|

Huawei mesajı: Kuşatma devam edecek

Çin’in “ulusal şampiyonları”ndan Huawei’n kurucusunun kızı ve CFO’su Meng Wanzhou’nun Kanada’da tutuklanması, ABD-Çin arasındaki küresel rekabetin sertleştiğinin bir göstergesi. 5G ve yapay zeka çalışmalarında liderlik iddiası taşıyan Huawei’ye yönelik ABD baskısı, ticaret savaşlarının ötesinde 21. Yüzyıl’da Washington’un mu Pekin’in mi hakim güç olacağına dair küresel bilek güreşinin bir yansıması.

Haber Merkezi
04:00 - 9/12/2018 الأحد
Güncelleme: 03:27 - 9/12/2018 الأحد
Yeni Şafak
Gündem
Gündem
NURETTİN AKÇAY - SHANGHAİ ÜNİVERSİTESİ

Xi Jinping ve Donald Trump’ın G20 Zirvesi’nde bir araya gelmesi ve ticaret savaşlarına 90 günlük ara verdiklerini açıklamalarıyla beraber kısa bir süreliğine de olsa iki ülke arasındaki ilişkilerin durağanlaşacağını zannederken, Huawei’nin sahibinin kızı ve şirketin Mali İşler Direktörü (CFO) Meng Wanzhou’nun, İran yaptırımlarını deldiği gerekçesiyle Kanada’da tutuklandığını öğrendik. Çin tarafı tutuklama sonrasında sert bir açıklama yaparken, olayı insan haklarının ihlali olarak değerlendirip Meng’ın derhal serbest bırakılmasını istedi. ABD’li yetkililer sürece müdahil olmadıklarını söylerken, Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ise, “Teknoloji hırsızlığına göz yummayacağız ve Huawei endişe duyduğumuz bir şirket” diyerek konuyla alakalı memnuniyetini dile getirdi. ABD ve Çin arasındaki gerilimi bir anda yeniden arttıran Huawei vakası aslında yeni bir olay değil. Çin’in en büyük markalarından biri olan şirket daha önce de casuslukla suçlanmış ve bazı yaptırımlara maruz kalmıştı. Gerilimi bir anda yeniden arttıran ve piyasaların çalkalanmasına neden olan Huawei, Çin için neden bu kadar önemli ve bu şirket neden hedefte?

5G SAVAŞI

1987 yılında, Çin ordusunda eski bir subay olan Ren Zhengfei tarafından kurulan Huawei dünyanın en büyük mobil ağ ekipmanı tedarikçisi olarak biliniyor. Birçok telefon markası kablosuz ağlara bağlanılmasını sağlayan donanımlarını Huawei’den satın alıyor. Bununla birlikte şirket geçen yıl Apple’ı geçerek, Samsung’dan sonra en çok satış yapan ikinci telefon markası oldu. 170 ülkede hizmet veren Huawei, dünyanın en önemli telekomünikasyon şirketlerinin % 80’i ile iş yapıyor. Xi Jinping’in ulusal şampiyonlar diye tanımladığı şirketlerden biri olan Huawei, aynı zamanda Çin’in yapay zeka çalışmalarının da odağında bulunuyor.

En önemlisi ise 5G konusunda dünyanın en önde gelen markası. 5G’nin önemini hayatımıza girmesiyle daha rahat anlayacağız fakat kısaca değinmek gerekirse, 5G ile sadece internet hızında bir devrim yaşamayacağız. 2023’te 1 milyar kullanıcıya ulaşması beklenen 5G sayesinde makinaların birbirleriyle veya daha büyük sistemlerle bağlantılı olduğu bir dünyaya adım atacağız. Yani kısaca bilim kurgu filmlerinde izlediğimiz şehirlerde yaşayacağız.

Huawei ise 5G’nin küresel lideri, ancak ABD, Yeni Zelanda, Japonya, Kanada ve Avustralya’daki hükümetler şirketin ekipmanlarının kullanımını engellemek için çoktan bazı düzenlemeler yürürlüğe koydular. Washington ise bu hamleyle Huawei’nin 5G pazarındaki yerini sarsmaya çalışıyor.

