Geçtiğimiz hafta Erzincan'da bir asker tarafından şiddet gören kedi, Türkiye'nin gündemine bomba gibi düşmüştü. Günümüzde hayvanlara şiddet uygulayan, onları yaralayan hatta öldüren o kadar çok insan var ki bunlar yüzünden iyi işler yapanlar gölgede kalıyor. Dünyanın aslında sanıldığı kadar kötü bir yer olmadığını hatırlatan bu insanlar; engelli hayvanların tekrardan ayaklanabilmesi için yürüteç yaparak gönüllere taht kuruyorlar. Türkiye'nin dört bir yanına ücretsiz olarak ulaştırdıkları yürüteçlerle yüzlerce hayvanın bacağı olan İstanbul'dan Agop Kuyumcuoğlu felçli kedileri ayaklandırırken İzmir'den Bircan Yıldırım sokak hayvanlarına barınak ve yürüteç yapıyor. Eskişehir'den Niyazi Çapa ise engelli her türlü hayvana protez yaparken Mardin'den Hasan Kızıl hayvanları yürütmek için çıktığı yolda bir yandan çocuklara mekanik kol yapıyor. Kırıkkale'den Mehmet Köksal ile İzmir'den Umut Bilir de yaralı köpekleri yürütmekle kalmayıp onları sahipleniyor.
Bir tesadüf eseri engelli hayvanlar için çalışmaya başlayan Agop Kuyumcuoğlu, iki buçuk yıldır kedi ve köpeklere yürüteç yapıyor. Hayvanlara yardım toplanan bir etkinliğe gittiğinde gördüğü felçli kedilere yeterli sayıda yürüteç olmadığını görünce kolları sıvayan 58 yaşındaki Kuyumcuoğlu, "Ben ham bir madenden mücevher yapıyorum. Bunu da yapabilirim diye düşündüm ve yaptığım ilk deneme neredeyse birebir oldu. Facebook'ta paylaştım ve aldı başını gitti. İki buçuk senedir de durmadan devam ediyorum. İlk başlarda sadece kedilere yapıyordum. Sonra işi kolaylaştırınca köpeklere de yapmaya başladım. Ağırlıklı kediler olmak üzere toplam 325 civarında hayvanı yürümesine yardımcı oldum. Yeter ki onlar yürüyebilsin diye ben elimden geleni yaparım. Yürüteçleri yaparken de kimseden destek beklemeden her şeyi kendim yapıyorum. Ben bunu başka insanlara da öğretmek istiyorum. Çünkü bunlar yurtdışında 800 ila 2 bin 500 lira arasında değişen fiyatlarla satılıyor. Kimse bir hayvan için bu kadar para harcamak istemiyor" şeklinde konuşuyor.
Çocukken yaşadığı bir olayı hala unutumadığını anlatan Kuyumcuoğlu, "Ben doğuma büyüme Bakırköylüyüm. Mustakil bir evimiz arkasında da bahçesi vardı. 5-6 yaşlarındayken sokakta ne kadar kedi köpek varsa hepsini bahçeye doldururdum. O zamanlar içlerinde yürüyemiyen bir hayvan yoktu ama hayatımı etkileyen ve bugün bile çok iyi hatırladığım üzücü bir olay olmuştu. Mahallede zehirlenmiş köpekler vardı. Mahallenin çocuklarıyla toplanıp çeneleri kilitlenmiş yerde çırpınan hayvanların ağzına sarımsaklı yoğurt yedirmeye çalıştığımızı ve o anki çaresizliğimizi unutamıyorum" diyerek hayvanlara şiddet uygulayan insanları şu şekilde kınıyor: "Hayvana zarar vermenin bahanesi olmaz. Bir kere yaratılanı seveceğiz yaradandan ötürü. Bu insanlar ilerde hayvanlar gibi savunmasız olan çocuklara ve yaşlılara da şiddet uygulayabilirler. Hayvan hakları koruma altına alınmalı ve oldukça sert yaptırımları olmalı. Herhangi bir canlıya zarar vermenin öbür dünyada hesabı sorulacak ama bu dünyada da cezası olmalı."
* Bircan Yıldırım, İzmir Bayraklı'da yaşayan emekli bir kepçe operatörü. Emekli olduktan sonra kurduğu atölyesinde engelli hayvanlara yürüteç yapan Yıldırım, sokakta yaşayan kedi ve köpeklere de isteğe göre ücretsiz kulübe yapıyor. 50 yaşındaki Yıldırım'ın tek sıkıntısı malzeme eksikliği. Çalışırken şantiye etrafındaki köpekleri beslerken yürüteç yapmaya başladığını anlatan Yıldırım, "Yürüyemiyen bir köpeği veterinerin uyutmasına çok üzüldüm. Engelli hayvanlar için bir şeyler yapabilmek için araştırma yaptım. Bu zamana kadar kedi köpek dahil ağır hayvanlara kadar sayısı yürüteç yaptım. O hayvanların sahiplerinin de yükünü hafifletmek istiyorum" diyor.
