Dünyanın en büyük firmalarından birinde genel müdür olma ihtimaliniz nedir? Küçük bir Ege köyünde yaşamaya başlasanız, her gün işten sonra denize dalabilecek misiniz? Peki ya sevdiğiniz kişiyle evlenmeniz ailenizle aranızı bozabilir mi? Bu soruların yanıtları geleceği öngörebildiğimiz hayallerimizde yatıyor olabilir. Yıllardır mutluluk üzerine çalışan, Harvard Üniversitesi’nde dersler veren Daniel Gilbert’a göre bir öngörü makinası olan insan, mutlu olmak için hayal kurmalı. Çünkü insanın en önemli başarısı hayal kurabilmesidir. Gilbert’ın dünyada 1 milyonun üzerinde satan kitabı Mutluluk Beyinde Başlar kısa süre önce Ketebe Yayınları tarafından Türkçeye kazandırıldı, Kitabı ve çalışmaları üzerine konuştuğumuz Gilbert mutluluk ve memnuniyet kavramları üzerinde durdu.
Evet, evet, evet. Kesinlikle! İnsanları yoksulluktan orta sınıflara taşıyınca mutluluklarını dramatik şekilde değiştirirsiniz çünkü artık güvenlikleri ve emniyetleri var. Yemekleri var. Çocuklarının iyiliği hakkında endişelenmek zorunda değiller. Yaşayabilecekleri yerler var. Ama insanları orta sınıftan zengin olmaya taşıdığınızda, [mutluluğun] üzerinde çok az etkisi olur. Onları daha üzgün yapmaz, ama mutluluklarını neredeyse hiç etkilemez. Bu yüzden paranın insanları mutlu ettiğini fark etmek çok önemlidir.
Cehaletin mutluluk olduğunu düşünmüyorum. Daha fazla eğitim ve daha fazla bilgiye sahip olan insanların daha mutlu olmadıkları gibi, aynı zamanda daha az mutlu olmaları da söz konusu değildir. İnsanların ne kadar eğitime sahip oldukları, ne kadar bilgi bildikleri onların mutluluk anlarında büyük bir fark yaratmıyor gibi görünüyor. Ancak, cehaletin mutluluk olduğunu düşünmenin çok tehlikeli olmasının nedeni, cehaletin kısa vadede sizi mutlu etse bile, toplum ve türümüz için uzun vadede çok kötü olduğu içindir. Savaştan iklim değişikliğine kadar dünya sorunları hakkında bilgisizmişiz gibi davranabiliriz. Belki de bu şeyler için endişelenmezsek hayatımızda daha mutlu oluruz. Olabilir. Ama bizim çocuklarımız mutlu olmaz. Ve torunlarımız da olmaz. Ve büyük torunlarımız kesinlikle olmaz. Profesör olduğum için muhtemelen tahmin edebilirsin, büyük bir cehalet hayranı değilim.
Genellikle psikolojide, mutluluk kelimesi anlık durumlarından bahseder. Mutluluk hallerinin içi ve dışı arasında dalgalanıyoruz. Memnuniyet, insanların hayatlarını düşündüklerinde nasıl değerlendirdiklerini tanımlamak için kullandığımız bir kelimedir. Yani oturuyorsun ve çikolata yiyorsun, çok mutlu olabilirsin. Ama tatmin oldun mu? Memnuniyet bence tüm hayatınıza bir bütün olarak bakmak anlamına gelen bir kelimedir. Yani birisi çok mutlu mutluyum ama hayatımdan memnun değilim diyebilir.
Bir milyon kitap... Bu sayı beklediğimden çok daha fazlası. Bu yüzden ülkemdeki ve dünyanın birçok ülkesindeki insanların bu kitaba gösterdikleri ilgi dolaysıyla mutluyum. Mutluluk bilimi hakkında bilgi edinmek istedikleri için çok sevinçliyim ve onur duyuyorum. Bilim, sorulara gerçek cevaplar almanın en iyi yoludur ve mutluluk, neredeyse hepimizin en çok endişe duyduğu şeydir. Bu ikisini bir araya getirmek, akıl ve kalp için büyük bir lütuf vaat ediyor. İnsanların bu soruların cevaplarını bilmek istediğine şaşırmadım, ama kitabımın bunlardan bazılarının, bu cevaplardan bazılarının barındırdığını düşündükleri için çok memnunum.
Bu soruyu nasıl cevaplarım? Ben genellikle çok mutlu olan çok şanslı bir insanım. Çok mutluyum. Neden mutlu bir insan olduğum konusunda… İyi bir beyin kimyam var, bu yüzden depresyon hissetmeye ya da üzüntü hissetmeye eğilimli değilim ama benim için hayattaki mutluluğumun büyük kısmının hayatımdaki birkaç kadından kaynaklandığını söyleyebilirim. Annem ve sonra tabii ki eşim ve torunlarım. Yani bu harika kadınlar hayatımı mümkün kıldı ve sahip olduğum tüm mutluluğu bana armağan ettiler.
Bir süre önce Türkiye‘yi ziyaret eden Gilbert şunları söylüyor: “Sizin harika ülkenizi ziyaret ederken müthiş bir keyif aldim. Aldığım bu müthiş keyfin, umuyorum ki çok küçük bir kısmını siz de benim kitabımı okurken dolaşağınız “düşünsel/entelektüel” ülkede hissedersiniz.” Hepimizin olaylara yüklediği anlam farklı. Mutluluk algısı da... Bunun en çarpıcı örneklerinden biri ikiz kardeşler Lori ve Reba. Doğuştan birbirlerine alınlarından yapışık olan ikiz kardeşler oldukça neşe dolu, iyimser ve şakacılar. Fiziksel durumları onlara pek çok sorun getiriyor ama onlar çok önemli bir noktaya değiniyor: Kimin getirmiyor ki! Ayrılmak da istemiyorlar. Çünkü mutlu olduklarını düşünüyorlar. Çoğumuza göre mutlu olmaları imkansız görünen ikiz kardeşlerden Reba, ayrılma ihtimalleri üzerine şöyle diyor: “Bizim bakış açımız olumsuz, kesinlikle olumsuz. Neden bunu yapmamızı istiyorsunuz ki? Dünyanın parasını verseniz bile, niye?”