|

Şarkı söylemek için doğmuşum

Nino Machaidze sekiz yaşından beri opera sahnesinde. Bugüne kadar 34 büyük eser seslendirdi. 9. Uluslararası İstanbul Opera Festivali’ne gelerek Türk hayranlarına unutulmaz bir konser veren Machaidze ile bir araya geldik. 2006’da Leyla Gencer Şan Yarışması’nda birinci olan Machaidze, “Şarkı söylemek için doğdum” diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 24/06/2018 Pazar
Güncelleme: 06:09 - 23/06/2018 Cumartesi
Yeni Şafak
Türk hayranlarına unutulmaz bir konser veren Machaidze ile bir araya geldik
Türk hayranlarına unutulmaz bir konser veren Machaidze ile bir araya geldik

Uluslararası İstanbul Opera Festivali’nin açılışını Leyla Gencer’in öğrencisi Gürcü soprano Nino Machaidze yaptı. Machaldze Türk hayranlarına unutulmaz bir konser verdi. Machaidze’ye şef Antoni Pirolli yönetimindeki İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestra ve Korosu eşlik etti. Tiflis doğumlu Machaidze, yedi yaşında Tiflis Devlet Konservatuvarına girmiş. Sekiz yaşından beri sahnelerde. Çok genç. Yaşlarda müzik kariyerine başlamanın birçok avantajı olduğunu söyleyen Machaidze, “Şarkı söylemek için doğmuşum” diyor. Milano’da Teatro Alla Scala Akademisi’ne kabul edilerek Leyla Gencer’in en başarılı öğrencisi olan Machaidze, 2006’da ‘Leyla Gencer Şan Yarışması’nı kazanıyor. Machaidze ile bir araya gelip Leyla Gencer’den, operadan, çok sevdiği bestecilerden konuştuk.

* Kariyerinize çok erken yaşta başlamanızın avantajları neler oldu?

Yedi sekiz yaşlarında sahne almaya başladım. Kariyerime çok büyük bir sahne deneyimi kazanarak başlamış oldum. Bu kolaylığı hala yaşıyorum.

REKABETE VAKTİM OLMADI
* Opera dünyasının rekabetçi atmosferiyle nasıl başa çıktınız?

Şarkı söylemek için doğmuşum. Dünyanın en büyük sahnelerinde önde gelen rolleri söylemek istiyordum hep. Bunu bir kere yaptıktan sonra çok küçük yaşta o kadar sevince boğulmuş ve yeni roller için meşgul olmaya başlamıştım ki korkmaya vaktim hiç olmadı. Ayrıca dünya çok büyük. Herkese yetecek sahne var.

* Bir solist için en önemli şey nedir?

İlk önce yetenek lazım ikinci olarak öğrenmek öğrenmek öğrenmek... Bir diğer önemli nokta ise disiplin. Hayatınızda yaratıcılığın sırrı eğitim, yetenek ve disiplin.

* Çok fazla seyahat ediyorsunuz. Tercih ettiğiniz şehir ev neresi?

Çok seyahat ediyorum evet. Evim Milano’da. On senedir Los Angeles’ta sahne alıyorum. Dolayısıyla alışkanlık ve tercihlerimden biri de Los Angeles diyebilirim.


34 ESER SESLENDİRDİM
* Bir sezonda Verdi’den Rossini’ye geçmek...
Her birine özel teknik yaklaşımınız var mı?

Ben besteci değiştirebilirim. Benim tekniğimin temeli sağlam kuruldu. O yüzden eserleri değiştirmek sadece stil veya tarz değişikliği oluyor. Tekniğiniz değişmiyor. Tekniğiniz sağlam temeldeyse diğer her şey size yakışıyorsa söyleyebilirsiniz. Ben mezosopranonun partilerini söyleyeyim demiyorum. Ama benim sesime yakışır bir eserse Verdi’den de Rossini’den de söylemek gayet doğal ve mümkün.

* Bugüne kadar kaç operada sahne aldınız?

34 büyük eser söyledim. Bu çok büyük bir rakam. Tüm dünyada söyledim. Dünyanın en büyük tiyatrolarında, sahnelerinde eser söyledim.

* İçlerinde unutamadığınız roller vardır.

Olmaz mı! İlk önce tabi ki kariyerimin başlangıç eseri olarak Romeo ve Juliet. Her yerde söyledim, onunla başladım. Sonra Leyla Gencer’e benim Alayın Kızı’na hazır olup olmadığımı sordular. O da onay verdi. Bu benim en büyük gururum. Çok güzel temsiller yaptım ama şimdi sorsanız Mimi’yi çok seviyorum La Boheme’deki.

* İçinizde oynamak istediğiniz bir rol var mı?

Jules Massenet’nin Manon’u hep istedim. Paris’te söyleyeceğim. Sonra da inşallah Viyana’da söyleyeceğim.

TÜRKLER BENİ SEVİYOR
* Opera camiasında Verdi’nin operaları neden çok popüler?

Verdi benim için de çok önemli. İki hafta önce San Carlo’da La Traviata söyledim. Yüz temsil Rigoletto Gilda yaptım. Luisa Miller da benim için çok değerli.

* Sizin ruhunuza en çok dokunan opera bestecisi kim?

Puccini.

* Türkiye’ye ilk ne zaman gelmiştiniz?

Bu üçüncü gelişim. İlk gelişim 12 yıl önce Leyla Gencer Şan Yarışması içindi. Unutamıyorum. Yarışmada birincilik ödülü kazanmamın yanı sıra seyirci özel ödülü de kazanmıştım. Demeki ki beni çok beğendiler ve hoşlarına gitmiştim Türk izleyicisinin. Umarım benimle ilgili hisleriniz değişmemiştir. (Gülüyor)

* O yarışma sizin önünüzü nasıl açtı? Kariyerinize nasıl etkisi oldu?

Jüride diğer bütün önemli tiyatroların sanatçıları, yönetmenleri ve müdürleri de vardı. Bu yüzden benim kariyerimde çok büyük, olumlu bir etki yarattı.


Sanatçı olmayı Leyla Gencer’den öğrendim
* Leyla Gencer’in hangi yıllarda öğrencisi oldunuz?

İki sene. 2005 ve 2007 yıllarında öğrencisi oldum.

* Leyla Gencer sizin için nasıl biriydi? Onun hakkında ne söylemek istersiniz?

Çok şey öğrendim Leyla Gencer’den. İki yıl boyunca akademide ders alırken bana çok şey öğretti. İlk önce bir sanatçı olmak ne demek öğretti. İkincisi her eserin yorumunun inceliklerine kadar öğretti ve güveniyordu bana. Bana ilk görüşmemizden itibaren “Sen büyük bir sanatçı olacaksın çünkü sen çok iyi bir sese sahipsin. Çok büyük bir kariyer yapacaksın” derdi.

#Nino Machaidze
#Opera
6 yıl önce