|

Hakikate adanan bir ömrün meyvesi

Bir asra dayanan uzun ömrünü geçmişin hakikatini ortaya çıkarmaya adamış olan Halil İnalcık’ın çalışmaları vefatından sonra da yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor. Kronik Kitap tarafından yayımlanan iki ciltlik Osmanlı İmparatorluğu isimli kitap koleksiyonu, müteveffa Halil İnalcık’ın yarım asırlık çalışmalarını bir araya getiriyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 13/06/2018 Çarşamba
Güncelleme: 05:31 - 13/06/2018 Çarşamba
Yeni Şafak
Halil İnalcık
Halil İnalcık
CANAN EROL

Bir asra dayanan uzun ömrünü geçmişin hakikatini ortaya çıkarmaya adamış olan Halil İnalcık’ın çalışmaları vefatından sonra da yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor. Kronik Kitap tarafından yayımlanan iki ciltlik Osmanlı İmparatorluğu isimli kitap koleksiyonu, müteveffa Halil İnalcık’ın yarım asırlık çalışmalarını bir araya getiriyor. Hazırlanan bu eserde birinci cilt Toplum ve Ekonomi ve ikinci cilt ise Sultan ve Siyaset alt başlığıyla okuyucuya sunuluyor. Bu iki ciltte yayımlanan çalışmalar, Osmanlı İmparatorluğu’nun iktisadi, toplumsal ve idari mekanizmalarının tarihsel temellerinin anlaşılmasına çok ciddi katkıda bulunabilecek niteliktedir. İki cilt olarak basılan ve kutulu bir şekilde okuyucuya sunulan bu eser, Halil İnalcık külliyatı içerisinde önemli bir yer tutuyor. Yalın ve bir o kadar da kapsayıcı olan kitabın başlığı, adeta farklı etnik, dini ve kültürel unsurları imparatorluk namıyla tek bir çatı altında biraraya getiren Osmanlı’yı temsil ediyor. Kitabın ismindeki kapsayıcılık, içeriğindeki Osmanlı geçmişinin detaylarına dair tartışmalarda da görülebilmektedir. Nitekim Halil İnalcık, iki ciltlik eserde ticaretten iktidar ilişkilerine, farklı millet gruplarından gündelik hayat pratiklerine, tarih yazma biçimlerinden şehir imarı ve iskanına çeşitli konuları Osmanlı sistemi dahilinde incelemektedir.


TÜRKLERİN İSLAMLAŞMASI

Toplum ve Ekonomi alt başlığıyla sunulan birinci ciltte yer alan on dört makale, Halil İnalcık’ın 1943-1992 yılları arasında çeşitli yerlerde yayımlanmış araştırmalarından meydana gelmektedir. Bu ciltte yer alan çalışmaların çoğunluğu özelde Osmanlı Devleti’nin, genelde Yakın Doğu ve Akdeniz bölgelerinin temel vergilendirme sistemi olan “çift-hane sistemi” çevresinde toprak tasarrufu ve ona bağlı üretim ilişkileri üzerinedir. Bu çerçevede İslam arazi ve vergi sistemi, raiyyet rüsumu, vergi sorunları, köylü reaya ile askeri zümre arasındaki ilişkiler irdelenmektedir. Bu ciltte ayrıca kadı sicilleri ve terekeleri merkezli olarak Bursa’nın ipek sanayii ve milletlerarası ilişkileri; Osmanlı ekonomisinde pamuklu sanayii ve İngiltere ve Hindistan ile yaşanan rekabet; örfî-sultanî hukuk tartışmaları; Sened-i İttifak ve Gülhane Hatt-ı Hümâyûnu ve son olarak Batı’dan kültür aktarımı meseleleri üzerinde durulmaktadır.

