|

Kara kalemden futbolun hikayesi

İngiliz karikatürist David Squires futbola olan düşkünlüğünü, siyasi ve ekonomik yorumlarla harmanladığı, ironik, eleştirel ve espirili üsluba sahip “Çizgilerle Dünya Futbol Tarihi” kitabında buluşturuyor. Squires, “Batı merkezli” bir anlatımla futbol dünyasının kimi kritik dönemeç, olay ve aktörlerine farklı bir bakışla yaklaşmamızı ve hatırlamamızı sağlıyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 8/08/2018 Çarşamba
Güncelleme: 04:35 - 8/08/2018 Çarşamba
Yeni Şafak
​Kara kalemden futbolun  hikayesi
​Kara kalemden futbolun hikayesi

SERNUR YASSIKAYA

Bir Dünya Kupası’nı daha geride bıraktık. Rusya’nın başarıyla üstesinden geldiği dev organizasyonda, Almanların erkenden havlu atması, Messi’nin bir kez daha Maradona’nın gölgesinde kalması, İngilizlerin bir 1966 mucizesine daha mı yaklaşıyoruz derken yarı finalde rüyayı tamamları ve Afrika kökenli futbolculardan oluşan Fransızların, Avrupa’da artan yabancı düşmanlığı tartışmaları eşliğinde ikinci kez futbolda dünyanın en büyüğü olduklarını ilan etmeleri gibi olaylar şimdiden hafızamıza kazındı.

Modern futbol her ne kadar 100 yıllık bir geçmişe sahip olsa da, mevcut bulgular futbol benzeri oyunların binlerce yıldır insanoğlunu eğlendirdiğini gösteriyor. İngiliz karikatürist David Squires, “Çizgilerle Dünya Futbol Tarihi” kitabında zor bir göreve talip olarak, tüm dünyayı avucuna alan fenomeni, futbolun tarihini, hem çizgilerle hem de kendine has ironik diliyle okuyucuya aktarmayı hedeflemiş. Squires gerçek anlamıyla tam bir futbol tutkunu. Hayatı futbolun çevresinde dönüyor da denebilir. Örneğin, 1984 yılında 12 yaşında olan yazar, o yıl Kasım ayında oynanan Türkiye-İngiltere maçını izleyebilmek için hasta numarasıyla okulu kırmayı göze alabilecek kadar futbola tutkuyla bağlı.

İRONİK, ELEŞTİREL VE ESPİRİLİ

Squires’ın futbolu kara kalemle buluşturması, 1980’li yıllarda İngiliz taraftarların, ada futbolunda şiddet ve yolsuzluğun alıp başını gittiği bir dönemde, fanzin dünyasını keşfetmesiyle başlıyor. 1992 yılında ilk karikatürü yayınlanan Squires o günden beri birçok farklı yayına futbolla ilgili gözüpek çizimler yapmaya devam ediyor. İronik, eleştirel ve espirili bir üsluba sahip Squires çizimleri kadar anlatımıyla da futbol tarihinin önemli anlarına dair kuvvetli yorumlarda bulunuyor. Tabii bir İngiliz olması, onu, kendini dünya futbolunun merkezine koyan ülkesinin egosuna eleştirel bir dille tavır koymasına mani olmamış.

İngiliz karikatüristin, pekçok futbol sevdalısı gibi paranın giderek yeşil sahadaki oyunun önüne geçtiği endüstriyel futbolla başı pek de iyi değil. Bunu da FIFA’ya ilişkin yolsuzluk iddialarına yönelik kullandığı sert dilde, Premier League’in oluşumuna yönelik kitaba yansıyan çizim ve anlatımında nihayetinde, Avrupa futbolunun zirve organizasyonu Şampiyonlar Ligi’nin mantığına yönelik eleştirilerinde görmek mümkün. Squires, Şampiyonlar Ligi’ndeki rekabet eşitsizliğini ironik bir dille “Şampiyonlar Ligi dediğimiz terane son zamanlarda hepten heyecan verici bir hal aldı; artık çeşit çeşit takımdan hangisinin Real Madrid, Barselona ve Bayern Münih’in yarı finalde rakibi olacağını görmek için oynanıyor.” değinirken, paranın futboldaki hakimiyetini “Yine de Avrupa’nın futbol elitleri hiçbir şeyden tatmin olmazlar; para ve güce olan açlıkları öylesine doymak bilmez ki kupaya öyle önüne gelenin katılmaması için bastırıyorlar. Katılım şartı da oldukça duygusal: maddi nüfuz alanınızın genişliği.” sözleriyle eleştiriyor.


