|

İstikamet iyilik güzellik

Mustafa Uslu’nun yeni hikâye kitabı “İstikamet” raflarda yerini aldı. Erkam Yayınları etiketiyle okura ulaşan kitapta hayal ve hakikatın mücadelesi, akıcı bir dille anlatılmış. Okurun kolayca irtibat kurabileceği karakterler, iyilik ve güzellik içinde insanın insana vazifesini hatırlatıyor.

Yeni Şafak
16:31 - 14/02/2018 mercredi
Güncelleme: 16:36 - 14/02/2018 mercredi
Yeni Şafak
​Mustafa Uslu’nun yeni hikâye kitabı “İstikamet” raflarda yerini aldı.
​Mustafa Uslu’nun yeni hikâye kitabı “İstikamet” raflarda yerini aldı.

Serap Urfa


Bir kitap okuyorsunuz. Dil sade, üslup yalın, anlatım canlı, olaylar akıcı. Böyle olunca kendinizi olayların içinde bulup bir solukta okuyarak bitiriyor; ders ise ders ibret ise ibret namına ne bulursanız alıyorsunuz. Duygulanıyorsunuz, heyecanlanıyorsunuz. Merak ediyorsunuz. Kendinizi iyi bir film seyreder gibi hissediyorsunuz. Bazı yaşanmışlıklar, sizin yaşanmışlıklarınız olurken kendinizi de bazı kahramanların yerine koymaktan geri kalmıyorsunuz. Yazar Mustafa Uslu’nun kaleme aldığı “İstikamet” adlı hikâyesinden bahsediyorum.

HAYATIN YOL HARİTASI

Baştan sona iyi - kötü, hakikat - hayal, doğru - yanlış mücadelesinden ibaret olan hikâyede yazar, yaşanmışlıklardan esinlenerek bilhassa deneyim ve gözlemleriyle okurlarını kendi benliklerinde yaşatmak amacıyla hayat boyunca yol haritası olgusunu taşıyacak nitelikte bir eser vücuda getirmiş. Kitabı eline alıp okumaya başladığında kendini olayların içinde bulan okuyucu; iyiliğin, doğruluğun ve yanlışın sonuçlarını fazlasıyla yaşamaktan geri kalmaz.

Çocuğun büyüklerini nasıl taklit ettiğini gösteren “Çocuğa ‘ne yapıyorsun?’ demişler, büyüğün yaptığını yapıyorum demiş” atasözü, İnce Ramazan ile oğlu Bayram Ali arasındaki iletişim ve etkileşimi açık bir şekilde göstermektedir. Köyünde menfaatçi kişiliği ve hinlikleriyle tanınan İnce Ramazan’ın bencilliği ile hırsı, oğlu Bayram Ali’yi de etkiler. Olaylar geliştikçe onun da babasının söylediklerini söylediği, yaptıklarını yaptığı; hem izini hem de sözünü takip ettiği görülür. Ancak hinliklerinin, kıskançlıklarının, haset ve çekememezliklerinin zararını görmeleri ise ilahi adaletin bir şekilde tecelli ettiğini gösterir. Şu beyit, bu durumu en güzel şekilde izah eder:

“Kendi kendine ettiğin âdem / Bir yere gelse edemez âlem.”

Bir tarafta İnce Ramazan ile oğlu Bayram Ali’nin duygu, düşünce ve durumlarıyla ilgili şaşkınlık yaşayan okur, diğer kahramanlar Âşık Ömer ve oğlu Mehmet’in yaşadıklarını okudukça yeri geldiğince hüzünlenir, yeri geldiğince sevinir. Mehmet, karşılaştığı her türlü olumsuzluğa rağmen ümidini kaybetmeyen, azim ve gayretiyle örnek bir kişilik olarak okuyucunun gönlünde taht kurar. Bir erdem olarak kötülüğe iyilikle mukabele eden Mehmet; çalışmalarının, gayretinin, sabrının, saf duygularının, doğruluk ve dürüstlüğünün mükâfatını görür.

“Ne yapsın Mehmet?

Sussun.

O da öyle yaptı.

Diline gelenleri yuttu.

Boynunu büküp sustu.

Bazen susmak, verilebilecek en güzel cevaptır.” (s. 91)

DUYARLI BİR SANAT

GÖRÜŞÜ YANSITIYOR

Her şeye rağmen sabreden, sabretmesini bilen ve doğru istikametten ayrılmayan kimselerin geleceğinin parlak, ufkunun açık olduğu yadsınmaz bir gerçektir. Kendine kötülük edenlere iyilik yaparak büyük ders veren kahramanın ön plana çıkarıldığı hikâye, konu itibarıyla köyde veya kentte insan ilişkilerini ve olması gerekenleri, iyilik ve güzelliklerin nasıl çoğaltılabileceğini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Unutulmamalıdır ki kâinat iyiliklerle güzelleşir, insanlar iyiliklerle huzur bulur.

Yazar Mustafa Uslu, “İstikamet” adlı hikâyesinde merak uyandırıcı, sürükleyici, kolay anlaşılır bir dille belirtmek istediği duygu ve düşünceleri, derin anlam içeren veciz ifadelerle sunuyor. Yeri geldiğince öğüt vererek, düşündürüp hissettirerek, her olgu da bir deneyimi akıcı anlatımıyla aktararak okuyucuya huzuru bahşetmekten de geri kalmıyor. Aynı zamanda okuyan kişinin gözünde olay örgüsünü zengin betimlemeleriyle ilgi çekici hale getirerek tutarlı bir sanat görüşü yansıtıyor.

Bunlara bağlı olarak içtenlik yoğunluğu başta olmak üzere düşündürdüğü kadar coşturup duygulardan, heyecanlardan, okuyucuya kendinden pay biçtirerek ahenk içinde bırakan asaletiyle “İstikamet”, tüm canlılığıyla insanı yeni bir hayata götürmektedir.

OKURU HİKÂYEDE MİSAFİR EDİYOR

Hasret, özlem, mutluluk, sevinç, sevgi, huzur, doğruluk, dürüstlük, saygı, hüzün, acı, vicdan gibi kavramların yanında bilhassa ön yargılarla hareket etmeden istikameti doğru seçmek için çaba ve emek sarf etmenin gerekliliği eserde toplumun kültürü de yansıtılarak verilmiştir.

“Anlattı.

Tavsiye etti.

Yol gösterdi.

Yardımcı oldu.

Önderlik yaptı.” (s. 60) ifadeleriyle insanın insana karşı vazifesini hatırlatan, aynı zaman da okuru hikâyenin içinde yaşıyormuş hissi uyandırarak misafir eden, o hazzı fazlasıyla yaşatan Mustafa Uslu’nun İstikametadlı eseri “İyi ki okudum” diyebileceğimiz bir kitap. İstikamet, bütün güzelliklere rağmen hayatın bir gerçeğini dile getiren şu cümlelerle sona eriyor:

“Böyledir hayat.

An gelir, vakitli vakitsiz, gönül teline bir el dokunur.

Envaiçeşit nağmeler dökülmeye başlar.

Neşeli, hüzünlü.

En çok da hüzünlü…” (s. 158)



#İstikamet
#İyilik
#Güzellik
il y a 6 ans