Toplu olarak ilk defa Türkçe yayımlanan ve Sultan ve Siyaset alt başlığıyla sunulan ikinci cilt ise Halil İnalcık’ın 1960-1994 yılları arasında yayımlanmış, erken Osmanlı tarihi, tarih yazımı ve Osmanlı şehir ve hukuk tarihi ile ilgili on beş araştırmasını bir araya getirmektedir. İlk olarak Osmanlı tarihini dönemlere ayırma meselesi ele alınmakta ve Âşıkpaşazade’nin tarih metni, üretildiği bağlam içerisinde incelenmektedir. Sonrasında Osman Bey’in uç bölgesinde karizmatik bir lider olarak ortaya çıkışı, Osmanlı’da karar alma süreci ve hükümdarın bu süreç içindeki gerçek konumu ve Osmanlı hukuk sisteminin önemli unsuru olan kadıların atanma usulleri tartışılmaktadır. Ayrıca, on altıncı yüzyılda Osmanlı arazi ve toprak vergisi ile ilgili yasaların İslamlaşmasının gerekçeleri, Osmanlı maliyesinde vergi usulsüzlükleri ve rüşvet meseleleri ve Rum Ortodoks Patriği’nin Osmanlı millet sistemi içerisindeki konumu irdelenmektedir. Bu cildin son bölümünde ise genel olarak Türklerin İslamlaşması; fethedilen Konstantinopolis’in bir İslam şehri olarak yeniden inşası; bir Ceneviz kolonisi olan Galata’nın Osmanlı şehrine dönüşmesi; Sultanın Rum tebaasının İmparatorluğun maliyesi ve ekonomisinde oynadığı önemli rol; ve Osmanlıların Karadeniz ve Boğazlardaki trafiğin tam kontrolünü nasıl ve tam olarak ne zaman kurdukları irdelenmektedir.

TANZİMAT VE BULGAR MESELESİ

Bu iki ciltte sunulan çalışmalar Halil İnalcık’ın 1942 yılında hazırladığı doktora teziyle (Tanzimat ve Bulgar Meselesi) ilgilenmeye başladığı Osmanlı ekonomik ve toplumsal hayatının temel kurumlarına dair kapsamlı analizler sunuyor. Bu koleksiyondaki makaleler Halil İnalcık’ın Osmanlı tecrübesinin sosyal, siyasal, kültürel, ekonomik vb. birçok yönünü arşiv belgeleri temelinde ne yetkinlikle ortaya koyduğunu göstermektedir. Son yıllarda akademik camiada görülen aşırı ihtisaslaşmanın getirdiği meseleyi daha geniş çerçevede anlama sorunsalı, Halil İnalcık gibi bir tarihçinin eserlerinde görülmez. Yok olmaya yüz tutmuş bir neslin son temsilcilerinden birisi olarak, İnalcık adeta büyük bir “alim” vasfıyla belgeler temelinde bir sosyal bilimci aklıyla orijinal bilgi üretmektedir. Bu çalışmalar Halil İnalcık’ın Osmanlı tarihi araştırmalarındaki seçkin konumunu bir kez daha ortaya koyuyor.

Aslında kitabı okuyunca müteveffa Halil İnalcık için söylenen “Şeyhü’l-Müverrihin” (Tarihçilerin Piri), “Hocaların Hocalarının Hocası”, “Kavramsal çerçeve ve tarihsel bağlam üstadı”, “Kutbu’l-Müverrihîn” (Tarihçilerin Kutbu), “Bilge/Alim” gibi ifadelerin hiç de abartı olmadığını, hatta yetersiz kaldığını düşünmekten kendinizi alı koyamıyorsunuz. Hiç kuşkusuz ‘Halil İnalcık efsanesi’, belli bir oranda kendisinin tarihsel bilgi üretme tarzından kaynaklanıyor. Hemen bütün arşiv kullanımlarında Halil İnalcık’ın kılı kırk yaran ve iğneyle kuyu kazmaya üşenmeyen bir araştırmacı vasfına sahip olduğu görülmektedir. Arşiv belgelerinin derinlikli kullanımı ile mevcut historiyografik tartışmaların biraradalığı, Halil İnalcık metinlerini meslekten tarihçiler ve genel okuyucular için cazip hale getiriyor

#Halil İnalcık
#Kitap
6 yıl önce