YAPAY ZEKA MÜCADELESİ

ABD’nin Çin’le olan en büyük anlaşmazlıklarından biri olan “fikri mülkiyet hakları” diğer bir deyişle “teknoloji hırsızlığının” Huawei ve ZTE gibi şirketler aracılığıyla yapıldığı ifade ediliyor. Bu nedenle başta ABD olmak üzere pek çok ülke, Huawei gibi Çinli şirketleri teknoloji hırsızlığıyla suçluyorlar. Birçok Avrupalı lider siber güvenlik riskleriyle ilgili artan endişelerini dile getirip, Avrupa’nın Huawei gibi Çinli telekom satıcıları için endişelenmesi gerektiğini söylüyorlar.

Bir diğer endişe ise Çinlilerin bu tür şirketler aracılığıyla casusluk faaliyetlerinde bulundukları iddiası. Amerikan ordusu tarafından ZTE ve Huawei gibi telefonların kullanımı yasaklanırken, Amerikalı milletvekilleri de geçtiğimiz günlerde Kanadalı meslektaşlarına, Huawei tarafından geliştirilen altyapının kullanımının gözetleme ve bilgisayar korsanlığı riskini büyük ölçüde artırdığı konusunda uyarmışlardı. Bu konuyla ilgili kesin bir kanıt olmamakla birlikte ABD’li istihbarat birimleri, Huawei’nin Çin hükümetiyle bağlantılı olduğunu ve ekipmanlarının Çinliler tarafından kullanılmak üzere gizli girişler (backdoor) içerebileceğini iddia ediyorlar.

Şu anki asıl endişe ise, Huawei’nin lider olduğu beşinci nesil mobil ağların konuşlandırılması üzerine odaklanmakla birlikte, Meng’in tutuklanmasının temelinde, Çin’in “Yapay Zeka” endüstrisini geliştirmek için ileri teknoloji kullanımı konusundaki tartışmalar yer alıyor. Pekin, “Made in China 2025” isimli bir planla ülkeyi küresel bir teknoloji liderine dönüştürmek istiyor. 2025 planı Çin için çok önemli bir konu ve ABD de bu planın kendisi için hayati riskler taşıdığını düşünüyor. Stratejik plan Alman endüstrisi 4.0’dan esinlenerek “Çin sanayisini kapsamlı bir şekilde geliştirmeye yönelik bir girişim” olarak tanımlanmakta. Çin’in amacı ülkeyi; robotik, ileri bilgi teknolojisi, havacılık ve yeni enerji araçları gibi gelişmiş endüstrilere hükmeden yüksek teknolojik bir güce dönüştürmek. Ticaret savaşları ve son olarak Meng Wanzhou’nun tutuklanması da dahil olmak üzere asıl hedefin Çin’in “Made in China 2025” planını sekteye uğratmak olduğu yorumları yapılmakta.

TEKNOLOJİ DEVRİMİNİ ENGELLEMEK

ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross’un birkaç hafta önce yaptığı açıklamalar Çin ve ABD arasındaki sorunun altında yatan asıl sebepleri açıkça belirtiyor. «Çin ile uzlaşının zor olduğunu düşünüyorum. Asıl mesele iki ülke arasındaki ticaret açığı değil. Sadece o olsaydı sorun çözülürdü. Asıl mesele fikri mülkiyet hakları, zorla teknoloji transferi ve casusluk.» Bu açıklamalar sorunun kolayca çözülmeyeceğini ve iki ülke arasındaki gerilimin daha uzun yıllar devam edeceğini gösteriyor. Zira mesele sadece ticaret açığı değil. Asıl konu Çin’in küresel lider olmasını sağlayacak teknoloji devriminin önüne geçmek.

Öte yandan Çin ekonomisi kötü günler geçiriyor. Çin imalat sanayii ve hizmetler büyümüyor. Yuan son 10 yılın en düşük seviyesinde. Çin borsası bu yılın başından beri %25 değer kaybetti. GSYİH 3. çeyrekte, 9 yılın en düşük seviyesine geriledi. ABD ile sürtüşmeyi devam ettirmek Çin’e zarar veriyor. Bu nedenle Çin taviz vermeye dünden hazır ve uzlaşmak istiyor. Fakat ABD, Çin kadar istekli değil. Trump ve ABD’deki şahinler Çinle mücadeleyi her alanda yürütmeye devam edecekler gibi görünüyor. Huawei olayı ise Çin’i kuşatma planın küçük bir parçası.

#Huawei
#Apple
#Çin
#ABD
٪d سنوات قبل