|

Helal ürünü herkes kullanmalı

Dünya Helal Zirvesi’nde bir araya gelen uzmanlar her geçen gün büyüyen helal ürün pazarını masaya yatırdı. Hacmi her geçen gün büyüyen sektör hakkında konuştuğumuz Avrupa Helal Kalkınma Ajansı direktörü Dr. Adel Sabir, “Müslümanlar kadar gayrimüslümler de helal ürünleri tercih edebilir. Çünkü katkılardan arındırılmış olması tüketici için güven vericidir” dedi.

Merve Akbaş
04:00 - 2/12/2018 Pazar
Güncelleme: 11:20 - 1/12/2018 Cumartesi
Yeni Şafak
Avrupa Helal Kalkınma Ajansı direktörü Dr. Adel Sabir
Avrupa Helal Kalkınma Ajansı direktörü Dr. Adel Sabir

Küresel hacmi 4 trilyon dolara ulaşan helal ürün pazarı her geçen gün büyüyor. Geçtiğimiz hafta İstanbul’da düzenlenen Dünya Helal Zirvesi 2018 ve Helal Expo Fuarı bu sektörün önemli firmaları ve uzmanları bir araya getirdi.

250 firma ve 80 ülkenin katıldığı organizasyonda, helal ürünler tanıtıldı, uzmanlar helal kavramı üzerine konuştu, tartıştı. Zirve boyunca yapılan konuşmalar helal kavramını yeniden düşünmemize neden olacak başlıklar taşıyordu. Helal uygunluk değerlendirmesinde karşılaşılan zorluklar, kozmetikte ve eczacılıkta haram ve necis bileşenleri minimalize etmek için yeni keşifler, helal turizm ve ticaretin önemi bunlardan bazıları.


Zirvede bir araya gelip konuştuğumuz Avrupa Helal Kalkınma Ajansı direktörü Dr. Adel Sabir ise helal ürün farkındalığının artması gerektiğine dikkat çekti. Dr. Sabir ile helal ürünlerin dünyada ne kadar ilgi gördüğünü, farkındalığı arttırmak için neler yapılabileceğini konuştuk.

Helal ürünler Avrupa’da nasıl karşılanıyor, tüketicilerin geri bildirimleri nasıl?

Doğrusunu söylemek gerekirse Avrupa artık eskisi gibi değil. Çok ciddi bir Müslüman nüfusun yaşadığını söyleyebiliriz. Fransa’da 5 milyon, Belçika’da 2 milyon, İngiltere’de 2 milyonu aşkın insan İslam dinine mensup. Bu topluluklar için helal ürün çok önemli bir gereksinim. Yani helal ürün talep ediyorlar. Biz de yaptığımız çalışmalarla bu farkındalığı daha da arttırmak istiyoruz. Helal sertifikasına sahip olan gıdanın diğerlerine oranla tercih edilirliği çok yüksek. Çünkü güven verici.

Helal kavramı aslında tek başına değil aynı zamanda tayyip kelmesiyle birlikte değerlendiriliyor. Bu bağlamda düşündüğümüz de helal ürün kavramının sınırları içinde neler var?

Öncelikle şunu belirtmem gerekiyor helal ürün kavramını sadece gıda odaklı düşünmeyi bırakmalıyız. Bugün yaşadığımız dünyada helal ürün çok büyük önem taşıyor. Çünkü üretim süreci eskisine oranla oldukça karmaşık olabiliyor. Biz de helal ürünün hayvanın İslam’i kurallara göre kesilip, kesilmemesinden ibaret olmadığını anlamalıyız. Bu kavramın içine pek çok durum dahil edilebilir. Bugün özellikle kozmetik ürünlerde domuz katkısı olabildiğini görebiliyoruz. Hatta sıradan bir sabunda bile bizim adımıza ‘temiz’ olmayan bir bileşim söz konusu olabilir. Bizim öncelikle içinde bulunduğumuz dünyada, satın aldığımız her ürün için bu tür bir farkındalığımız olması gerekiyor. Bu gıdandan turizme kadar her konuda geçerli. Çünkü bir Müslümanın hayatı helal kavramı etrafında döner.

Helal sertifikalı ürünlerin aynı zamanda sağlıklı olduklarını da söyleyebilir miyiz?

Helal gıdadan kastımız mental olarak ve bedenen faydalı olan ürünlerdir. Bu aynı zamanda sağlıklı olması da demektir. Bir doktor bize bedenimize iyi gelecek ilaçlar önerir. Kur’an-ı Kerim ve hadisleri de bir doktor olarak düşünebiliriz. Helal ve tayyip ürünler bize hem bedenen hem de mental olarak fayda sağlayacaktır.

