolik çağrışımı olan cümlelerinde görüyoruz.

Hatta kendisiyle Hatice Ebrar Akbulut tarafından yapılan bir röportajda öykü poetikası hakkında ilk kitabı üzerinden ilginç bazı tespitlerde bulunuyordu. “İlk kitapta bir semboldü kuyu. Sabrı, iyiliği, güzelliği, dostluğu, affetmeyi, en önemlisi de ümidini hiç kaybetmemeyi imliyordu. Aynı zamanda hileyi, kini, kandırmayı, vefasızlığı da imliyordu. Kuyuya rastlayan için ayrı, kuyuda olan için de apayrı iki farklı bakış açısı mümkün. Çünkü kuyuda ne olduğu, ne çıkacağı belirsizdir, hayat gibi… En umutsuz anlarda bile uman karakterler için semboldü. Öykülerim de sığındığım veya atıldığım (düştüğüm) bir kuyu…’ Bu sembolik yönüyle yazarın ilk kitabını kurgusal açıdan oldukça başarılı bulduğumu söyleyebilirim.

MODERN İLE KLASİK
ÖYKÜ ARASINDA BİR POETİKA

Zeynep Sati Yalçın’ın öyküleri aslında modern öykü ile klasik öykü arasında, her iki damardan da beslenen bir yapıya sahiptir. [Ancak modern ile klasik arasında kendine has bir dengeyi de bulmuştur bu öyküler.] Örneğin Arif Ay, “Beklerken”i değerlendirirken; onun öykülerinin dünyasının ve oluşturduğu atmosferin bize, bizim insanımıza ve kültürümüze ait değerler verdiğini söylüyordu. Modern hayatın dayatmalarıyla, çoğu unutulmaya yüz tutmuş kimi değerlerimizle bizi yeniden buluşturan öykülerdir bunların birçoğu çünkü.

Yine Arif Ay’ın tespitince yazarın Beklerken kitabındaki öykülerde genellikle orta halli insanların kendi özel dünyasındaki çatışmaları, gönül kırgınlıkları, umutları, karşılanmamış beklentileri yer alıyordu. Sevinçler kadar hüzünler, en umutsuz anlar kadar, birden ışıyan umutlar atbaşı gitmekteydi.

Gelelim Adım Adım’a… Adım adım; şu giriş cümleleriyle başlıyordu: “Alnımın yazısıydı, çizmiş miydim, çizilmiş miydi bilmem fakat hayal ederken bunun bir kader olduğunu sezmiştim. Beni peşinden sürükleyen o kısacık an, varla yok, düşle gerçek, uykuyla uyanıklık arası hangisine daha yakındır kestirilemeyen o anda olmuştu olan.” Yeni yazarlarımızın birçoğunun öykülerinde böylesine etkileyici bir başlangıç göremiyorsunuz. Aslında ilk cümleler son derece önemlidir. Sizin o metne devam edip etmeyeceğinize karar vermenizi sağlar. Ve kendiliğinden devam ediyorsunuz. Gelip geçen hayatın içinde yaşadıkça birçok serüven karşımıza çıkıyor. Zeynep Sati Yalçın, sıradan hayatı farklı gözlerle görebilen ve bunu öykülerine başarıyla taşıyabilen bir yazarımız.

  • KİTABIN ÖZETİ :
  • Adım Adım
  • Zeynep Sati Yalçın
  • Eşik Yayınevi
  • 2017
  • 144 sayfa
#Adım Adım
#Eşik Yayınevi
#Zeynep Sati Yalçın
6 yıl önce