|

Karmaşanın ortasındaki vaha

Bu yıl beşincisi düzenlenen Jamel Sanat Ödülleri’nde ilk kez birincilik ödülü iki kişiye verildi. Mimar Marina Tabassum’un Bangladeş’teki inşaa ettiği Bait Ur Rouf Cami’nin tasarımıyla, Iraklı sanatçı Mehdi Moutashar ise Arap harfleri ve geometrik şekilleri buluşturduğu tablolarla ödüle layık görüldü.

Yeni Şafak
04:00 - 14/10/2018 Pazar
Güncelleme: 14:13 - 13/10/2018 Cumartesi
Yeni Şafak
​Karmaşanın ortasındaki vaha.
​Karmaşanın ortasındaki vaha.

Bu yıl beşincisi düzenlenen Jamel Sanat Ödülleri sahiplerini buldu. Çağdaş sanat ve tasarımda İslam geleneğinin yansımalarını ortaya çıkaran bienal ödülü, İslam sanatının modern dünyaya vereceği çok şey olduğunu göstermeyi hedefliyor.

BANGLADEŞ’TE
BİR SIĞINAK

Yarışmada İlk kez bu yıl birincilik ödülü iki kişiye verildi. Marina Tabassum ve Mehdi Moutashar. Bangladeşli bir mimar olan Marina Tabassum, Dakka’daki Bait Ur Rouf Cami’nin olağanüstü tasarımıyla ödüle layık görüldü. Ailesinden kalan arazi üzerine bu camiyi inşaa eden mimar , kaynakların sınırlı olmasından dolayı çok zorlanmış. Beş yıl süren inşaat çalışmalarının ardından 2012 yılında tamamlanan cami, mimari tasarımın en ucuz malzemeleriyle bile olağanüstü yapılar ortaya çıkabileceğinin bir kanıtı adeta. Tabassum’un tasarımı geleneksel camilerden farklı. Bait Ur Rouf Camii’nin minaresi, kubbesi ve herhangi bir süslemesi yok. Bunun yerine, mimar, doğal unsurlara dayanan daha minimalist bir yapı tercih etmiş. Ana salonda, doğal ışık tavandaki deliklerden zemine yansıtılıyor ve duvarlardaki deliklerden geçiyor. Cami, Bangladeş’in başkentindeki koşuşturmanın ortasında bir vaha gibi. Tabassum açıklmasında, “ Ben bu camiyi bir sığınak olarak buldum. İçeri girer girmez artık, bir çok şeyden uzaktasınızdır artık.” diyor.


HAT MODERN ÇİZGİLERLE İÇİÇE

Birinciliği Tabassum ile paylaşan sanatçı Mehdi Moutashar eşsiz soyut çalışmaları ile tanınıyor. Moutashar, yerli Irak İslam sanatını Avrupa modernizmiyle iç içe geçiriyor. Ödüllü çalışmasında ise iki siyah metal plakayı ikiye katlayarak iki açıdan buluşturan geometrik şekiller ortaya çıkarmış. Sanatçı, keskin çizgiler ve ölçülen formlar ile 20. yüzyıl Avrupa’sından gelen geometrik soyutlamaya gönderme yaparken, duvardaki dik ve diyagonal yerleşimiyle Arap hatlarını açıkça yansıtmayı hedefliyor.


75 yaşındaki Iraklı sanatçı, Bağdat’ta güzel sanatlar okumuş. Her fırsatta İslama karşı batının yaklaşımını eleştiren Moutashar, “İslam ya da Arap kültürüne dair birçok öğe bir tür dekorasyon gibi algılanıyor. Ama öyle değil, daha derin, daha karmaşık ve daha modern bir şey” ifadelerini kullanıyor. Mimarlardan moda tasarımcılarına ve görsel sanatçılara kadar, bu yılki sekiz finalist, çağdaş sanatta İslami motiflerin nasıl yansıdığına dikkat çekiyor. Sanatseverler, Jamel Sanat Ödülü kazananları ve finalistlerinin eserlerini Londra’daki Victoria ve Albert Müzesi’nde galeride görebilirler.



Minyatür ve rönesans

Diğer finalistler de İslami geleneği kendi uygulamalarında Avrupa modernizmiyle birleştiren eserler ortaya koyuyor.Iraklı sanatçı Hayv Kahraman resimleriyle kadının toplumdaki rolünü ele alıyor. Genç Iraklı sanatçı, 14. yüzyıldan kalma Irak elyazmaları ve Farsça minyatür tabloların etkisi ile Rönesans sanatının ideallerini birleştiriyor. Ayrıca, 10 yaşında iken Körfez Savaşı sırasında Bağdat’tan İsveç’e taşındıktan sonra Avrupa’da mülteci olarak yaşadığı kişisel mücadelesini de yansıtıyor. Pakistanlı sanatçı Wardha Shabbir’in minyatür çalışmaları da müzedeki dikkat çekici eserler arasında yerini alıyor.


#sanat
#Jamel Sanat Ödülleri
6 yıl önce