Organizasyon kapsamında İtalyan mutfak kültürünü tanıtan pek çok etkinlik düzenlendi. Bunlardan biri de İtalyan Dış Ticaret ve Tanıtım Ajansı'nın (ITA) İstanbul Mutfak Sanatları Akademisi (MSA) ile iş birliği yaparak düzenlediği yemek oldu. Uluslararası İtalyan Mutfak Okulu ALMA’nın Şefi Andrea Ruisi'nin hazırladığı özel İtalyan yemeklerinin tadına vardık. Bu özel yemeğe İstanbul İtalya Başkonsolosu Elena Sgarbi, ITA Direktörü Aniello Musella da katıldı. İtalyan Mutfak Haftası'nın bu haftaki ana teması İtalyan otantik ürünlerin kullanılması ve doğal beslenme olarak belirlenmişti. Ruisi'nin menüsünde islenmiş ve marine edilmiş uskumru, fasulye kreması, el yapımı siyah makarna, kuzu, sorbe ve çırpılmış krema vardı.
SİMİT TUTKUNUYUM
Bir yandan Ruisi'nin hazırladığı yemeklerin tadına bakarken bir yandan da Başkonsolos Elena Sgarbi ile sohbet ediyoruz. İstanbul'a yeni atanan ve yaklaşık iki aydır İstanbul'da yaşadığını söyleyen Elena Sgarbi, "Tüm dünyada eş zamanlı olarak gerçekleştirdiğimiz organizasyonlarda İtalyan yemek kültürünün tanınmasını ve farkındalığın artmasını hedefledik. Bunu Türkiye'de gerçekleştirmek bizim için çok önemli. Çünkü Türkiye ve İtalya'da yemek, her iki ülkenin kültürel kimliğini oluşturuyor" diyor. Daha önce Türkiye'ye turist olarak geldiğini ve Türk mutfağını çok iyi bildiğini kaydeden Sgarbi'nin en sevdiği şey sokak simidi. "Simit konusunda aşırı tutkum var" diyen Sgarbi'nin diğer sevdiği yemekler şöyle: "Mezeler, pide, köfte... Balık pişirme şeklinizi seviyorum. Izgara, buğulamaya bayılıyorum. Aslında çok sevmediklerimi saysam daha kolay olur. Çünkü hepsini çok seviyorum."
ŞEF DEĞİL ÜRÜN MUTFAĞI
İtalyan mutfağının aslında çeşitli ürünlere sahip zengin bir mutfak olduğunu söyleyen Elena Sgarbi, "Son yıllarda gıda turizminin çok yaygınlaştığını görüyorum. İtalya'da hususi bölgelere ait ürünlerin tadımı yapılıyor. Çünkü aslında İtalyan mutfağı şeflerin değil ürünlerin mutfağı. İtalyanlar doğal ürünleri alıyor, onları işleyip lezzetlerini değiştirmeden, başka lezzetlerle saklamadan sunuyorlar. Tüm bunlar İtalyan mutfağını dünyaca tanınır kılıyor. Tadımlık turizmi aslında Türkiye için de son derece önemli. Dünyanın farklı ülkelerinden gelen turistler Akdeniz kıyılarını çok iyi biliyorlar ama ülkeniz keşfedilmemiş güzelliklere sahip" diyor.
Eski tarifleri yaşatıyoruz
Yemeklerden sonra Andrea Ruisi ile tanışıyoruz. Kendisi ALMA’nın elçi şefi olarak geçtiğimiz Ocak ayına kadar çeşitli organizasyonlarda yer almış. Tüm dünyada ALMA adına İtalyan mutfak kültürünün tanıtımı için yaptığı etkinliklere katılan ve İtalyan mutfağını insanlara anlattığını söyleyen Ruisi, İtalyan mutfağını şöyle tanımlıyor: “Tek kelimeyle ürünlerin mutfağı diyebilirim. Bunun yanında geleneklerimizi de yaşatıyoruz. Eski reçeteleri bugüne uyarlayıp bu mutfağı sürdürülebilir hale getiriyoruz.”