HER TÜKETİCİ İÇİN GÜVEN VERİCİ

Helal ürünler sağlıklı ürünler olduğuna göre aynı zamanda gayrimüslimler tarafından tercih edilebilir olabilir. Bu tür bir gözleminiz var mı?

Avrupa’da helal kavramı daha ziyade kimlikle yani dinle alakalı bir öğe gibi algılanabiliyor. Bunun bir nedeni de İslam karşıtı düşünceler maalesef. Aslında Müslümanlar kadar gayrimüslümler de helal ürünleri tercih edebilmeli. Çünkü pek çok katkıdan arındırılmış, önemli denetim süreçlerinden geçmiş oluyor. Bu da tüketici için güven vericidir Aslında bizim onlara da anlatmak istediğimiz bu. Yani helal ürünün vücuda zararı olan bazı yan etkileri barındırmadığı, sağlıklı olduğu.

iş birliği için çabalıyoruz

Peki İslam ülkeleri arasında yeterli iş birliği var mı
helal ürün kon
usunda?

Aramızda iyi bir iş birliği olması için çabalıyoruz. Ancak yeterli olduğunu söyleyemem. Bunun tek nedeni de politik tutumlar. Başka bir nedeni yok. Oysa araları politik olarak gergin olan ülkelerin vatandaşları arasında bir sorun yok. Yani turist olarak her ülkeye gidip gezebiliyorlar. İnsanlar bunun eksikliğinin farkında vardığında, birleşeceklerdir. Böylece bu durumun üstesinden gelebilecek gücümüz de olacak.

Müslümanlar yeterince helal
ürüne ulaşabiliyor mu?

Maalesef bu konuda şanslı olanlarımız olduğu gibi, şansız olanlarımız da var. Tabi şunu da belirtmeliyim, bugün buradaki zirvede birçok uzmanla bir araya geldik. Yani bu konu konuşuluyor, tartışılıyor. Bu da görünürlüğünün artacağına işaret ediyor. Yani Müslümanların her geçen gün daha fazla helal ürüne ulaşabileceklerini söylemeliyim.


Farkındalığımız çok düşük

Peki Müslümanların helal farkındalığı var mı sizce?

Maalesef farkındalığımız çok düşük. Zaten herhangi bir ürünün üretim sürecini bilmemiz için uzmanlığımız olması gerekir. Yani tamamen hakim olmanız için üretim sürecini bilen bir mühensiz olmanız gerekir. Bu tür bir uzmanlığımız olmadığında da elimizdeki ürünün hazırlanma aşamasında ne tür işlemlerden geçtiğini bilmeyiz. Bu nedenle helal sertfikaları çok önemli. Farkındalığın ötesinde bu sertifikaya itibar edebiliriz.

Farkındalığı arttırmak için neler yapılmalı?

Siz şu an bu farkındalığı arttıryorsunuz. Bir gazetecisiniz, bu fuara geldiniz, ürünleri incelediniz ve bununla ilgili bir haber hazırlayacaksınız. Bu farkındalığı arttırmak için önemli bir adım. Demek istediğim şu, bu farkındalığı arttıracak olan bizleriz. Bugün buradayız ve ticaretten günlük yaşama pek çok konuda helal kavramını masaya yatırıyoruz. Bundan daha fazla bahsederek, soru sorarak, araştırarak, konuyu gündemde tutarak farkındalığı arttırabiliriz.

Ekonomik karşılığı yüksek

Bugün helal ürün pazarının hacmi 4 trilyon dolara ulaşmış durumda ve her geçen gün de büyüyor. Bu pazarın içinde Müslüman olmayan ülkeler de var. Bunu nasıl değerlendirmek gerekiyor?

Müslüman çoğunluğun olmadığı ülkelerde de bu tür girişimler var. Olması da gerekiyor. Çünkü orada da bunu talep eden insanlar var. Bunun yanında ekonomik bir karşılığı da var. Ama tabi İslam ülkelerinde bu konuda çok daha gelişmiş olanaklar var. Buna rağmen diğer ülkelerin de bu pazarda yer edinmek için çaba sarf ettiklerini görüyoruz.

#Avrupa Helal Kalkınma Ajansı direktörü Dr. Adel Sa
#Dr. Adel Sa
#Dünya Helal Zirvesi
5 yıl önce