FARKLI BAKIŞ AÇISI

Kitap’ta dünya futbol tarihinde iz bırakan pekçok acı tatlı olaya çizgi yorumlarla yer verilmekte. Bir nevi görsel ve yazılı hafıza tazeleme imkanı veren Squires, çoğumuzun tv’den şahit olduğumuz ya da tv’nin henüz baskın yayın aracı olmadığı zamanlarda radyodan aktarılan ikonik futbol olaylarına kalemiyle bize aktarıyor. Bu da aslında çoğu kez belirli kalıplar içinde aktarılan söz konusu olaylara, yeni bir bakış açısıyla yaklaşmamızın yolunu açıyor. Squires söz konusu olayları anlatırken, geçmiş ya da geleceğe yönelik güncel atıflarıyla da adeta bir “geleceğe dönüş” imkanı sağlıyor.

Squires, kitabıyla futbolun kahramanlarını, anti-kahramanlarını, yıldızlarını, emektarlarını onlara has kimi özellikleriyle birlikte bize yeniden hatırlatıyor. Sayfalarda Maradona’nın uyuşturucu bataklığına düşüşünü gördüğünüz gibi, Pele’nin, Kayzer Franz Beckenbauer’in, Johan Cruyff’un ve Ronaldo’nun hikayelerini okumak mümkün.

BATI MERKEZLİ OKUMA

Futbol, her geçen gün endüstrileşiyor ve belki de bir yol ayrımına gidiyor. Her yıl milyarlarca doların havalarda uçtuğu bu bacasız sanayi hala daha Avrupa ve biraz da Latin Amerika merkezli bir oyun. Buna karşın, yükselen Asya da her geçen gün bu oyuna ilgisini artıyor. Çin her alanda olduğu gibi futbol konusunda da söz sahibi bir ülke olmak istiyor. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping başta ulusal ligin güçlendirilmesi ve alt yapı yatırımlarının geliştirilmesi konusunda ülkenin iş adamlarını yatırım yapmaya teşvik ederken, diğer taraftan uluslararası futbol yıldızları Çin futbol kulüpleri tarafından transfer ediliyor, Çinli firmalar, Avrupa kulüplerini ya satın alıyor ya da ortak oluyorlar. Öte yandan, Avrupa’nın özellikle de İngiltere ve Fransa’nın adeta ikinci futbol havuzunu oluşturan Afrika gelgitler yaşamaya devam ediyor. Dünyanda en fazla genç nüfusun yaşadığı kıtada futbol alt yapı ve kalite anlamında henüz Avrupa’nın 20-30 yıl gerisinde olsa da gelişmeye devam ediyor. Önümüzdeki dönemde bu gelişimin, artan ekonomik güçlenmeyle hızlanacağını tahmin etmek zor değil. Batı merkezli dünya düzeni diğer coğrafyalar tarafından dengelendikçe, futbolun anlatımının da Batı merkezlilikten çıkarak zenginleşeceği ve renklileşeceğini söylemek mümkün.

Squires çizgilerle futbol tarihi kitabında aslında, İngiltere ve Batı merkezli, bir okuma yapıyor ki, mevcut durumda mazur görülebilir ama futbolun hikayesine ekleyecek daha çok sayfa ve cilt olduğu da bir gerçek olarak karşımızda duruyor.

#David Squires
6 yıl önce