* Mardin'in Derik ilçesine bağlı Kızıl köyünde yaşayan 22 yaşındaki Hasan Kızıl, iki buçuk yıldır engelli hayvanlar için yürüteç yapıyor. Kartal, tavşan, inek, kartal, kaplumbağa, köpek gibi birçok hayacana bu zaman kadar 200'den fazla yürüteç yapan Kızıl, Türkiye'nin hemen her yerine de yürüteç yolluyor. Üniversite sınavına hazırlananan ve veteriner olmak isteyen Kızıl, ilk olarak bir kediye yürüteç yapmış. Bir arabanın kaportasına sıkışan kedinin veterinerler tarafından bir türlü tedavi edilememisi sonucu hayatını kaybedince bir uyanış yaşadığını anlatan Kızıl, "Yurtdışında yürüyemeyen hayvanlara yürüteç yapıldığını gördüm. Ben de Türkiye'deki engelli hayvanlar için neden böyle çalışmalar yapmıyayım' dedim. Oyuncaklarımı kırarak çalışmaya başladım" diyor. Annesi sayesinde hayvan sevgisiyle büyüyen Kızıl, şimdilerde küçük çocuklar için mekanik kol tasarladığını da şöyle anlatıyor: "Ben hayvanları ve küçük çocukları birbirine benzetiyorum. Bu yüzden küçük çocuklar için de 3D yazılarla mekanik kollar yapıyorum. 3D yazıcımın olabilmesi için bir reklam filminde oynamıştım.
* Kırıkkale'de merkeze bağlı Ahılı köyüne her gün gidip gelerek su taşıyan Mehmet Köksal, köy yolundaki sahipsiz köpeklere 12 yıldır bakıyor. Kostak ismini verdiği köpekte beslediği hayvanlardan biriydi. Birgün Kostak'ın sürünerek geldiğini görünce araba çarptığını anlamış. Arka ayakları artık tutmadığı için Kostak'a pazar arabasından yürüteç yapmış. Köksal, Kostak'ı Ankara'da ameliyat ettirmesine rağmen ayakları tutmadığını söylüyor. Kostak'ı geçtiğimiz ay kaybettiğine çok üzülen Köksal, "Ben yıllardır köpekleri besliyorum. Mahalle mahalle gezerek, insanların bıraktıkları ekmekleri topluyorum. Kasap olan bir arkadaşım ücretsiz kemikli tavuk eti veriyor, onları da köpeklere getiriyorum. Köpekler benim öbür dünyam. Onlara çok alıştım. Artık onlarsız bir hayat düşünemiyorum" ifadelerini kullanıyor.
* İzmir'de çilingirci olarak çalışan 36 yaşındaki Umut Bilir, köpekler tarafında saldırıya uğramış ve henüz bir aylıkken bulduğu köpeğe sahiplenmiş. Tosun ismini verdiği bu köpeği ameliyat ettirmesine rağmen yürümediğini görünce içi içini yiyen Bilir, "Onu hareket ettirebilmek için bir yürüteç tasarladım. İnternette görmüştüm örneklerini. Plastik borular, çocuk bisikleti tekerlekleri ve araba güneşliğinden yararlanarak birkaç günde hazırladım. Yürüteçli köpeği sokakta gören hayvanseverler başka engelli köpekleri bana getirmeye başladı. 6-7 tane daha yaptım. Herhangi bir hayvanın bu durumda olmasını istemeyiz ama ihtiyaç olursa yine yürüteç yaparım. Ücret de istemiyorum. Kedi, köpek fark etmez. Onlara yardımcı olduğumuz için biz de vicdanen rahatlıyoruz. Elimden bu geliyor ve en iyi şekilde yapmaya hazırım. Ben insanların da biraz duyarlı olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu dünya sadece bizim değil. Onların da yaşam hakkına saygı duymalıyız" diyor.
* Eskişehir’de 40 yıldan beri insanlara protez ve ortez üreten bir firmanın sahibi olan Niyazi Çapa, 11 yıldır bir yandan da hayvanlara protez ve ortez takarak yeniden sağlıklarına kavuşmasını sağlıyor. İnsanları yaşatırken hayvanları görmezden gelmeyen Çapa, kedi, köpek, güvercin, kanarya, çakal, kartal, buzağı, at ve daha birçok hayvana protez takıyor. Firmanın yönetimini çocuklarına devreden Çapa, hayvanlar için kendisi çalışmaya devam ediyor. Bu zamana kadar bin 300 kadar hayvana yardım eden 76 yaşındaki Çapa, "Araba çarpmış, acı çeken, kıvrana kıvrana sürünen bir hayvandan keyif alan bir vicdansız değilim ben. Onlar da Allah'ın sessiz kulları. Sadece insanlara protez yapacağım diye öğretilmedi ki bana. Canlılara yapacaksın diye öğretildi" diyerek başlıyor anlatmaya: "Dünyadaki banka hesaplarını doldurmak için değil ahirettimiz için çalışıyor gönüllü olarak hayvanlara can olmaya çalışıyorum. Gayem hayvanları yürütmek. Türkiye'nin her yerine gocunmadan yardım ettim ama her şehirdeki meslektaşım o bölgedeki engelli hayvanlara bakabilir. Ben de onlar gibi insanlara protez yapan biriyim ama hayvanlara da yapabiliyorum. Onlarda bunu yapabilirler."
