|

Kolektif vicdanın sesiydi

Edebiyatımızın önemli kalemlerinden Kemal Tahir, vefatının 45. yıldönümünde Türk Edebiyatı Vakfı’nda düzenlenen panelde anıldı. Prof. Dr. Gülper Refiğ, “Tahir, Türkiye’yi bölmeye çalışanlara karşı bütünleşme arayanların kolektif vicdanının sesidir” dedi.

Yeni Şafak ve
04:00 - 23/04/2018 Pazartesi
Güncelleme: 02:18 - 23/04/2018 Pazartesi
Yeni Şafak
Gülper Refiğ, Ertan Eğribel,Özcan Ünlü, Muhammed Hüküm ve Ufuk Özcan, Kemal Tahir’i anlattı.
Gülper Refiğ, Ertan Eğribel,Özcan Ünlü, Muhammed Hüküm ve Ufuk Özcan, Kemal Tahir’i anlattı.

Fikir hayatımıza yeni ufuklar açan Türk edebiyatında yerli duruşun en önemli temsilcilerinden biri olan Kemal Tahir, vefatının 45. yıldönümünde Türk Edebiyatı Vakfı’nda yad edildi.

Şair Özcan Ünlü’nün yönettiği ‘Vefatının 45. Yılında Kemal Tahir’ başlıklı panele Mimar Sinan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülper Refiğ, İstanbul Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. İ. Ertan Eğribel, Doç. Dr. Ufuk Özcan ve 7 Aralık Üniversitesi’nden Doç. Dr. Muhammed Hüküm katıldı. Katılımcılar, ‘Yorgun Savaşçı’, ‘Rahmet Yolları Kesti’, ‘Göl İnsanları’, ‘Bozkırdaki Çekirdek’, ‘Köyün Kamburu’, ‘Yediçınar Yaylası’, ‘Kelleci Memed’, ‘Biz Böyle Delikanlılar’, gibi büyük eserlere imza atmış Kemal Tahir’i farklı yönleriyle ele aldı.

EINSTEIN’A YAKIN

Dünya tarihinde Kemal Tahir kadar tartışmalı olarak edebiyat alanında Friedrich Nietzsche müzik alanında da Richard Wagner’i örnek gösteren Gülper Refiğ, yazarın Karl Marx’tan daha ziyade Einstein’ın izafiyet teorisine yakın olduğunu söyledi. Refiğ yazarın toplumu birleştirici yönünü şu cümlelerle anlattı: “Kapısı herkese açıktı. Eşim Halit Refiğ’in deyimiyle adeta Türkiye’yi bölmeye çalışanlara karşı bütünleşme arayanların kolektif vicdanının sesidir. Kemal Tahir’de Dede Korkut ve Yunus Emre’nin dili vardır, nüktedanlığı Evliya Çelebi’den gelir.”


TÜRK ROMANINI TAMAMLADI

Kemal Tahir’in metinlerinin güncelliğini koruduğuna değinen Muhammed Hüküm, şöyle konuştu: “Romanı sadece bir sanat etkinliği olarak düşünmüyor, bir düşünce geliştirme metodu olarak kullanıyor. Belki bu yüzden ilk Türk romancısı. Çünkü ondan önce sosyolojik kökleri olmayan bir tür. Kemal Tahir Batı’dan taklit edilerek alınan ve yarım yamalak bir yere gelen Türk romanını tamamladı. Onun Anadolu ile kurduğu ilişkiyi bugün biz kuramıyoruz.” Doğu-Batı tartışması içinde yazarın bakış açısının çok yönlü olduğunu söyleyen Ertan Eğribel ise “Kemal Tahir yaşamı boyunca siyasetle de otoriteyle de muhalefetle de özdeşleşmedi. İslamcı çevrelerle de bütünüyle uyuşmadı. Bu yüzden çok görmezden gelindi ama o koruyucu şemsiyelerin altına da girmedi” dedi.

  • Anadolu insanını anlattı
  • Konumacılardan Ufuk Özcan konuşmasında Kemal Tahir’in romanlarındaki Anadolu insanına değindi Özcan şöyle konuştu: “Kemal Tahir bir anlamda düşünür belli ölçüde bir sosyolog olarak olaylara bakıyor. Anadolu insanının ruh halinin drama daha yakın olduğunu ifade ediyor. Trajik veya komik olmadığını düşünür. Romanlarında da bunu yansıtır. Eleştirel romancı ve düşünürdür. Hiçbir biçimde konformizm arayışı içinde değildir. Onu farklı kılan belki de budur, daima muhalif duruşudur.” Panel sonunda Kemal Tahir’in kardeşi olarak tanıttığı ve eşine de evlatlık almak istediğini söylediği Kemal Tahir Vakfı Başkanı Cengiz Yazoğlu şöyle konuştu: “Kemal Tahir insanı, bütün düşüncesini, bütün tabuları silkeledi. En büyük özelliği bu.”


#Gülper Refiğ
#Kemal Tahir
6 yıl önce